medya:elbise
Sonunda hafta sonu gelmişti.Annem,babam ve ben Avm ye gidecektik. Annemle çok sıkıldığım konusunda hem fikir olmuştuk.O yüzden babamı annem ikna etti o da gidecek gibi değildi...
Mağazaları gezerken bir elbise gözüme takıldı. Siyah düz uçları firfirlı bir elbiseydi. "amanın!" diye bağırmamla annem parmağını damağına bastırıp "noldu kız!" demesiyle "anne gel bi girelim şuraya!!" diye çekiştirmeye başladım. Babamda hemen arkamızdan geliyordu. Yakından bakınca daha güzel görünüyordu. Üzerinde detaylı kadifeden işlemeler vardı.Sirtinda da çok güzel dantel işlemesi vardı. Altına da convers ne güzel durur şimdi...
Şu an yarım saattir annemi ikna etmeye çalışıyorum. O elbiseyi almazsam uyuyamazdım yaa... "Anne n'olur!Vallaha bi daha birşey istemiycem sözzz... " "kızım almak istediğin elbise bir işçinin maaşı kadar baban hayatta almaz" "Annecim bak kaliteli alırsak uzun uzun giyerim. Bi daha almak zorunda da kalmazsınız." Annem bana ' bende yedim' bakışı atarken bende gözlerimi devirdim. Neden aklımdan geçenleri okumak zorunda ki ...
Uzun uğraşlarım sonucunda babamı ikna ederek elbiseyi aldık.
"Anne bu convers olur mu hiç?" annem tutturmuş 'siyah elbisenin altına siyah convers olur' "anne bence beyaz daha güzel durur." "O zaman babana soralım. " demesiyle aynı anda babama döndük.Babam da "Ben karışmıyorum." diyerek erkek ayakkabılarına bakmaya başladı. Anlaşılan yine annemle başbaşa kalmıştık. Diğer ayakkabılara bakmaya gittiğimde 'yok artik' diye arkamı dönüp yürümeye başladım. Acaba fark etmiş midir ya?? "Tamam anne gel başka mağazalara bakalım" annemi yönlendirirken göz ucuyla baktığımda telefonuyla ilgilendiğini gördüm. Ergen.
Sonunda bir ayakkabı bulmuştum. Siyah bir babet.Elbiseyle ikisini karsilastirdigimda ikisinin de birbirini tamamladığını gördüm. Babet de pahalıydı ama elbise kadar değil.
Telefonumla uğraşırken instagrama girmiştim. Elbisem ile çekildiğim fotoğrafı atmıştım.100 e yakın beğenme vardı. Ve birkaç yavşağın yorumları. Taniyabilecegim kişilere bakarken onu gördüm. Profil fotoğrafı gayet güzeldi. Ne güzeli kızım taş taş. İç ses sende mi yavşak oldun?
Bayağı yorulmuşum. Kendimi eve zor attım.Pijamalarimi giyip hemen yattım. Umarım güzel bir rüya görürüm...
Güneş gözüme yansirken uyanmaya çalıştım. Annem uyandirmadigina göre anlaşılan erken kalkmıştım. Komidin imin üzerinden telefonumu alırken saate baktım ve bakmamla şok olmam bir oldu. Saat 8.30 tu !! Hemen banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra kendimi dolabımın önüne attım. Hemen formalarımı giyip odadan çıktım.Annemi hiç uyandırmadan dolaptan ağzıma 2-3 zeytin attıktan sonra New balance larımı ayağıma geçirip merdivenden yardırmaya başladım. Öff ya kim güne böyle başlamak ister ki !!
1. derse geç kaldığımdan 2. derse yetiştim. Benim gibi bir kız da geç kalmış biraz onunla sohbet ettik. Zaten zaman hızlı geçti. Adının Elizya olduğunu öğrendiğim kız çok doğal ve tatlıydı. Gideri de vardı yani 😎. Umarım Güneşle iyi anlaşırlar çünkü kanka olduk bile. Tam kafa dengi. Şans eseri karşımızdaki sınıfta okuyormuş. En azından bir arkadaş edindim bile. Hatta güneşe uygun olduğunu düşünmüyorum değil. Bana kalırsa çok yakışıyorlar.
"Güneş bu Elizya, Elizyacım bu da benim biricik kuzenim Güneş.Neyse siz tanışın benim işim var." diyerek onları yalnız bıraktım. Benim gibi ne kanka ne kuzi bulunur. Dua etsinler bana ;D.
Kantinde hala sıra bekliyorum. Şişko bir çocuk geldi önüme geçti. Hayır yani kantinci abiyi de göremiyorum. En sonunda dayanamadım cirkeflestim "Çık be şurdan yeter ya benden sonra geldin bir de önüme geçiyorsun. " bana attığı bakış sonrası 'tamam abi büyüksün' diyesim gelmişti. Önüme tekrar birinin geçmesiyle ofladım.Yuzune baktığımda o çocuk olduğunu anladım. Adı Mert miş Elizya dan öğrendim.Bana dönüp "Ne istiyorsun ?" deyince birkaç saniye saskinligimdan kurtulmaya çalışırken sonunda kurtulup cevap verdim "Kahve" hemen bir kahve alıp bana verdi. Parayı verecekken çekip gitti.Bana göre birşey yok nasılsa 'nerde beleş oraya yerleş' sırıtırken Güneş yanıma geldi. Bana kısa bir bakış attıktan sonra "Sonunda deliriyor musun?" diye gülmeye başladım. Kısa ve öz olarak "Hayır " deyince hala sırıtıyordu. Şuna bakınca benim sinirlerim bozuluyor en çok. Bende onu orada Elizya ile bırakıp sınıfa çıktım. Bana çok şey borçluydu bu çocuk asdfgh.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ SİYAHIN SONSUZLUĞUNDA ~
Ficção GeralAcıyla ağlarken anneme baktığımda bayılmak üzere olduğunu gördüm. Hayır o ölemezdi!!!