Gene kırılmıştı , üzülmüştü. Tuttu göz yaşlarını .Düşüpte daha çok heder olmamak için . Çünkü biliyordu.Ağlarsa kendini durduramicağını , daha da çok üzüleceğini , aklına o günün geleceğini . Biliyordu .Daha önce ağlamıştı , yaşamıştı bunları . Aslında biraz da nasıl böyle sessiz kaldığına şaşırıyordu .Önceden tutamazdı çenesini ezdirmezdi onu . Laf ettirmezdi. Hayat mı değiştirdi bilinemez.Belki olgunlaşmaya başladı. Ya da bağışıklık kazandı, eziklenmeye ...
Ama ne olursa olsun her onu ismi geçtiğinde ister istemez gözleri doluyordu. Dayanmaya çalışıyodu . Tabii nereye kadar dayanabilirse...
Bıkmıştı sanırım artık. Yaşadığı duyguyu anlatmaya şu an kelimeler dermansız kalırdı . Hani derler ya anlatılmaz yaşanır diye işte öyleydi. Anlatsa anlaşılamazdı. Zaten kendiside anlatamazdı. Yaşayan bilirdi. Yaşayan anlardı onu. Bu yaşadıklarını unutmak için neler vermezdi. Gerçi hiçbirşeyi de yoktu. Olsun, olsa her şeyini verirdi. Bir insan anzaimer olmayı ister miydi ?
Ama bu kız isterdi. En çok istediği şeydi...
Açtı dizlerini , baktı morluklara , yaralara...! Acımıyordu artık. Dedim ya bağşıklık sağlamıştır belki. Banyoya geçti. Derisini yüzercesine lifledi kendini. Unutmak istiyordu. Bunları yaşamamış olmak istiyordu. En sonunda banyodan çıktı ve gene bir paltulon ve tişört giydi. Aynanın karşısına geçti. Çok güzel değildi ama bir albenisi vardı. Kömür karası gözleri vardı. Çok duru bakıyordu. Belki bir piskoloğa gitmeliydi. Gene kömür karası uzun denilemicek kadar kısa saçları vardı. O öldüğünden beri kısaydılar. Aslında buna şikayeti yoktu kendiside istiyordu kısa olmalarını. Gene daldı. Aklı 7 yıl öncesine gitmişti8 yaşındayken...
'Hadi Kelebek geç kaldık şoför Ramis amca bekliyo bak' dedi amcasının biricik oğulu. Aynı yaştalardı. Adı Ufuktu. Ondan ve amcasından başka kimsesi yoktu. Tabii eve ilk geldiği günden beri ona eziyet çektiren yengesi hariç. Kapı açıldı. Ufuk'tu.
'Ama hazırlanmamışın , neye bakıyosun' dedi ve pencerenin önündeki kıza yaklaştı. Aşağıda Ramis amcanın kızı vardı. Annesi saçlarını örüyordu. Haylaz kızın saçlarını zor bela ören annesi tokayı takıp alnındaki teri sildi. Ve derin bir ohh! Çekti. Çok yoruyordu kadıncağzı. Haylaz kız kaçarcasına babasının kucağına atladı. Ufuk kafasını Kelebeğe çevirince gözünden inen yaşı fark etti. Yere damlamadan elini koydu ve kelebeğin göz yaşı avcuna damladi. Avcunu dudaklarına yaklaştırdı ve öptü. Kelebeğin elinden tutup önüne oturttu. Saçlarını taradı. Sanki elinde annesinin en sevdiği vazosu vardı ve Ufuk kırmaktan , incitmekten korkarcasına taradı Kelebeğin saçlarını. Ve o kısa saçları ördü.
'Şimdi kıyafetlerini giy bekliyorum arabada' diyip kızın yanaklarından öptü.Şimdi...
Ufuk... Onu en iyi anlayandı. Amcasından bile.
'Hadi Kelebek geç kaldık' dedini işitti. Ufak bi tebessüm etti ve kapı açıldı.
'Hazırlanmamışsın ama 'dedi ama sanki bişe fark etmiş gibi kıza yaklaştı.
'Neyin var? Gene annem mi! Ne istiyo bu kadın senden!"
" yo yooo Ufuk sinirlenme. Bu sefer ben suçluydum gene dalmışım kahveyi soğutmuşum"
Ufuk güldü ama sinirden
" ne yani kahvesi soğuk diye mi dövdü seni. Yeter ama . Kurtuluyoruz ama artık gidiyoruz burdan. "
"Ne ? Nereye? "
" Lise tercihimizi İstanbul a yaptım"
"Ne yaptın ? Annen biliyo mu ?"
" Biraz sonra biz gittikten sonra ögrenir merak etme babam biliyor hatta o dedi. Annemin seni ne kadar hırpaladığını biliyo artık o da dayanamadı. "
" Ufuk inanamiyorum iyki varsın' dedi ve hemen Ufuğun boynuna atladı. Kızın ağladını fark eden Ufuk hemencecik göz yaşı düşmeden avcuna aldı ve öptü. Kelebeği önüne oturtup saçlarını taradı ve ördü. Ne zaman ağlarsa Ufuk aynısını yapardı Kelebeğine.
" Hadi hazırsan gidelim annem gelmeden acele ol. Güzellik salonuna gitmiş. Bizim gittimizi duyunca yüzünü o botoxları bile düzeltemez" ikiside kıkırdadı. Son kez kelebeğe bakıp gülümsedi ve kapıyı kapatıp çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhsuza Hiç Ait Olmayan Kelebek
ChickLitO ruhsuzdu anne sütü gibi saf olan kelebeği hak etmeyen Ruhsuzdu... O kelebekti anne sütü gibi saf Ruhsuza hiç ait olmayan Kelebekti... Bir insan anzaimer olmayı ister miydi? Ama bu kız isterdi. Kısacık ömründe istediği tek şeydi... UNUTMAK... Onun...