Heart Sigh | Jikook [çeviri]

•1•

•Jungkook•

Uzun zaman olmuştu onun için böyle gay hissetmeyeli. Gerçekten gay olup olmadığımı bilmiyordum ve ya yalnızca o beni böyle hissettiriyordu.

Açıkçası beni bu yönde hissettirecek güçte sadece onda var.

Onun bana her dokunuşuyla yaşadığımı dahi bilmiyordum.Her bana attığı bakışına ben de hayran bir şekilde ona bakarak karşılık veriyordum. Ona olan duygularımı anlatmak yerine bir gulumse ile gösteriyordum.

Peki Jimin bunu biliyor muydu? İçimdeki mutluluğu...ne zaman olursa olsun ondan etkilendiğimi? Ve ne zaman başkasıyla konuşsa içimdeki o kıskançlık hissini...

Şuan ki gibi karşımda salak en yakın arkadaşı Taehyung la eğlenirken beni farkedemeyecak kadar meşguldu. Elini Jimin in boynuna koyduğu için Taehyung un kafasını yediği spagettisine sokmak istiyordum. Aslında Taehyung basitçe Jimin ı gıdıklıyordu. Ve Jimin buna gülmekten başka her hangi bir şey yapmıyordu. İkisine de sandalyemi geçirmek istiyordum ama sadece yapamıyordum...

Jimin'i çalışmayı seviyorum. Özellikle yaptığı haraketleri, tarzını, her yaptığı yüz ifadesini...
Yutkunuşunu...O tombul dudaklarından çıkan her aptal kelimeleri...Onu öpmek istiyordum. Biliyorum kulağa yaşlı ve ürkütücü bir tecavüzcü gibi gelebilirdi ama bu benim alışkanlığımdı ve koni Jimin e gelince ben bile kendimi anlayamıyordum.
Lanet olsun Park Jimin...

"Şerefe"

Ben dairenin etrafında çilek suyumla otururken bagırdıkları gibi ellerindeki biraları içtiler. Ben bira içemiyordum çünkü daha 17 yaşındaydım.

Şu an ilk ödülümüzü kazandığımiz için eğleniyorduk!
Görünüşe göre nadir bir Amerikan barındaydik. Birkaç kız bize bakıyordu ama biz onları görmezden geliyorduk. Onların bizi yakışıklı bulduklarını ve ya yalnızca pantolonumuzdakini mi istediklerini bilmiyordum ya da ikisinide. Onların
fan olduğunu söyleyemem çünkü eğer bizim fanımız olsaydılar şu an da masamızda dramatik bir şekilde çığlık atarak imza veya fotograf çekinmek için yalvarırlardı.

"Hey neden bu kadar sessizsin?"

Biri arkamdan fısıldarken beni azcık yerimden zıplattı. Boynumda sıcak ve alkol kokan bur nefes hissettim. Kafamı sağa çevirdiğimde, wow bu Jimin di ve yüzü yüzüme çok yakındı!
Kırmızı yanaklarımı saklamak saklamak için kaşlarımı catarak başka bir tarafa bakmaya başladım. Onun kıkırdadıgını duydum ve mırıldandı

"Aish...neden bu kadar ciddisin?"

Ona "Evet ciddiyim ve neden Taehyung la flört ederek bana musallat oluyorsun?" demek istiyordum ama dırdırcı kıskanç bir ev kadını gibiymisim gibi geldiği için sadece onun dediğini görmezden gelerek tavuklu burgerimden bir ısırık aldım.

Sol kolunu omzuma attığını ve yanıma oturduğunu hissettim. Biliyordum bunu arkadaşça yapıyordu ama benim içim karıncalanıyordu. Parfümünün kokusunu alabiliydum. Benim de kullandığım parfüm...Yani ikimizde aynı parfüm kokusuna sahiptik.

Yoongi, Jimin'in ismini çağırdı ve yanına oturdu. Yoongi nin bi bok vermediği ödül hakkında konuştular. Jimin kolunu uzerimden oynatmadı. Sadece bana yapışmışken onunla konuştu ve güldü.

"Aish ben kız arkadaşımı özledim!"

Çakırkeyif Taehyung bağırdı ve hepimiz ona baktık. Çenemiz düşmüştü ve hepimiz eğlenmiştik, özellikle Jimin. Aslında grubta ki herkes çakırkeyifti özellikle Hoseok ve tabiki ben.

"Oh! Siz bilmiyor muydunuz!? HAHAHA"

Bağırdı ve yüksek bir sesle kahkaha attı. Başka gezegenlerdeki uzaylıların onu duyabileceğini düşünüyordum, bu çok fazlaydı.

"Kim bu şanssız kız?"

Hoseok tüm merakıyla sordu.

"Ice Cream Cake grubunda Irene. Sonunda beni geçen Mayıs'ın 13 ünde sabah saat 9 u 45 gecenin 32.saniyesinde kabul etti."

Dedi ve kare gülümsemesiyle bize gülümsedi. Hepimizin onun bunu saniyesine kadar yazdığına yazdığına güldük. Ciddi olamazdı. Onun kız arkadaşı olduğuna inanmıyordum. O çok çocuksu ve yalnızca telefonuyla oyun oynamayı seven biriydi. Onların konuştuğu ve ya mesajlaştıgı apacik ortada deildi ve ya belki o bir şeyleri saklamada gerçekten iyiydi.

"Götdel--ı o Red Velvet seni uzaylı boku."

Namjoon duzeltti ve birasını içti.

"Bu salak tarihine kadar biliyor ama kız arkadaşının grubunu bilmiyor. Cidden neden o s-k Irene seni kabul etti?"

Yoongi katı bir şekilde söyledi ve kafasını olumsuz mânada salladı.

"Onu zorladın mı?"

Jin sorusunu kıkırdayarak söyledi ve telefonuyla mesajlaşırken sordu.

"Tabiki de hayır! Birini zorlamak için çook yakışıklıyım!"

Kendini tüm gururuyla savundu Bu çocuk...

"Tch hep kendi halindesin!"

Jimin dedi ve güldü. Jimin'e bakmadım çünkü Taehyung salaktı, ama neden Jimin bulaşıcı bir şekilde gülmüştü. Küfrettim.

Taehyung ilişki konusunu açtığı gibi herkes kendi ilişkisi hakkında konuşmaya başladı. Kimse gruptaki herhangi birinin iliskisini bilmiyordu bunu cok şaşırtıcı bulmustum... iliskisini yayacağımizdan değildi düşününce söylemeleri.

Yoongi nin de ilişkisinin olduğunu öğrendim. Kız arkadaşının adı Pie'ymış ama Kore de yaşamıyormuş ve zaten Koreli de değilmiş. Ama daha şaşırtıcı olan bir şey daha varsa onun da fam olmasıydı. Namjoon un kız arkadaşı çekiciydi ve bizim makyajlarımızdan sorumlu noonalarımızdan biriydi. Adı Jalapena'ydı. Ve son olarak Jin kız arkadaşıyla okulunda tanışmışti ve kızın adı Cherry di.

Hoseok ta sevdiği birinin olduğunu ama geçmişte kaldığı için bunun hakkında konuşmak istemediğini söyledi. Jimin hala etrafa bakındıgını söyledi kalbimin atışını arttırırken. Onun ciddi olmadığını düşünüyordum çünkü her show umuzda benim le flört edişi eğlenceli ve gerçek gibiydi. Öyle umuyordum...

Aşırı derecede içmeye konuşup gülme dahilinde devam ettiler. Ben sadece onlara baktım ve çok az gülümsedim.

Jimin in kolunun aşağıya doğru indiğirdi ve kolunu belimin oralarda bir yere yerleştirdi. Nefesini tuttuğunda kalbim hızlıca atmaya başladı. Kafasını omzuma yasladı.

Ve kulağıma fısıldadigi kelimelerle gözlerim açıldı.

"Seninle uyumak istiyorum, Kookie."

●○●

Hikayenin aslı jikookpie a aittir. Ve bana büyük yardimci olan ve ilk okuyan -yarısını olsada- jinkiloveschicken a burdan çook teşekkür ediyorum...

Şimdiden okuyan ve okuyacak herkese teşekkür ediyorum. Yazım yanlışı varsa özür dilerim >~< -çok okuncağını sanmıyorum açıkçası-