rastladığım şeylerden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı, olamadı. ne kadar kayıtsız kalmaya çalışsam da yapamadım, kendimi olayların içinde buldum. en yakınımdaki insanlarla karşı karşıya gelmek belki de tüm bunların en kötüsüydü...
şu sıralar sözlükte deep web'in popülerleşmesi sonucu kendi hikayemi anlatmak ve sizleri bir konuda aydınlatmak istedim. orada iyi insanlar için hiçbir şey yok, bunu kafanıza sokun. ayrıca anlatacağım şeyler " çok iğrenç şeyler vardı ya, kustum. " şeklinde değil, deep web'in bizzat gerçek hayatıma nüfuz etmesini konu alıyor.
herkes gibi başladım ben de... deep web'in varlığından haberdar olup büyük bir şaşkınlığa uğradım. bu zamana kadar nasıl haberimiz olmazdı? ve her küçük insan gibi, büyük şeylerden etkilenmeye meyilliydim. belki de deep web beni bir kahraman yapardı ha? evet evet, hepimizin içinde vardır bu kahraman olmak isteği lakin bu amaç uğruna hiçbir zaman önümüze çıkan fırsatları değerlendirmez, boş boş nutuklar atarız kendi kendimize.öğrendiğim ilk gün deep web'in ne olduğunu araştırmakla geçti. şu klasik buzdağı resmi korkutmuştu beni, özellikle fbi kısmı. say hi to fbi ha? fbi'la karşılaşsam, hi en son diyeceğim şey olurdu herhalde... tüm bu olumsuzluklara rağmen kendimi önemli hissetmek güdüme karşı koyamadı hiçbir şey ve tor browser'ı indirmeye başladım.
olacakları önceden görebilme yetim olsa, bu işe girişmemek adına parmaklarımı feda etmeye hazırdım...
deep web'e giren herkesin bildiği süreçleri yaşadıktan sonra hidden wiki'ye ulaştım sonunda. bir yandan da her an içeri polis girecekmiş gibi saçma bir his vardı içimde. dediğim gibi, küçük bir insandım ben. adeta bir mastürbasyondu bu deneyim benim için. kendimi diğer insanlardan farklı hissedecek, bilinmeyeni bilmek, saklı olanı keşfetmek onuruna erişecektim. bunların bedeli hakkında en ufak bir fikrim olsa, emin olun küçük bir insan olarak kalmaya devam ederdim.hidden wiki'deki linklere tıklamaya korkuyordum adeta. ya birisi bilgisayarıma girerse? ya kredi kartlarım ele geçirilirse? bir süre sonra bu saçma hislerden kurtulmaya başladım, zira bunların kimseye faydası yoktu. çocuk pornosundan olabildiğince uzak durmaya çalışarak herhangi bir linke tıkladım.acemice kodlanmış bir forum topic'indeydim sanki, en azından izlenimim bu yöndeydi. çeşitli başlıklar sunulmuştu karşıma, güncel bir hidden wiki adresi veriyordu bir tanesi, bir diğeri ot satıyordu ucuz ve kaliteli mala sahip olduğunu iddia ederek... fazla korkmadığımı fark ettim o anda, savaşa girmiş bir asker psikolojisi yaşıyordum. egom, korkularıma galip gelmişti bu savaşta. başlıkları incelemeye devam ettim.
kiralık bir katil, kendi reklamını yapıyordu bir başlıkta. şaka olduğunu düşünerek tıkladım ve herkesin aşina olduğu o sayfayla karşılaştım. bana kalırsa hala şakaydı bu, hiç kimse bu kadar ucuz yollu bir katil olamazdı... en azından ben öyle düşünüyordum o sırada, eski ciddiyetimi ve korkumu kaybetmiştim nedense. kiralık katilin sayfasını okumaya başladım.
deep web'e yabancı olanlar için ince bir özet geçeyim. adam sanki küçük esnaf gibi kendince bir fiyat tablosu hazırlamıştı. sanki eksik olan tek şey veresiye veren, peşin satan resmiydi. ödeme bitcoin şeklinde oluyordu. ayrıca herhangi bir yamukluk çıkması hususunda söylediği şey, risk alınmadan hiçbir şeyin gerçekleştirilemeyeceğiydi.
ben bu satırları okurken zilin çalması bir anda hayatı sorgulamama sebep oldu. absürd bir şekilde kapıdakinin polisler olduğunu düşünüp, içinde bulunduğum aptal duruma güldüm. tor'u kapatıp yavaşça kalktım sandalyemden, kapıya doğru ağır adımlarla ilerlemeye başladım.
- kim o?
- benim deniz.deniz'le yaklaşık 6 ay önce ortak bir arkadaş vasıtasıyla tanışmıştım. işsizdim o sıralar, bana kendi çalıştığı yerde iş bulup hayatımı kurtarmıştı bir anlamda. zor zamanımda bana böyle bir faydası dokunan deniz'den istemsizce hoşlanmaya başlamıştım o sıralar. hoş kızdı, kahverengi uzun dalgalı saçları, koyu kahverengi gözleri ile her ne kadar sıradışı olmasa da gözlerindeki anlam onu diğer kızlardan ayırıyordu.