Bölüm 2

31 2 2
                                    

Uyuyordum galiba. O zaman
kesin rüya görüyor olmalıydım. Dolunayın altındayım çünkü. Bu ancak bir rüya olabilirdi. Doyuncaya kadar yürüdüm. Sonra James, Sirius, Peter ve Remus'u gördüm. 
Onlara doğru koşarken önümde bir duvar olduğunu fark ettim. Şeffaf bir duvar. Onlara baktım. Artık gülümsemiyorlardı. Acı çekiyot gibiydiler. Ve yüzlerinde pençe izleri- Dur! Onlar benim pençe izlerim mi? Olamaz! Acı ile yere çöktüm ve bir ses çınladı zihnimde: "Okulunu arkadaşlarını neredeyse öldürdüğün için değiştirmiyor musun? Şikayette bulunmadıkları için şanslısın! KENDİNE GEL!!"
    《》《》《》《》《》《》《》
"Natalie! Kendine gel! Tren kalkmak üzere!" Bu Remus'tu. Titremelerle uyandım. Yine. "Uyandım. Hadi beni okula götürün."
    《》《》《》《》《》《》《》
Okul muhteşemdi. Sadece bunu düşünüyordum. Arabalara bindik. Yine Çapulcular ile oturdum. Testralleri görüp görmediklerini sordum. Sadece Remus görebiliyordu. Nedenini sordum. Söylemek istemedi. "Eğer sen söyleyemiyorsan ben hiç söyleyemem."
'Sen derdimi bilemezsin' der gibi baktı bana. Aynı şeyleri hissediyorduk galiba. Derdi benimkinden büyük olamaz ya? "Benim derdimle boy ölçüşemezsin Natalie, inan bana." Yüzümdeki ifadeyi sezmişti. İnanmamıştım.
"Neyin olabilir ki Remus, esas sen benim derdime kafa tutamazsın." 'Sen' kelimesini vurgulamıştım.
-Yaa öyle mi, acaba neyim olabilirmiş. Esas senin ne derdin olabilir? Makyaj çantanı falan mı kaybettin?
-Remus bu kişisel bir konu, neden üsteliyorsun?
-E ilk sen sordun ama, ben deyince mi ayıp oluyor?!
James araya girdi. "Ah bakın varmışız. Sizin hoş (!) sohnetinizden fark edemedik." Remus gülümsedi. Ben de hafifçe gülümsedim. Ancak ne olursa olsun bu sırrı öğreneceğimi düşünüyordum ve şimdiden planlar yapıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aydan Kaçanlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin