Bölüm II: Tanışma ve Düşüş (Gök Tozu ve Diğerleri)

1.7K 103 44
                                    

Jongin, ölümle ilgili rahatsız edici konuşmalar yapmaya Yixing'in üniversitedeki ikinci yılında başladı. Yixing de onunla beraber Senza Vergogna'da çalışmaya başlamış, geçimlerini sağlamaları daha kolay olmuştu bu sebeple, bir DVD oynatıcıları bile vardı artık. Yixing okulda değilse zamanının çoğunu Jongin'le geçiriyordu, genellikle kanepeye yayılıp kokain dışındaki hafif uyuşturucuları deniyorlar ve felsefik konuşmalar yapıp söyledikleri anlamsız şeylere gülüyorlardı, kokain girilmesi asla mümkün olmayan yasak bölgeydi. Bu kesin ve sözsüz yasağın tarihiyse lise yıllarına dayanıyordu. Gök tozunu ilk defa o yıllarda gittikleri bir partide denemişlerdi, ikisi de kafaları ne kadar iyi de olsa hala hatırlardı ne kadar çılgın bir parti olduğunu. Birbirlerinin üstüne çıkmış ergenler, koridor köşelerine kusan insanlar ve anne babasının birkaç günlüğüne şehir dışına çıkmasını fırsat bilip ismini bildiği herkesi davet eden, evin kırılıp dökülmemiş tek bir kısmının bile kalmamış olmasını zerre umursamayan ev sahibi. Genç, Yixing ve Jongin'in yakın arkadaşıydı ve belki de bu sebepten, parmaklarının arasındaki fazla miktardaki cennet parçasını arkadaşlarıyla paylaşmak istemişti birbirine girmiş salonun çıldırmış ergenlerden uzak bir köşesinde. İki arkadaş başta tereddütlü yaklaştı bu maddeye ama o anda mantıklı düşünemiyorlardı bile, ikramı kabul ettiler çok fazla beklemeden. Bu iş keyifliydi, beyaz tozu burunlarına çekip kendilerini birkaç saniyede dünyanın tepesinde bulmak.

Fakat muazzam keyif sonraki sabah mahvolmuş evin zeminindeki ölü bedeni bulduklarında son buldu. Jongin altında yalnız boxerıyla ve kafasında nerden geldiğini bilmediği, katılaşıp saçlarıyla bütünleşmiş yumurta kalıntısıyla öylece dikilip boş gözleriyle tavana bakan hayaletimsi arkadaşını gördüğünde tepki veremedi, aynı şekilde Yixing de. Ne zaman kendine gelip neye baktıklarını görmek için yanlarına giden kız tiz bir çığlık koyuverdi, o zaman çıktılar onlar da transtan. Ambulans çağrıldı ve paniklemiş gençler yerdeki bedenin etrafında dağılmak bilmeyen bir daire oluşturdu. Yarım saat sonra Jongin ve Yixing ölü arkadaşlarının sedyeden sarkan solgun elini gördüğünde sözsüz bir kural koydular kendilerine; asla ağır uyuşturucuların bölgesine girmeyeceklerdi çünkü oraya bir kez girdiklerine çıkışlarının bir sedyenin üstünde olacağını idrak etmişlerdi, eğer yeterince şanslılarsa tabii.

***

2 Yıl Önce

"XingXing!"

Jongin kolunu savurup tutunabileceği bir şey aradı, herhangi bir şey. Eli yanından geçen bir kıza çarptı, kız flörtöz bakışlarını esmerin dar pantolonunda ve kısa kollu gömleğinde gezdirip oğlanın bayılmak üzere gibi göründüğünü fark ettiğinde şansına küsüp yoluna devam etti, sabaha kadar kafayı bulmuş biriyle uğraşacak değildi.

Jongin yakındaki duvara tutunup kapanmak üzere olan gözlerini birbirinin üstünde dans eden insanlarla dolu dans pistinde gezdirdi, Yixing'i kaybetmişti ve sesini bangır bangır çalan müziğin üstünden kaybettiği arkadaşına ulaştıracağından şüpheliydi, yine de bağırmaya devam etti. Ölecek gibi hissediyordu.

"XingXing!"

"Hey, bak ne buldum burda."

Yavaş adımlarla yanına gelen iki oğlandan uzun boylu, sarışın olanı sıcak parmaklarını bileğine sardığında elini çekmeye uğraşıp sızlandı Jongin, bunlar nerden çıkmıştı şimdi? XingXing'i bulmalıydı, ona söylemesi gereken bir şey vardı.

"Sen Kai değil misin?" dedi bileğini hala bırakmayan oğlanın büyük ağızlı arkadaşı. Uzun saçlarını sıkıca tepeden toplamıştı, kaşındaki piercing yanıp sönen ışıkların arasında parlayıp Jongin'in gözünü alıyor, zaten karmakarışık olan algılarını yerle bir ediyordu.

petrichorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin