2.Bölüm

140 8 1
                                    

Karla'nın dokunuşu ile sıçradım."Dilan iyi misin,noldu ?" ."Hiç" diyebildim kekeleyerek.O nasıl göz ulan öyle onlar nasıl bakışlar.Kimdi bu çocuk ? Bulmalıydım.Ne yapıp edip o çocuğun hayatına girmeliydim.Bir kaç teneffüs kimseye belli etmeden takip etmeye başladım.Takip ederek bulunduğu sınıfı öğrenip,arkadaşlarından duyduğum ismini sınıf defterinden bulup soyadını da bulabilmiştim."UMUT" adı Umut'tu arkadaşları Onur ismini kullansa da ben Umut demeyi tercih ettim. Sanki bana umut olabilirmiş gibi geliyordu.

Bir kaç haftamı uzaktan uzağa araştırarak geçirmiştim.Sonrasında ne olacaktı hiç bir fikrim yoktu düşünecek akıl da kalmamıştı zaten.Bir kaç hafta sonunda hakkında hemen hemen her şeyi öğrenmiştim.Fakat kız olan ben olduğum için ilk adımı ben atamazdım.Hiç bir şekilde belli de edemezdim.Saklamaya karar verdim o beni bulana kadar ben onu bulmayacaktım.Benim ilk gördüğüm gün kısa boylu sıska bir çocuktu.Gün geçtikçe daha da çekicileşiyordu.Birde şu var ki,çocuğu ben fark edene kadar kimsecikler tanımıyordu bile.Ben buldum kıymete bindi çocuk iyi mi ?

Karla her gün konuşmak istediğini belirtsede izin vermiyordum,veremiyordum aslında cinsiyetle falan alakası yoktu bunun. Sanırım ben daha önce fiziğimden bahsetmedim. 1.55 boylarında 68 kilo asla dönüp bakılmayacak bir kız olduğum için rezil olmak istemiyordum.Sonuç zaten belliydi.

Büşra koşarak sınıfa girdi.Büşra kim diyecek olursanız bizim sınıfın neşesidir,hiç büyümeyen çocuğudur.Kızıl renkteki saçları beline kadar uzanır,ince belli uzun boylu hoş bir kızdır.
"Dilaaaan" diye bağırmaya başladı korkarak yanına vardım.Yan sınıfımda kuzenim okuyordu,ona birşey olduğunu düşündüm ki "Onur" dedi."Nolmuş,nolmuş Umut'a?" elim ayağım kesilmişti sanki. "Lan söylesene !"."Onur seninle tanışmak istiyormuş" deyince olduğum yere yığıldım kaldım. Herkes mutluluktan olduğunu düşünse de gerçeği öyle değildi.Çıkamazdım karşısına o özgüven bende yoktu.

Sesimi çıkartamadım,sadece sırama geçip oturdum."Noldu kızım,sende bunu beklemiyor muydun işte ?" dedi Karla ve o an gözümden bir damla yaş süzüldü gözümden.Yutkunamadım."Peki"diyebildim çaresizce. Ya beni begenmezse,ya istemezse ? Ne olacaktı o zaman ? Umudum bile kalmayacaktı.Bir yandan da ne kaybedebilirim ki en fazla diyordum. "Tamam,tamam akşam yazacağım ona." der demez. Işınlanırcasına koşarak çıktı sınıftan.Eve gitmeliydim ve artık bu iş bir an önce olup bitmeliydi.Korkuyordum,aynı zamanda çaresizdim.Haftalar geçmesine rağmen tek kelime edememiştim çocuğa.İlk şansımdı hatta belki de son.

Son derse geldiğimizde artık tükenmiş durumdaydım.Içim içimi yiyor,merak ediyor,aynı zamanda meraktan geberiyordum. Bu derside uyuyarak geçirmeye karar vermiştim ama başaramıyordum.Neyse ki ben gebermeden zil çalabilmişti.

Kafam önüme eğik bir biçimde servise doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.Bu servisi kim bu kadar uzağa park etmiş olabilirdi ki ? Yürü yürü bitmiyordu,bahçede bu kadar büyük değildi,belkide benim adımlarım küçülüyordu.

Kendimi servise attığımda gözüm bu kez hiçbirşey görmüyordu.Yollar uzuyordu.Kafayı yemeye başladığımı düşündüğüm sıralarda servisci Ferhat abinin sesi ile sıçradım"Dilan inmeyi düşünmüyorsun herhalde ?"."Kusura bakma dalmışım." diyebildim tebessüm ile.

Eve girer girmez odama çekilmiştim.Annem odamın kapısını tıkırdatıp"İyi misin kuzum?"diye sorduğu an da sebepsizce ağlamaya başlamıştım.Ağlayışımın sesini ayarlayamamış olmalıyım ki,bir hışımla annem içeri giriverdi."Noldu kuzum?" diyerek sarıldı. Kokusunu aldığım anda sakinleşmiştim.Dünyanın en güzel kokusudur anne kokusu.Cesaret verir insana,huzur verir,yaşamak için sebep olur o koku insana.Baba kokusunu anlatmamı isterseniz
beceremem.Çünkü bilmem o kokuyu ben.Daha önce hiç çekmedim içime.Herneyse işte.

"Birisi bir şey mi dedi,bir şey mi yaptı kuzum anlatsana." diyebildi.Çaresizliği ses tonundan anlaşılabiliyordu."Yok,yok annem ne olacak ? Regal olmama az kaldı ondan bir anda duygu boşalması yaşadım herhalde."diyebildim rahatlatıcı bir ses tonu kullanmaya çalışarak."Uyumak istiyorum anne,yorgunum." bir şey söylemek istercesine baktı fakat izin vermemeliydim çünkü ağlardım."Lütfen anneciğim" dedim yalvarırcasına.

Odadan çıktığı an da ne yazacağımı düşünmeye başlamıştım.Ne yazmalıydım ? Ilk kez konuşacağım bir çocuğa en fazla ne yazabilirdim ki ?
"Merhaba,ben Dilan" bir türlü gönder tuşuna basamıyordum.Elim ulaşmıyordu. Yollar kadar olmasa da tuş ta uzak geliyordu. Illaki yollayacaktım o mesajı neyin nazıydı ki bu ? Gözlerimi kapatarak yapmayı seçtim.Bir elim "GÖNDER" tuşunda,bir elimse kalbimdeydi. Ulan bir mesajdı sadece mesaj her gün her insanla geçtiğim bir iletişim türüydü. Ilk defa bu kadar zorluyordu bu beni.Bunları düşünürken gerçekten farkında olmadan yolladığımı fark ettim mesajı.Mesaj gitmişti..

DEĞİŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin