Shut up & draw • Taehope

opium

•

"Günaydın Bay Park, her sabah olduğu gibi bugünde çok yakışıklı görünüyorsunuz."

Alacalı saçlara sahip oğlan, karşısındaki yaşlı bedene en içten gülümsemesini sunmuş ve her gün fazladan aldığı çikolatalı çöreği usulca kırışmış avuca bırakmıştı.

Adamın çöreği yediğinden emin olana kadar beklemiş ve arsızca kayan sırt çantasını düzeltip yürümeye başlamıştı.

•

Kim Taehyung, artık girilmesi dahi yasak olan bir yeraltı şehrinde yaşıyordu.

Yaklaşık altı yıl önce çıkan şiddetli iç karışıklıktan sonra, kaçmak isteyen insanlar tüneller kazmış ve aşağıda yaşam kurmuşlardı.

Ama bu bir süre sonra hükümet tarafından öğrenilmiş, ve oraya giren insanlar tekrar yukarıya kabul edilmemişti.

Yinede aşağıdakiler pes etmemiş ve birbirleri için ellerinden geleni yaparak yaşamayı başarmışlardı.

Taehyung, bu yüzden mutlu hissediyordu.

Ailesini yukarıda kaybetmiş olsada.

Alışıyordu, yavaş yavaş.

•

Derin bir nefes alıp başını boydan boya sahte gökyüzü ve galaksilerle donatılmış tavana kaldırdı ve kendi kendine mırıldandı.

"Sanırım, biraz resim çizmeliyim."

"Ne dersiniz yıldızlar?"

Cevap almışcasına gözlerini kapayıp gülümsedi ve gözüne kestirdiği bir duvarın kenarına çöküp çantasına tıkıştırdığı sprey boyalardan gözüne en güzel gelen rengi kaptı ve çizmeye başladı.

Kalbinden geçenleri.

•

Güney Kore// Merkez (y/n patlıyor herkes)

"Seni piç."

"Burada olduğunu biliyordum."

Hoseok, neredeyse kulağının içine işleyen kalın tınıyla yattığı yataktan fırlamış ve dengesini sağlayamayıp arkasındaki boşluğa düşmüştü.

Acıyla inleyip poposunu ovalarken uykulu bakışlarını karşısındaki silüete dikti.

Ve derin bir iç çekti.

Çünkü, şuan kelimenin tam anlamıyla sıçtığını hissediyordu.

•

YA BEN BU HİKAYEYİ ÇOK SEVECEĞİM SANIRIM, SİZDE SEVİN