Havalı ve son derece şımarık bir kız olduğumu söylerler. Zannetmeyin ki yetiştirilme tarzım bu hale gelmeme neden oldu.. aslında annem ve babam ben doğmadan önce boşanmış. Ben bu durumdan memnunum, eğer hala evli olsalardı bu ev herkese dar olurdu. Zaten 1 ay evli kalmışlar, konuşulmaya değmeyecek bir süre. Evet, nerede kalmıştık? Hıh,hatırladım. Devam edelim. Üniversite yıllarında herkes peşimden koşardı. Deli divane aşık olanlar çok tabi. Her işimi hallederlerdi, benimle dertleşirlerdi ve en güzeli ise sınavda kopya verirlerdi. Belki de onlar sayesinde okulumu başarıyla tamamladım. Onlar sayesinde ben, ben oldum. Ha bir de size bir sır vereyim; ben hiç aşık olmadım. Yani artık adamlarla kanka oluyorum. Anlayacağınız, bahtım kara! Bu aralar evlenmeye takmış durumdayım. Arkadaşlarım evlendi, ben daha yol katedemedim. Yine üniversite yıllarında, silik bir karakter olan Aynur, yok Aycan'dı. Evet, Aycan! Dişlerini fırçalamazdı ve hep sucuk kokardı, bir de üstüne üstlük peşimde koşan erkeklere yürürdü. Şimdi n'olmuş peki?!
Elinde kafam kadar pırlanta ile geziyor. Geçen gün de Face'ye "Diğer yarım" yazmış. Görmemiş ya..sanki bizim yok! Ayy kızım yok tabi, var mı?! Neyse moralimizi bozmuyoruz, akışına bırakıyoruz. Aslında bu cümle beni avutuyordu ama şimdi işe yaramıyor. Akışına bıraka bıraka 2 yılımı geçirdim. Harekete geçmek gerekiyor. Haydi hayırlısı...