MR~ 3.Bölüm

124 21 15
                                    

    (Düzenlendi)

Yarışma günü gelmişti. Heyecanlıydım. Şuan sahnenin arkasındaydık. Sıramızı bekliyorduk. Emre yanıma geldi. Gülümsedi "nasıl hissediyorsun?"
"Heyecanlıyım. Sen?" Dedim gülümseyerek. Barış mutsuzca bize bakıyordu. Ne olmuştu ki?
"Aynı bende." Dedi Emre. Ama benim aklım hâla Barış'taydı.

"Emre, Barış'ın neyi var? Suratı asık."
"B-bilmem." Kekelemek ve göz kaçırmalar! Kesinlikle bişey biliyordu!
"Emin misin?"
"Evet. Neden emin olmıyım ki?"
"Ne biliyim? Göz kaçırmalar, kekelemeler... Emre. Dökül!"
"Yok bişey."
"Peki öyle olsun." Biz son hazırlıkları yaparken anons duyuldu.

"Şimdi sıra Müzik Ruhu adlı şarkıda!"

Hemen geçtik ve şarkıyı söylemeye başladık. Nakaratta ortam hareketlenince sahnede dolaşmaya başladık. Barış'ın yanından geçerken "Emre sana yalan söylüyor." Dediğini duydum. Duraklayıp ona baktım. Ama o benden tarafa bakmadı.

Bende söylemeye devam ettim. Emre beni kandırıyor muydu?
Ama neyle? Kimle? Nasıl? Her neyse... bu güzel günü bozmamalıyım.

Şarkımız bittikten sonra bir-iki şarkı daha söylendi. Şimdi sonuçlar açıklanacaktı.

"Evet! Sıra o büyük sonuçta! Kazanan....ikimiz şarkısı. İkinci ise Müzik Ruhu. Üçüncü ise Seni Istiyorum!
Tebrikler!

İkinci olmuştuk! Eh, olsun. Biz yine de ilk üçe girme sevincini yaşayalım. Ben tam Masal ve Öykü'ye sarılacakken biri kollarını belime sardı.

"Bu elbise ile zıplamadığına sevindim güzelim." EMRE!!! Nezaket açısından kollatımı ona doladım. Bu çocuğa bu gün ne olmuştu? "Emre?" Dedim merakla. Bunu darken hala sarılıyorduk. "Ha?" Ay ne nazik. "Ne içtin bu gün?" Dedim. "Su ve gazoz. Niye?" Dedi benden ayrılırken. "Gazozuna ilaç atmışlar yavrum." Ben yılın tespitini yaparken o bana 'yazık lan.' Bakışı atıyordu. O bakış nasıl atılıyor diye sormayın.

"Kızlar eve gidelim. Yoruldum ben." Dedim. Kafalarını salladılar. "Ben geliyorum. Siz gidin." Dedim ardından.

Barış'ı bir kenara çektim. "Dökül." Dedim ona. "Ney?" Dedi kafasını kaşırken. Ne salak bi şey bu?

"Şarkıyı söylerken bana 'Emre sana yalan söylüyor.' dedin. Bana mutsuz mutsuz bakıyorsun. Emre bir değişik. Bu gün hiç kavga etmedik."
"Soru bunun neresin de?"
"Emre ne yalanı söylüyor?" Dedim.
"Aa! Fatih buraya gel." Dedi arkama bakarak.
"Abi benim adım Arda."
"Sussana mal!" Diyerek alnına vurdu.
"Sensin mal! Dökül Barış!! Sinirleniyorum. Geçiririm sümsüğü şaftın kayar!"
"Birşey anlatamam Cemre! Dost satmak bize göre değil."
"Yoo. Sattın ki. Sahne de bir şeyler karıştırdığını söyledin."
"Ama seni bir iddiada kullandığını söylemedim." Dedi. Sonradan kırdığı potu farketmiş olmalı ki bir küfür mırıldandı.
"Çünkü kullanmadı... gerçekten... harbi."
"Hangi iddia bu?"
"Daha fazlası olmaz." Dedi ve gitti.

Ben de bizimkilerin yanına gittim. "Doğruluk ve cesaret oynayalım." Dedim Emrelere ve bizimkilere.

"Olur." Dediler bir ağızdan. Tabiki de planım var.

Emre çaprazıma, Kaan karşıma, Barış çaprazıma, kızlar da yanlarıma geçti. Ben çevirdim. Barış'a geldi.

"D mi C mi?" Dedim sırıtarak. Ne demek istediğimi anlamış olacak ki C dedi.

"Yaşlı Teyze varya. Bankta oturan. Ona git ve 'Anan terorist mi? Bomba gibisin.' De. (Tövbe Tövbe)." Ofladı ve gitti.

Teyze bastonunu Barış'ın kafasına vurdu. Barış o panikle buraya ışık hızıyla geldi. Barış çevirdi. Masal'a geldi. Masal D dedi. "Hiç sevgilin oldu mu?" Kafasını hayır anlamın da salladı.

Masal çevirdi. Emre'ye geldi. Emre C dedi. Masal çocuğu Vur Bana diye bağırttı.

Emre çevirdi bana geldi. "D mi C mi?"
"C" dedi. Hayır D demeli!

"O kadar mı korkaksın!" Dedim hemen.

"D" diye düzeltti bu sefer.

"Beni kullandığın iddia ne?" Dedim. Emre ve diğerleri bana şok bir biçimde bakarken Barış "oyunun dozu kaçtı. Gidelim artık." Dedi.

"Hayır! Sorumu cevaplasın. Öyle gitsin." Dedim hemen. "Cemre benden bunu isteme."

Müzik RuhuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin