Bir insan hayatına aniden girip tüm bu neşeli giden hayatını nasıl boktan bir hayata dönüştürebilirki?
Onun bir dokunuşuna, bir gülüşüne , içten bi nefes alıp verişine, sana bir kaç saniyelik bakışına, bir göz kırpışına bu kadar ihtiyacın varken bu...
Multi'de Ada var. 😀 Yine bir can sıkıntısından kendimi asacağım güne gözlerimi nefretle açtım. Gözlerimi açmamın sebebi ise ALARM'DI. Ayrıca bunu da buradan belirteyim ALARM'LARDAN nefret ediyorum. Uyumak istiyorum sadece çünkü okula gidicem. Okuldan da nefret ediyorum. Okula gitmek için o aşık olduğum yatağım dan ayrılmak zorunda kaldım.offff aptallık bende ben size kendimi tanıtmadım. Adım Ada KUNT. Zengin bir ailenin en küçük kızıyım ve bir ablam var. Adı da Eda KUNT . Aramızda üç yaş var. Babam ve amcamın yönettiği bir şirket var.Annem ise dergi editörü.
Okula gitmek için yatağım dan ayrıldıktan sonra odamdaki kendime ait banyoma girip duş almak için suyu açtım . Yıkadıktan sonra kıyafetlerimi giyip, kahvaltı için aşağıya indim. Aşşağıya indiğimde ablam,annem ve babamı gördüm. 'Günaydın dünyanın en güzel annesi ve en yakışıklı babası. 'Dedim tüm neşeli sesimle. Kahvaltı yapmak için ablamın yanındaki sandalyeye oturmak için yöneldi m ve ablamın yanından geçerken onu kızdırmak için 'sanada günaydın polifonik osuruk'dedim.ablamın o zamanki gözlerindeki öfkeyi görmeniz lazımdı bende onu dahada sinirlendirmek için dişlerimi göstererek gülümseyerek 'polifonik osuruk kelimesinden hoşlanmadıysan debelenen hamam böceği diyebilirim.'dedim.Sabır dilercesine gözlerini yumarak derin bir nefes alıp verdi.kahvaltımı bitirdik ten sonra ablam da dahil evdeki herkez i öpüp evden çıktım. Kamil amca yani benim özel şöförü m kapının önünde beni bekliyordu. Evin kapısı ardımdan kapanır ken beni gören Kâmil amca hemen arabadan inip kapımız açtı. 'Günaydın kamil amca.'dedim gülerek 'Günaydın kızım'dedi oda içten bir gülümseme göndererek.Hemen Selen.Ece ve Yağmuru arayıp onları benim alacağımı söyledim. Tabi ki hemen kabul ettiler. Ilk önce Selenin evi bize daha da yakın olduğu için ilk onun evine gittik Selen hemen arabaya bindi 'Günaydin pikaçu' dedi .'Günaydın doremon' dedim. 'Kanka duyduğuma göre okula 4 tane yeni erkekler gelmiş ' dedi.'eee bundan banane hoşgelmişler napıyım yani .' Dedim. 'E napıyım yani hoşgelmişler. Bundan bize ne 'dedim. 'Kanka bütün okuldaki kızlar taş gibi filan diye mesaj attılar . Okuldaki erkekler de filan bunların yakışıklılığını görünce baya sinir olmuşlar filan,ya tamam banane de onlardan ama bizim okula filan birisi gelince hiç böyle kızlar filan çıldırmamıştı, erkekler sinir filan olmamışlardı. Ondan merak ettim çocukları şimdi. ' dedi .'aslında ben de şimdi çocukları merak ettim doremon.Ece ile Yağmur biliyorlar mı?'diye sordum. ' evet pikaçu onlarda çok merak ettiler çocukları. Sonra diğer kızları da alıp okula gittik .
Yolda hep bu yeni gelen çocuklardan konuştuk. Sonunda okula gelebilmiştik. Kamil amca inmemiz için kapımızı açtı. Okul 'un kapısından içeri girerken bi çocukla göz göze geldik. Tanımıyorum ben bu çocuğu ama bayağı yakışıklıymış. Evet çünkü bugün yolda gelirken bahsettiğimiz yeni gelen çocuklar bunlar olmalı. Evet bu bu bu . Yanındakileride tanımıyorum ve kesinlikle yeni olanlar bunlar . Hemen Ece söze atladı ' kanka bunlar ne yakışıklıymış ya böyle.' dedi. Kızlarla hep bir ağızdan 'ay aynen 'dedik. Hemen göz göze geldiğim çocuk yanındaki atkadaşlarına gözleriyle bizi göstererek işaret verdi. Hepsi aynanda bize döndü. Bank ta oturan hep bana bakıyordu. Sağındaki ise Ece ye solunda ki selen e ayakta ki de yağmura bakıyordu. Biz niye onlara şimdi dik dik bakıyo Duk ki 'kızlar hemen çaktırmadan kendinize gelin .onlara bakmayın! ' dedim .
Kendimize geldikten sonra sınıfımıza gelip sıralarımıza oturduk. 'Bi dakika fazladan niye sıra var bu sınıfta ' dedim. Selen 'yeni gelen çocuklar olmasın? 'Dedi.ve hemen sınıftan içeri yeni gelen çocuklar geldi. Kendi aralarında konuşup gülüyolardı.okulun bahçesinde benimle göz göze gelen çocuk beni gördü ve konuşmayı kesti .diyerek de onun baktığı yöne yani bana baktılar .ama hemen gözleri yine Bahçedeki gibi bizim kızlara kaydı .En arka sıraya oturdular ve yine sohbet etmeye başladı lar .
İlk iki ders bitmişti zil çalınca tuvalete gitmek için sınıftan ayrılırken yeni gelen çocuklara kaçamak bir bakış attım ve hepside bize bakıyodu. Nihayet tuvalete geldiğimizde bizden başka kimseler yoktu. Yağmur 'kızım taş gibiydiler ya ' dedi.'aynen öyle 'dedim. Zil çaldığında hepimiz sınıfa gidiyoduk ki karşıdan sınıfın kapısının önünde yeni gelen çocukları gördüm onlarda bizi fark etti.yine aynı kişiler aynı kişilere bakıyodu. Bu hep böyle mi gidicekti?.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dersler ne kadar da hızlı geçiyordu böyle. Ama hep yeni gelen çocukların olduğu tarafa bakınca hep bizi kesiyor lardı. Ya yardımcı olalım isterseniz bizi daha da güzel kesmeniz için bıçak getirelim mi? Hıh ne dersiniz?
Bu arada bütün çocukların ismini öğrendik onlarda bizimkini hoca yoklama yaparken bana bakan çocuğun adı Burak Tuğlu,Selen e bakan Tunç Akman,Eceye bakan Çağatay Tuğlu ve Burakla kardeşler ve Yağmura bakan Deniz Yazıcı .okuldan sonra evlere gitmek için zili n çalmasını bekliyorduk. Ve bu şahane zil çaldı hepimiz çantaları mızı aldık ve çocuklara bakıp okuldan ayrıldık.
