Kanatların yokken bir uçuruma aşık olmak mı denir buna?
Öyleyse onun uğruna uçmayı bile öğrenebilecek kadar büyük değilmi küçücük yüreğindeki koca sevdan?Bir bakışı için, bir gülüşü için düşmeye hazır olduğun o güzel uçurum nelere şahit olacak mesela.
Uçurumlar....insanların canını alan o uç noktalar.
İntihar için en uygun yerlerdendir değilmi?Benim güzel uçurumum... Sevdiğim gözlerinden düşüyorum uçsuz bucaksız karanlığına.
Ne garip değilmi? Sadece bir bitiş gibi görünüyor uzaktan.
Oysa benim miladımda uçurum, bitişimde.Benim için uçurumu anımsatan gözlerindeki ışıklar başkası için parlasada, ben ışığımı senin karanlığına armağan ediyorum. Hiç yanmamak üzere birdaha.
Senin karanlığında, uçurumundan kendi ellerinle ittiğin aşığın kanı var bundan sonra. Tuttuğun her yabancı elde ona da bulaşıp kendini hatırlatacak sana.
Ben hiç dokunamadım ellerine. Gerçi kalbine dokunamamış olduktan sonra ellerine dokunabilmiş olsamda ne fayda.
Ha unutmadan son birşey daha benden sana. Birdaha farketmeden bile olsa kimseye;
" Öyle sevmiş gibi bakma."