Bölüm 1 "Hayal Kırıklığı"

50 1 0
                                    

Dışarısı soğuktu. Adımlarım yavaştı. Üşüyordum. Üstümdeki lacivert monta daha sıkı sardım. Dudaklarım titriyordu. Öksürdüm. Kafama hafif yağmur damlaları yağıyordu. Tekrar öksürdüm. Telefonum hareketli bir melodi ile çalarken sessizce cebimdeki telefonu çıkardım. Arayan annemdi.

"Arya neredesin ya? İki saattir seni bekliyorum."

"Dışarıdayım."

"Bu yağmurda mı?"

"Evet."

"Bu gece dışarıda olacağım ben sende babamda kalacaksın."

"Tamam."

"Kendine iyi bak ve çabuk eve git. Yağmur gittikçe artıyor."

"Tamam." Dedim ve telefonu kapattım. Keşke annem daha önceden söyleseydi şimdi geldiğim yolları tekrar yürümem gerekecekti.

Ben Arya Derin. Lise üçe gidiyorum. Sarı saçlarım var. Ve çok koyu olmasa da biraz koyu olan mavi gözlerim var. Çok zayıf değilim çok da kilolu değilim. Gözlük takıyorum fakat istediğim zaman. Sevgilim var. İsmi Kerem, çok yakın bir arkadaşımın ismi ise Lara. Onları seviyorum. Annem ve babam ayrılar. Boşandılar farklı evlerde kalıyorlar. Babamın yeni bir eşi var. Annemin ise yeni bir sevgilisi var. Anlaşamamışlar, evlilik onlara yaramamış. Bahaneleri bu. İlk gün çok ağlamıştım. Canım çıkmıştı. Hiçbir şey yememiştim. İlk haftam çok zor geçmişti. Bana destek olan Lara'ydı. Kerem o zaman yoktu. Benim sevgilim değildi yani.

Yağmur şiddetini arttırmıştı. Adımlarımı hızlandırdım, telefonumun tanıdık melodisi sokakta yankılanırken tekrar elimi cebime atıp telefonumu çıkardım. Kerem arıyordu.

"Sevgilim eve vardın mı?"

"Hayır aşkım babamın evine gidiyorum."

"Sana eşlik etmemi ister misin?"

"Teşekkürler ama hayır."

"İyi peki. Vardığında beni ara. Tamam mı sevgilim?"

"Tamam." Dedim ve telefonu kapattım. Ardından telefonum tekrar çaldı. Arayan Lara'ydı. Neden beni teker teker arıyorlardı ki? Yoksa bir şey mi oldu?

"Efendim Lara bir şey mi oldu?"

"Yooo nereden çıkardın ki bunu?"

"Yani teker teker arıyorsunuz da."

"Vardın mı diye aramıştım."

"Babama gidiyorum."

"Neden?" Annen bir yere mi gidiyor?"

"İşi varmış galiba nöbete kalacak. Eve gelmeyecekmiş."

"İyi peki. Varınca mesaj bırakırsın ya da beni arasın."

"Tamam o zaman ben kapattım." Dedim ve telefonu kapattım. Telefonumu cebime yerleştirirken. Babamın evine geldiğimi fark ettim. Bahçenin içinden geçtim ve kapıya ulaştım. Zile bastım. Zil sesi beynimde yankılanırken kapı açıldı. Aslı abla açmıştı kapıyı.

"Gir içeri kızım daha fazla ıslanmayasın." Dediğimde içeri girdim ve ayakkabımı çıkardım. Aslı abla hizmetlilerden biriydi. Montumu aldı ve astı. Teşekkür ettim ve salona geçtim. Babam ve eşi koltukta oturuyorlardı ve hareketli bir şeyler konuşuyorlardı. Babam beni görünce kalktı. Gülümsedi ve sarıldı.

"Benim kızım da gelmiş. Hoşgeldin canım kızım." Babamdan ayrıldım.

"Hoşbulduk baba." Dedim ve Lale teyze geldi. Bana sarıldı. İçimdeki biraz isteksizlikle bende ona sarıldım. Asla alışamamıştım bu kadına. Evet sıcaktı ama sıcak olması onu yakın davranacağım anlamına gelmezdi elbet. Benden ayrıldı. Gülümsedi.

Kaybediş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin