2. Bölümü beğendiniz umarım, 2.Bölümün devamı 😊😊😊
3.Bölüm: Anahtar Yol
Yazan şey dikkatimi çekti gizemli şeyleri severim. Karışık cümleler vardı pek emin değildim tercüme ettiğim kâğıttan. Şöyle birşey yazıyordu:
"Merhaba ben Maria Drakula bu Gizemli Sandığı eğer bulursan seni gizemli ve aksiyon dolu günler bekliyor olacak. Cesaret gerektiren şeyler var bir daha düşün. Şimdi sana hergün görevler vereceğim. Bu kutuyu günde sadece üç kere açabilir beş kere ip ucu alabilirsin ilk göreve hazırsan numarayı gir"
Son satırı okuduktan sonra biraz daha tuhaf oldum. Numarayı düşünmeye koyuldum. Kafama göre 4 haneli bir rakam. Ne olabilir ki ?
Yetmiş bir...Yetmiş iki evet oldu bir anda boloncuklar oluştu kafamda garip birşeyler oluyordu. Sonra yazı çıktı, bu ne biçim şey. Bir anda en sevdiğim dizinin senaryoları çıktı karşıma. Aşk Yeniden'nin Final Bölümü çok duygulandım, Fox Tv'e argo cümleler kullanıyordum bütün sevdigim diziler Final oluyor.Insan yüreği mi dayanır buna ? Kalbim yerinden fırlar casına "küt küt " atmaya başladı heyecanlandım. Bir tan daha dizi geldi karşıma. Bunu pek kavrayamamıştım, ama sonradan o sahneyi görünce çok mutlu oldum. Harry Poter küçükken hep izlediğim bir yabancı filmiydi. Bütün bölümlerini izlemiştim. Ve yazı kayboldu, baloncuklar yok oldu. Ben şaşırmıştım bir anda beklenmedik bir şey oldu, kutu kendiliğinden yerinden fırladı ve kâğıt çıktı içinden şöyle birşey yazıyordu. "Sabah altı buçukta uyan ve mutfağa doğru git oradaki torbayı yaşlı adama ver kapının önünde duracak, ona ver ve deki:
''Bu Sizin Oldu Buyurun'' de ve evine git Bu kadar görevin iyi şanslar." Bu kadar kolay olacağını hiç zannetmiyorum.Erkenden yattım, sabaha doğru uyandım ve mutfağa gittim gerçekten poşet vardıüzerinde GIZLI yazıyordu bu olmalı diye düşündüm. Elime alıp dışarı çıktım dışarıda yaşlı amca vardı ona verdim,önce şaşkınlıkla bana bakıyordu haberdi yokmuş gibi bu beni tedirgin etti. Yoksa bu adam değil miydi ?
Sonra aklıma diyecek kelimeler geldi bir bir söyledim- Bu sizin oldu buyurun. Dedim.
Adamda değişiklik hâlâ yoktu. Ben gene tedirgin oldum acaba yanlış adam mıydı ? Eve doğru yürüdüm sonra bana seslendi. Dedi ki :
- Sağ Ol Yavrum. Dedi.
Bunu dedikten sonra göz kırptı ben hâlâ anlamamıştım. Evde o şoku annem fark etti bana söz bırakmadı ki, durup durup bana sorular soruyordu bende susuyordum. Odama çekildim acaba bu görev bu kadar mıydı? Başka yeni görevler gelecek miydi?. Merakım uzun sürmedi. Yeniden fırladı yerinden kutu bir adam çıktı ve şunları söyledi :
" Merhaba ben James Adil-e sana ben artık görev vereceğim ikinci görevine hazır san söylüyorum. Antalya 'a gidip oradaki müzeden kırk bin liralık bir M.Kemal Atatürk den kalmış bir portresi var onu almanı istiyorum. Onun arkasında bir anahtar olacak onu alıp geleceksin,sonrada sana bir tane kutu vereceğim onu açıp o ödülü alacaksın sonrada define haritası ile da h büyük hazineye ulaşacak sın haydi ! yolun açık olsun... Başarılar.
Ben bir yandan düşünüp o parayı nasıl bulacağım diye yakınıyordum. Annemden mi isteyecek tim, olamaz çünkü annem muhakkak ne için istiyorsun diye soracaktı. Bende bir plan yaptım. Anneme dedim ki :
- Anne, artık büyüdüm 18 yaşına geldim benimde bir kart almam gerekmiyor mu.?
- Kızım ne gerek var yardımcılar alıyor gereken ne varsa.
- Anneciğim ama ben artık kendim alışveriş yapmak istiyorum,lutfen ama... Anne kırma beni
- Tamam al kartı ama boş yere kullanma bir trilyona yakın para var.
Mutluluktan anneme sarıldım, ayaklarına kapandım. Annem bunu görünce sevindi. (mutlu olmama)Yarın,ilk iş bankaya gidip para çekmem oldu şifreyi doğru yapıp yedi bin çektim. Sonrada müzeye gitmek için arabama tam binerken aklıma şu geldi. Ben müzenin nerede olduğunu bilmiyorum ki. Sonra aklıma kutu geldi açıp içini "Ip ucu Ip ucu" diye bağırdım herkes sayılır bana bakıyordu,herhalde beni deli sanıyorlardı. Aldırmadan yoluma devam ettim,sonra kutu açılmaya başladı. Neydi adı? heh James Adil-e çıktı e şunları dedi :
- Merhaba Dilara, ip ucu istemiş olacaksın ki bende geç kalmadan geldim. Evet sorun nedir ?
- Bana nereye gideceğimi söylemedin ben nereye gideceğim? Soruya soruyla cevap vermek gibi olmasın yani ama.Siz ba... Tam diyecekken sözümü kesti.
- Evet aslında söylemedim sana nereye gideceğini sadece adını verdim. Kusura bakma, Muhtemel Sk. Dersen oralarda bulabilirsin müzenin adı TARIHI ESERLER KALANLAR KANITLAR hemen bulursun sana güvenim sonsuz Başarılar.
Elimde kutu diğer elimde harita ilerledim. Yolda bazı kişiler ile tanıştım bu bir engel mi ? Daha onu bile bilmiyordum. Ne hayet müzeye varmıştım TARIHI ESERLER KALANLAR KANITLAR güzel bir müzeye benziyordu içeri girdim. Güvenlik ücret istedi gişeden bilet alıp buraya gelmem gerekiyormuş,denilenleri yaptım ama tablo kadar giriş ücreti de pahalıydı. Toplam bin para tuttu içeri doğru yürüdüm. Daha önce görmediğim şeyleri gördüm inanılmaz bir tutku ile müzeyi geziyordum... Bir anda tablo dikkatimi çekti bu olmalıydı ! Hemen görevli çağırıp bunu almak istediğimi söyledim bana uzun uzun baktı nedenini sonra anladım.- Hanımefendi bu satılık değil maalesef ki ama eğer yüksek bir fiyat düşünürseniz neden olmasın. Çünkü bu bizim için çok değerli hemen ucuza satıp değerini kaybetmesini istemiyoruz...
- Şey...Ne kadar uygun olur ?
- Siz ne kadar uygun görürseniz.
- Kırk bin yeter mi ?
-Tabii ki.
Elime parayı alıp verdim. Görevli "gelin lutfen" diyerek yanına gittim tabloyu paket yaptırarak arabama taşıdılar. Eve gidince
annem merak içinde sordu bana bende doğruları söyledim. Annem mantıksız bir şekilde bana baktı sonrada odasına çekildi. Bende odama doğru yürüdüm tablonun arkasındaki anahtarı alıp kutuyu açtım...Tedirginlikle içindeki şeyi aldım. Aman Tanrım buda ne böyle şaşkınlıktan bayıldım. Sabah annem uyandırdı benim içimi hâlâ bir tedirginlik seziyordu. Içindeki şey...4 bölüm çok yakında Watpadd'a. FINAL alacak çünkü hiç kimse okumuyor...Görüşmek üzere♡♡♡●•●•❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSIZ KADIN
AdventureBu benim ilk hikayem olduğu için kızmak yerine oku ! Eğlenceli olacağına bahse girerim! Kucak Dolu Sevgilerle...Merve