15 haziran

179 6 0
                                    

Bizim ailede bazı gelenekler vardır, mesela ilk doğan erkek torununa dedesinin isimi verilir ya , benimkisi de öyle; rahmetli dedemin ismi. Yalnız benim doğum günüm de deseminkiyle aynı; ikimiz de haziranın on beşinde doğmuşuz.
Bugün on beş haziran , benim doğum günüm. Ben pek takmam böyle günleri , hatta facebook olmasa hatırlamayabilirim. Çok ciddiyim . Gerçi bazı arkadaşlarım arayıp, "iyi ki doğdun, " diyerek hal hatır sorarlar ya sağ olsunlar, bugün de öyle günlerden biri işte.
Akşamüstü birkaç arkadaşımla Balat tarafında buluştuk. Hem çay -kahve faslı hem de benim için iyi ki doğdun pastası... (pasta yok ; utanırım ben öyle herkesin içinde mum falan üflemeye) Ben genelde erken giderim buluşma yerine , beklemenin acısını bildiğim için insanları bekletmeye kıyamam. Yarım saat kadar erken gittim. Buluşucağımız yerde beklemek yerine , on beş haziranın güzel akşamüstü serinliğinde sahilde dolaşmaya başladım. Önce güneşi arkama alıp şöyle bir etrafıma baktım , bankta oturan bir amcayla selamlaştım. Deniz tarafından gelen rüzgar burnuma hafif bir yosun kokusu getiriyordu. Çocuklar ellerindeki toplarla etrafımda en az benim kadar amaçsızca dolanıyordu. Aralarından birine, "Hoop! Atsana topu , ben de sizinle oynayayım, " diye seslendim . Bana güvendi ve yolladı topu . Gelişine sertçe -biraz da çocuklara hava atmak niyetiyle- vurdum topa . Gol olmadı; mesafe bayağı uzaktı. Gülen çocuklara bahanem hazırdı, senden öğrenmiştim önce oyuna katılıp sonra işine gelmeyince gitmeyi. Çocuklara bakıp , "Top dandik. Vurduğum gibi gitmedi ," dedim . Onlar da adeta benim sana yaptığım gibi , yüzlerinde ince bir tebessümle, "Tabii , abi. Öyledir abi," sözleriyle yolcu ettiler beni. İnanmadılar ama kırmadılar da abilerini. Abileri yaşındaydım ancak onlar büyüklük yaptılar. Saate baktığımda zaman gelmişti. Hızlı adımlarla Buluşucağımız yere doğru yürüdüm. Vardığımda buluşma saatini beş dakika geçmiş , arkadaşlarım benden önce gelmişti. Birisi , "Hayırdır sen gecikmezdin?" Diye söylenince ,"Oyuna daldım," dedim ve kaçırdığım golü anlattım onlara. "Ulan ne adamsın," dediler gerçekten top oynadığımı düşünerek. Ben seni anlattım onlara ; onlar da senin gibi , aşkı oyun zannettiler...

NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin