petrichor

Bölüm I: Kulüp ve Rutin (Tao ve Diğerleri) (M)

Oh Wonder- The Rain

Vaults- Poison

Kai, minik sarı ampullerle çevrelenmiş aynanın karşısında eğilip elini aynaya dayamış, yüzünü inceliyordu. Göz makyajı dağılmış, gözlerinin keskin çizgilerini yumuşatarak ona daha gizemli bir hava vermişti. Gözünü kırpmadan onu izleyen insanların nefes alışverişleriyle ısınan odada ettiği dansın ardından terlemişti, güzel yüzü parlıyordu bu sebeple. Canlı pembe saçları dağılmış, yataktan kalkıp gelmiş gibi bir izlenim uyandırıyordu, fakat saçlarının bu görüntüsü bile Kai'nin yıllar içinde çizdiği seks tanrısı imajından kurtulmasına yetmiyordu. Derin bir nefes verip doğruldu, eli makyaj temizleme mendillerinin bulunduğu çekmeceye giderken kulisin kapısı açıldı, kimin geldiğini bilmesine rağmen irkildi Kai.

"Ne geceydi ama... Ruh hastası herifin kıçına bir tekme de ben basmak istedim," dedi kulisin kapısını yavaşça kapatıp aynanın dibindeki sandalyeye çöken genç. Üstünde bacaklarını sıkıca saran altın rengi parlak bir pantolon ve boynundaki siyah papyon hariç hiçbir şey yoktu, ince parmaklarıyla papyonu çekiştirirken Jongin'in yüzünü hızla temizleyişini izledi.

"Bir an önce eve gidip alkol komasına girmek istiyorum, partiye katılmak ister misin?" dedi Jongin işi bittikten sonra rengi siyaha çalan mendilleri avcunun içinde yuvarlayıp çöp kutusuna gönderirken. Bu gece olanlar onu gerse de bu konuda konuşmak istememişti, çalıştığı kulüpte ara sıra olurdu bu.

Yalnızlıktan kafayı yemek üzere olan hasta herifin teki, her nasılsa güvenlikleri atlatmayı başarır ve sahneye çıkıp dansçılardan birinin üstüne atlar, kıçını filan ellemeye kalkışırdı. Bu gece bahsi geçen dansçı kendisiydi, üstüne atlayan takım elbiseli dallamanın nefesi tuhaf bir şekilde alkol kokmuyordu, ama kendinde olduğu da söylenemezdi. Güvenlikler atılıp adamı sahneden indirmeden önce Kai'nin bileklerini sıkıca kavrayıp kulağına "O güzel kıçını yalayıp yutmak istiyorum," demeye vakti olmuştu.

"Olmaz, sabahları Kyungsoo'nun kafesinde çalıştığımı unutup duruyorsun, sahip olduğum en kötü arkadaşsın sen," dedi genç sahte bir hayalkırıklığıyla giyinen partnerine bakarken.

"Her neyse. Ben de tek başıma içer, televizyonun karşısında sızarım o zaman."

"Bu sefer gecenin bir saati kalkıp üstünü örtmeyeceğim. Gidelim hadi."

İki genç, basit sırt çantaları ve günlük giysileriyle kulisten çıktı, sadece masalardaki boş şişeleri acele fakat profesyonel hareketlerle toplayan birkaç çalışanın kaldığı salondan da çıkıp gecenin karanlığına karıştı. Yüzlerini kesen soğuk havaya aldırış etmeden attıkları hızlı adımlar, onları Yixing'in kulübün bir sokak aşağısına park etmiş olduğu eski model siyah arabaya götürdü.

***

Jongin, gece hiç içmemişti, bir yudum bile. Nedenini bilmiyordu, sadece eski buzdolabının düşmeye yüz tutmuş kapağından çıkardığı tenekeyi birkaç saniye incelemiş, ardından geri yerleştirip mutfak adını verdiği 5 adımlık yerden çıkmış, oturma odasındaki kanepeye yığılıp boş gözlerle televizyonda ne varsa ona bakmıştı. Ama izlemiyordu. Ekranda o gece sahneye fırlayan herifi görüyordu, kalın dudakları ve güzelce şekillendirilmiş saçları, oldukça aklı başında bakan badem şeklindeki gözleriyle. Ekrandaki adam gülümseyip ona doğru eğiliyor, o gece sahnede güvenlik görevlileri onu aşağı indirmeden önce Kai'ye söylediği şeyi tekrar ediyordu, birkaç saniye sonra sahne kıvrılıp bükülerek değiştiğinde dileği gerçek oluyordu. Jongin, ekranda Kai'yi kulübün kırmızı duvarlı arka odalarından birindeki geniş yatakta kendini utanmazca adama sergilerken gördüğünde bakışlarını kaçırmadı, ünlülerin gündelik yaşamlarını anlatan sıkıcı bir program izliyormuş gibi devam etti izlemeye. Sahne çok da yabancı değildi ona zaten, kendisini bu pozisyonda sayamayacağı kadar çok kere bulmuştu. Haftanın belli günleri hizmet veren bir fahişeydi, sevişmiyorsa genellikle partneri Lay'le dans ediyordu, bir direğin etrafında, üstünde oldukça az kumaş parçasıyla. İnsanlar ikisinin dansını izlemek için para ödüyorlardı, kucak dansı ya da VIP odalara geçiş içinse ayrıca ödeme yapmaları gerekiyordu. Para konusunda sıkıntısı olmayan bazılarıysa bazen ikisinin sevişmesini izlemek için döküyorlardı banknotlarını ortaya, Kai ve Lay her kuruşlarına değiyordu.