Çekemiyorlar mı ne !?

6 2 2
                                    

Eve girdiğimde annemin yüzündeki ifadeden korkup hemen yavru köpek gibi bakmaya başladım. Tabi annem yer mi? Cık. "Annecim iyi misin?" diyerek kolumu omzuna attım. Annem "Değilim Simay değilim!!!" diyerek yüzüme doğru bağırınca ne olduğumu şaşırdım. "Anne ne oldu? Bi anlatsan." diye sakince sordum. "Neden bir erkekle beraber oldun?!?!?" soruyla buz gibi kaskatı kesilmiş gibiydim. "Anne bunu sana kim soylediyse yalan söylemiş. Öyle birşey yok çünkü. Ve sende bana sormadan direk ona inandın öyle değil mi?" diye bağırınca artık sinirlerim bozulmaya başlamıştı. "Özür dilerim Simay. Ama bana bunu dediklerinde resmen kendimden geçtim. Bayılacak duruma geldim." annemin yüzünü ellerimin arasına aldım ve "Annecim kim ne derse desin asla inanma. Beni bu lise sürecinde çekemeyen olabilir. Sen bana sormadan asla ama asla kızarak onları sevindirme. Seni seviyorum." dedikten sonra yanağına bir öpücük kondurup odama girdim.

🎵🎵📣📣🎵🎶🕪🕪🔊🔊

Yataktan düştüğümde ne olduğunu anlamak için etrafıma bakındım. Neden düştüğümü anlamıştım. bu alarmın neyi vardı böyle? Gece sesi çok az, sabah maaşallah evde deprem oluyor. Üşengeçliğimi yenip alarmı kalkıp kapattım. Ellerimle yüzümü sivazladiktan sonra kalkıp yatağımı topladım ve banyoya gittim. Banyoya girmeye çalıştığımda açılmadı tekrar tekrar denedim ama kilitliydi. Dayanamayıp yan komşumuzu çağırdım. Kapıyı omzuyla kırmasından sonra direk içeri daldım.  Babam yerde kanlar içindeydi!! Ben sinir krizleri geçirirken annem benim bagrislarimdan uyanıp hemen banyoya doğru koştu.

Saçlarımı cekerken artık hissizlesmeye başladığımı anladım. Yaklaşık 1 saattir hastane koridorlarında ağlıyordum ve annem delirmiş gibiydi. Hep aynı noktaya bakıyor hiçbir tepki vermiyordu. Sonunda doktor ameliyathanede çıkıp bize doğru gelmeye başladı. Annem ve ben doktorun yanına hızlı adımlarla gittikten sonra ne olduğunu sorduk. "Öncelikle sakın olmanızı istiyorum. Hastanın durmuş kritik ve bıçaklanmış. Ayrıca kucuk bir bıçak olduğunu düşünmüyoruz. Çünkü büyük bir yaraya sebep olmuş. Dediğim gibi durumu kritik. Kritik olmasının sebebi ise bıçağın hastanın atar damarına gelmiş olması. Siz yine de herşeye hazırlıklı olun." doktorun bunları söylemesiyle annem ve ben birbirimize sarılıp ağlamaya başladık.  

   Babam normal odaya alındıktan sonra biz de onu dışarıdan izlemeye başladık. Zaten odaya alınır alınmaz teyzemler yani Güneş ve ailesi gelmişlerdi. Güneş bana bakıp bakıp yüzünü burusturuyordu. Kim bilir şimdi ne haldeyimdir. Durun tahmin edeyim şişmiş ve ağlamaktan kızarmış gözler, evden hızlıca çıkmış bulunduğum babamın kanıyla yıkanmış gibi duran pijamalarım ve ev terliklerimle şu an hastanede öylece oturuyordum. Çünkü elimden kahretsin ki hiçbirşey gelmiyordu!!! Delirecek gibiydim!!! Anneme baktığımda ona destek olmam gerektiği aklıma geldi. Ama olamadım. Göz yaşlarım yanaklarımdan süzülerek başladığında boğazıma bir yumru oturdu. Nefes almakta zorlanırlar bir taraftan hıçkırıklara eşliğinde sesli bir şekilde ağlıyordum.

  Son hatırladığım ise Güneş in endişeli bir şekilde beni kucağına almasıydı....

  Gözlerimi açtığımda nerede olduğumu idrak etmeye çalışıyordum. Offf be!! Başımda öyle bir ağrı vardı ki beynim bir an için patlayacak sanmıştım. Kafamı çevirdiğimde sağ tarafımda perişan bir şekilde uyuyan Güneş ile karşılaştım. Çocuk ne kadar anladıysan onunda gözleri en az benim ki kadar şişmişti. Aklıma babam geldiğinde hemen yataktan fırlayıp babamın odasına doğru koşmaya başladım. Anneme baktığımda odanın önünde bağırarak ağladığını gördüm. Ne olduğun sormaya gittiğimde anlamıştım bile babamın odasında bir sürü doktor ve hemşire vardı. Bende gidip odanın camına yapıştım. "Babacığım nolur gitme beni burada arkanda bırakma!!Nolur baba nolur!! Bak hepimiz buradayız!! Senin yanındayız gitme be baba!! Beni arkanda ağlayarak bırakma!!" diye bağırdıktan sonra artık göz yaşlarım yanaklarıma tekrar kavuşmuştu. Hala ağlarken içeriden dıııııt sesini geldiğini duydum ve tekrar odaya yöneldim. Doktorlar babamın üzerindeki çarşafı kapattıktan sonra başları yere dönük bir şekilde bize gelmeye başladılar. Annemle ben feryat ederken Güneş yanıma gelip beni sakinleştirmeye çalıştı. Ama dayanamıyorum  olmuyordu. Bu kadarı bana fazlaydı. 

  Kalktığımda saate baktım ve 7.30 olduğunu gördüm. Tam kalkacakken  bugün cumartesi olduğunu hatırlayıp tekrar yattım. Aklıma babam geldiğinde yine ağlamaya başladım ama gözümden yaş akmıyordu ve yüzüm yapış yapıştı yıkamak ağlamaktan aklıma bile gelmemişti. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım sonra da annemin odasına doğru hareketlendim. Kapıyı yavaşça açtığımda anneme bakmak için eğildim ve uyuduğunu gördüm. Gidip yanına yattım ve uykuya tekrar daldım.

  Gözlerimi yavaş yavaş açarken pencereye doğru baktım. Hava yavaş yavaş kararıyordu. Yanıma baktığımda annem yoktu. Hemen yataktan fırlayıp eve bakmaya başladım. Neden bilmiyorum ama ilk önce banyoya baktım. Yoktu. Mutfağa baktım. Yoktu. Kapıdan kilit sesi gelince kapıya döndüm. Yavaşça kapı açılırken annem olduğunu anladım. Sesli bir şekilde nefes verdikten sonra anneme sarıldım. "Ne oldu kızım?" "Anne bi an sende-" "şş saçmalama ben senin yanındayım. Biliyorum bu aralar psikolojin bozuk. Zaten sana randevu ayarladım. İtiraz istemiyorum." diyerek bana sarıldı bende ona. Sıkıca sarılıp sarıldığım kişinin babam olduğunu hayal ettim ve gözümden bir damla yaşın daha süzüldüğünü hissettim...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

   ~  SİYAHIN SONSUZLUĞUNDA  ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin