BÖLÜM-8

500 13 0
                                    

orda biraz oyalandıktan sonra eve geri döndük tabi niall'lar da vardı miley evdeydi ve niall'ı görünce kızardı biraz. tabi bunu bitek ben anlıyordum çocuklar içerde otururken miley ile beraber biz mutfağa geçtik miley bana sarıldı
" o.o b-burda vee benn in-inanamıyorumm onu deli gibi sevdiğimi biliyorsun lola"
güldüm
"o da seni çok seviyor miley sadece git ve yanına otur ve bebeğim o sexy irlandalıyı kap!"
o arada miley in kalçasına vurmuştum miley gülmeye başladı 
"sen benden de delisin hadi al kurabiyeleri ben biraları getiriyorum"
kurabiyeleri alıp içeri geçtim niall gülümsüyordu bir tane kurabiye aldı ve yemeye başladı miley de gelmişti niall'ın yanına oturdu
"ee millet naber?"
niall
"oyo vo maylo bo koroboyolor çok gozol olmos"
gülneye başladım niall ağzında yemek varken konuşmaya çalışmıştı ve çok şekerdi ben de bir kurabiye almıştım evet almıştım çünkü harry ben tam yicekken elimden aldı kurabiyemi. bu çocuğun sorunu ne? ortalama beş dakika somurttum ve tabağa yöneldim ama son kurabiyeyi de kapan bir irlandalı vardı niall gülümsedi ve kurabiyeyi bana verdi ay canım yaa yerim seni sarı civciv ya sonra kurabiyeyi ikiye bölüp niall'a yarısını verdim güldü
"vay bunu beklemiyordum"
niall kurabiyeyi yerken
"ödül olarak düşün genelde yemeğini paylaşmazssın da"
zayn bana döndü
"senin de paylaştığın pek söylenmez hey baksana siz nialle evlensenize baya yakışırsınız"
niall ben miley ve harry -ki neden o da yaptı bilmiyorum- beraber öksürmeye başladık hadi ama zayn dostum aynı anda hem taş hem de aptal olamazssın değil mi?
Gülüp kurabiyeyi yedim
"Sen kendine bak zayn"

- harry nin anlatımı -
zayn inanamıyorum dostum nesin sen kaykay rampa kafalı bi sersem mi? herneyse  sessizliği louis bozmuştu
"lola biriyle çıkıyormusun?"
bunu sorunca lola ya baktım onla odada konuşurken hiç erkek arkadaşım var demedi ama varmıydı ki? lola gülümsedi 
"Harry insandan sayılmıyor mu? Şu an onunla çıkıyorum ya."
miley kahkaha attı "evett hatta ben bile yeni.öğrendim"
Lola  sustu ve ses çıkarmadı miley gülümsedi
" hadi gel biz biraları getirelim"
lola yerinden kalktı sahi neden kendine lol dedirtmiyordu? ilk geldiğim gün çocuğu çok korkutmuştu
lola nın adğzından

hayır aptaldım miley'ye söylemeyi nasıl unuttum??
"miley dönmeyi bırak"
evet miley . Tam bana ağzına geleni saymaya hazırlanıyordu ki çeri harry girdi. Kurtarıcım olan harry'e miley köpürdü
"harika artık gizli konuşabileceğimiz yerler de kalmadı, ne var dı?"
harry
"biralar"
miley biraları harry'e uzatttı
"al şimdi gidebilirsin"
harry gidince kapıyı kapattım ve miley ağzına geleni saymaya başladı
"aferim bi de kuzen olucaz. Sen bana nasıl anlatmazsın.  ya sen mal mısın?" miley kızgın kızgın bakmaya başladı bense elimi birleştirip masaya yaslandım o arada telefonum titredi baktım annem arıyordu
"nerdesin?"
"sana da merhaba anne . miley de kaldım ve hala burdayım istiyorsan vereyim al"
miley telefonu aldı
"alo yenge Naber? evet dün bende kaldı evet yenge evet öyle yaparız tamam yennge bay yenge"
ben kıkırdarken miley beni cimdikledi
"sen sürtüksün . ne veriyosun telefonu hemen pis fahişe"
Yine eski halimize döndük. Miley'e Sarıldım
"senden öğrendim"
miley onzuma vurdu
"bebek böyle konuşursan bir erkeği ne yaparsın biliyormusun sen?"
güldüm
" hadi içeri gidelim"
miley beni durdurdu
"şey lola. o. yani niall .o .o benden hoşlanıyor mu? bak doğruyu söyle"
gülümsedim
" evet.  kesinlikle senden hoşlanıyor buna eminim isersen niall'a biraz cesaret vereyim"
miley bana sarıldı
" canımsın lola sen bitanesinnn"
güldüm miley dışarı çıktıktan sonra niall'ı çağırdım niall girince kapıyı kapattım
"bak biliyorum onun için açık ve doğru konuş"
niall gülümsedi
" peki lola merak ettim hadi söyle söz açık ve doğru konuşucam yalan yok "
gülümsedim
" sen miley'den hoşlanıyorsun değil mi? "
niall gözlerini kaçırdı ve kızardı
"evett işte bunu biliyordum. lola'ya bir puan daha eklendi"
niall gülmemeye çalıştı 
"miley.. yani şe-"
" o da senden hoşlanıyor o benim kuzenim benden bişey saklamaz  hadi ama korkmaa çok tatlı olursunuz"
niall bana sarıldı
" Teşekkür ederim lola gerçekten"
niall a gülümsedim
" hadi git ve miley'i kap sarı irlandalı taş civciv"
niall'da gülmüştü beraber mutfaktan çıktık herkes bize bakıyordu niall yerine geçti e tabi ben de. Biraz daha oturduktan sonra çocuklar kalktılar giderken niall bana birkere daha sarıldı ve kulağıma fısıldadı
" yeniden teşekkür ederim lola "
güldüm ve sonunda harry de gitmişti çocukları uğurladıktan sonra miley bana döndü ben de güldüm
" sana yarın çıkma teklif edicek!" miley zıpladı koştu bağırdı çağırdı ve bana sarıldı
" sen bitanesinn "
telefonum çalmaya başladı
"alo lola hayatım hadi artık eve gel"
anneme güldüm
" tamam anne geliyorum.evet miley beni eve bırakır. tamam anladım. eveet. hadi bay .tamam görüşürüz. Tamam hadi baay .ANNE YETER HADİ KAPAT ŞU SOKTUĞUMUN TELEFONUNU!!!!!"
ve telefon kapanır miley gülmeye başladı
" yengeme mesaj çekmeyi öğretsen gene aynı şekil olur eminim buna"
'aynen' anlamında kafamı salladım ve evden çıktık..... .........

eve gelince annem kapıyı açtı içeri girdi ve beni oturttu
"lola hay-"
kapı çaldı bu sefer amy kapıyı açtı gelen harry'di annem harry'e gülümsedi
" geç canım otur şimdi lola ile biraz işim var sonra konuşabilirsin"
harry kafasını salladı annem bana döndü
" buu çok zor lola biliyorum... bak merdiven altındaki gizli odanın ilaçlanması gerekiyor bu yüzden... "
anneme baktım buruk bir gülümseme verdim ona ve konuşmaya başladım
" ben yaparım anne ama biraz zaman verin yavaş yavaş yapmak istiyorum"
annem gülümsedi
" iki günnün var tatlım bak seni zorlayamam istersen bo-"
" hayır anne ben yaparım hem miley de var"
harry
" ben de yardım ederim tabi lola isterse"
ona başımı salladım ve anneme amy nin gözlerini kapatmasını istedim annem dediğimi yaptıktan sonra gizli odanın düğmesine bastım harry ve miley arkamdan geldi içerisinin lambasını yaktım gözlerim dolmuştu burası babam öldüğünde babamın bütün eşyalarını koyduğum gizli odamdı onu gerçekten çok özledim .
-harry nin anlatımı -

burası bir odaydı içerisi erkek parfümü kokuyordu küçük bir kutu dikkatimi çekti kutuyu açtım birsürü mektup vardı bitanesini açtım
sevgili kızım lol
seni çok özledim  o küçük kızıl saçlarını ve o kıpkırmızı elma yanaklarını ama üzülmüyorum sen de üzülme annenle birbirinize iyi bakın ben de kısa zamanda Türkiye'den gelicem  neden dazla üzlmüyorum biliyormusun meleğim ? çünkü gelddğimde "babaa" diyerek koşup boynuma sarılışın bana bütün özlemlerimi sinirimi derdimi unutturuyor  ve bazen sırf o koşuşun için daha erken gelmeye çalışıyorum canım seni çok seviyorum. biliyorum birinci sınıfa başlamışsın çok sevindim benim kızım küçük lol üm başarır keşke ilk gün yanında olabilseydim seni ve anneni çook özledim .
baban MICHAEL...'

şimdi anlamıştım lola nın neden kendine lol dedirtmediğini...
-lola 'nın ağzından-

" harry napıyorsun sen?"
harry bana baktı
" hiçbirşey sadece. hadi ne yapıcağımı söyle de biran önce başlayalım"
biz oturuyorduk fotoğraflara bakacaktık harry'i de çağırdım beraber oturduk  resimleri açar açmaz babamı görünce gözlerim doldu ve ağlamaya başladım miley'nin de gözleri dolmaya başlamıştı harry beni kendine çekti ve sarıldı
" tamam sakin ol..."
ah buna çok ihtiyacım vardı... babam ölmüştü ve ben çok yanlız hissediyordum.
ağlamam biraz geçince bakmaya devam ettik hem ağlıyor hem de gülüyorduk
"ah lolaa şu haline bak"
miley'e döndüm
" kendine de bakmalısın.. tanrımm şu tipimize bak"
harry gülümsedi
" bu nerde çekildi?"
miley
" denize gitmiştik ve bir yengeç parmağımı ısırmıştı"
miley yutkundu
"amcam ölmeden iki gün önceydi....."

UNCONSCİOUS (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin