Alacağım cevabı düşünürken uyuya kalmışım.Sabah uyandığımda elim telefona gitmiyordu.Her sabah gözümü açmadan telefonu açan ben bu sabah açamıyordum. Korkuyordum işte.Ne kadar itiraf edemesemde . Telefonu hiç açmadan çantama atmayı tercih ettim. Bu sabah her zamankinden daha sersemdim. Dolaptan aldığım bir kaç kıyafeti geciriverdim üzerime.Okula gitmek falan istemiyordum fakat sunabilecegim her hangi bir bahane de yoktu. Servis ise çoktan gelmişti,bu yüzden koşar adımlarla yetişmeye çalıştım. Bindiğimde herkesin suratından ofke akıyor gibiydi."Ne var? Insanlık hali! " diyerek çemkirdim elimde olmadan. Bu herkesin kafasını baska bir olaya çevirmesine yardımcı olmuştu aslında. Her zamanki yerime geçtikten hemen sonra anlayamadığım bir sekilde okula varmıştık. Ulan istesem bu kadar hızlı gelemeyiz be adam n'aptın sen?
Servisten dışarıya adımımı atar atmaz kafamı önüme eğip ışınlanabilmek için dua ediyordum. Ya Umut ile karşılaşırsak o zaman ne olacaktı? Sadece ölüm sebebim olabileceğini düşünüyordum. Sınıfa çıkar çıkmaz Büşra'nın çığlığı beni kendime getirmişti. "Kanka... Naptın?! " kızı susturmanın imkansız oldugunu bildiğim için salak salak suratına bakıyordum. "Uyandım ve okula geldim, sen naptın? " dedim kurtulmak istercesine şu saçma tepkisinden. "Offf Dilan yapma şunu,Onur'u diyorum. Yazabildin mi? " "Umut!" "Her neyse iste cevap ver! " sadece suratımı eksitip omuz silkebildim. "Yoksa! Olumsuz mu kanka? " "Bilmem" dedim umursamaz görünmeye çalışarak. Sırama gecmeme bir türlü izin vermiyordu sevgili arkadaşım. "Kızım cımbız getirmiyorum okula anlat artık" dedi, beni gülümsetmeye calışırcasına. "Yazdım" "Eee.. " "Ne eee? " "Lan cevap vermedi mi çocuk? " "Bilmiyorum, bakamadım. " "Niye kanka mal mısın? Ulan uyuyamadım dün gece meraktan ne demek bakamadım. Internetin mi bitti? " "Yok" "Lan o zaman niye bakamadın " "Korktum" biraz da olsa anlamışcasına baktı yüzüme. "Dilan yapma lütfen istersen ben bakabilirim ver telefonunu. " Hazır hissetmiyordum kendimi. Ilk mesajdı ne yazabilirdi ki en fazla. Oyle de olmuyordu iste anlamsız onca şey geçiyordu ki aklımdan. Biraz düşündükten sonra iyi bir fikir olacağına karar verdim. Eğer olumsuz ise mesajı direk silmesini söyledim. "Merhaba Dilan nasılsın " yazmıştı. Bana nasılsın demişti. Ulan iyi olmasamda iyi olmuştum.Ilk defa birine karşı böyle bişey hissediyordum. Hiç bir karşılık beklemiyordum bir yandan da. Sadece gözlerine yakından bi kere olsun bakmak istiyordum. Çünkü bir şey vardı o gözlerde hiç kimse de olmayan. Fazla anlamlı bakıyordu. Bir çift göz en fazla ne anlatabilirdi ki? Ama onun gözleri çok fazla şey anlatıyordu. Belki de bana öyle geliyordu.Her neyse işte..
Günden güne artıyordu konuşmalar yani ben öyle düşünüyordum. Günler yavaşlamaya başlamıştı yada bana oyle geliyordu ama bir yandan da hoşuma gidiyordu.Umut ile anlaşıyorduk aslında salak gibi her konusmada onu ne kadar cok sevdigimi hatirlatiyordum. Aldığım cevap ise "Biliyorum" oluyordu genelde. Bazen de teşekkür ediyordu.Her sey guzel,mutluyum diye düşünüyordum. Tâ ki o güne kadar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEĞİŞİM
Teen Fiction27 Eylül Çarşamba Yeni okul,yeni arkadaşlar diyerek başladığım lise hayatımın içine sıçan genç arkadaşa teşekkür ederim..