İlknur ve Sıla yataktan fırlarken, derin bir nefes aldı. Hepsinin kabus olması onları hiç olmadığı kadar mutlu etmişti. Birbirlerine bakıp gülümsediler. Sıla ve İlknur emin olmak için yataktan fırlayıp Mira'nın odasına doğru koşmaya başladılar. Kapıyı açtıklarında kalplerinin ağızlarına kadar geldiğini hissettiler. Mira odada yoktu. Yatağı boştu, Sıla'nın gözünden bir damla yaş akıp dudaklarına doğru yol aldı. İlknur odadan çıktı ve aşağı doğru koşmaya başladı. Mutfağın ışığı açıktı ve Nur Mirac'ın orda olması için bütün duaları okudu. Sıla da arkasından geliyordu. Mutfağa girip çilek yiyen kardeşlerini gördüklerinde dünyalar onlarındı. Çileklerden dolayı yanağı tombul olan kardeşleri onlara doğru döndü. " No oldo ? " Sıla gidip kardeşine sıkıca sarıldı. Ayrılıp kafasına çok sert olmayan bir şaplak attı. Attığı gibi pişman olmuştu. Minik kardeşinin gözleri dolmuştu. Mira'nın en ufak şeylerde bile gözleri doluyordu. Çok güçsüz ve kırılgandı. Kardeşinin gözleri dolduğunu gören Nur da Sıla'nın kafasına şaplak attı. Ve söylendi. " Gerizekalı onun duygusal olduğunu bilmiyor musun ? " Cevap gecikmedi. " Tabiki biliyorum. Anlıktı bir kere ! " Mira gece atıştırmasını bitirip mutfaktan çıktı ve merdivenlere doğru ilerledi. Yukarı çıkıp odasına girdi. Kendisini yatağa attı ve gözlerini kapatıp Biası'nı düşünmeye başladı. Nur ve Sıla'nın ise içleri rahatlamıştı. Onlarda merdivenleri çıkıp odalarına girmiş ve uykularına devam etmek için kendilerini yatağa atmışlardı.
*-* >_< ฅ'ω'ฅ (≧∇≦ sizi seviyoruum. ≥3≤
