.1.

21 7 2
                                    

@25Yazgı67

Gecenin on bir elli beşiydi. Duyduğum seslerle okuduğum kitabı yatağa bıraktım ve pencereye koştum.

Dışarıyı gördüğümde korkudan çığlık attım. Her yer ateşler içindeydi. Arabalar ters dönmüştü ve siren sesleri etrafta yankılanıyordu. Elim ayağım titremeye başladığında kendimi tutmaya çalıştım. Neler oluyor böyle?

Kapının yumruk yumruğa vurulmasıyla açıp açmamak arasında kaldım. Koşarak aşağı indim. Elim kapının kilidinde kaldı. Diğer iki kilidi de kilitledim ve açıp risk alma fikrini aklımdan sildim. Geri çekildim ve derin nefes almaya başladım. Hayır, şimdi değil.

Ağzımın kuruluğu yutkunmamı zorlaştırdığında hızla mutfağa girdim ve dolaptan bir su çıkarıp bardağa dökerek kafama diktim. Arkamı dönüp ellerimi tezgaha koydum ve kapıdaki ısrarcı kişinin beni rahat bırakması için dua etmeye başladım.

Tam mutfaktan çıktığım sırada kapının açılmasıyla ne olduğunu şaşırdım. Kapıyı üç kere kilitlemiştim ve açılması imkansızdı!

Üstüme şeffaf gözlü bir yaratığın fırlamasıyla kendimi duvarla onun arasında buldum. Bu da ne böyle? Düştüğüm durumu açıklayan üç cümle vardı; yaratıkla burun burunaydım. Birazdan onun elinde kalıp geberebilirdim. Ve Tanrı günahlarımı bağışlasın. Sırtımın acısıyla inledim, beni hızla sarstığında kafamı duvara çarptım ve çığlık attım. Yaratığın arkasında gördüğüm çocukla ne olduğunu şaşırdım. Bize yaklaşıyordu, eve girdiğinde gözlerim dehşetle açıldı. Ne yapıyor bu böyle? Sanırım aklını kaçırmış olmalı. Birden hızla üzerimdeki yaratığı alıp diğer köşeye fırlattı ve şaşkın bedenimi çekeleştirerek koşmaya başladı. Bize doğru koşan iki yaratığa elindeki değişik tür silahla ateş etti fakat silahtan kurşun yerine manyetik bir güç gibi, çok değişik mavi bir ışık çıktı ve yaratıklar anında küle dönüştü. Bir polis yaratığa ateş ederken kurşun çöp konteyner'ından sekip elektrik direklerine isabet ettiğinde panikle bağırdım;

"Kaçın!" Çocuk bileğimi daha sıkı tuttu ve koşmaya başladı. Daha hızlı koştuğumdan önünde ilerliyordum. Birden beni kendine çektiğinde ona yumruk atmak için dönmüştüm. Beni neden kurtarmaya çalışıyordu? Kendi ailesi yok muydu? Onlarla ilgilenmesi beni gıcık etmekten daha iyiydi. Kıvılcımın çıkardığı ışıkla önüme döndüğümde bir arabanın ters bir şekilde önümden hızla geçişini izledim.

"Tam ortadayız! Burası çok tehlikeli! Bir yere saklanmamız gerekiyor!" Çocuk etraftaki çığlık, siren ve panikatak geçiren insanların sesinden dolayı bağırarak konuştu.

"Sen kimsin? Ve bana neden yardım ediyorsun?" Gözlerime dikkatlice baktı;

"Hiçbir faninin zarar görmesini istemiyoruz! Bunu saklanma yerimizde konuşuruz! Şimdi gel benimle!" Saklanma yeride neresi?

Uzun bir koşuşturmadan sonra beni bir eve getirmişti. Kapıyı acele ile çalarken ben telaştan yumruklarımı geçirmeye başlamıştım bile. Başka bir çocuğun kapıyı açmasıyla direk içeri girdik. Sanırım artık konuşma zamanı;

"Burada neler oluyor böyle?" Nefesimi kontrol edebildiğimde suya ihtiyacım olduğunu hissettim;

"Ve siz de kimsiniz?" Sarı saçlı, mavi gözlü, bize kapıyı açan çocuk;

"Dünya istila ediliyor." Diye çıkıştı. Bal rengi gözleri olan, tatlı olsa bile şu an onu değerlendirme fikirlerimi düşünemeyeceğim çocuk;

"Edildi bile." Diye sarışın olanı tersledi. Olanları umursamıyormuş gibiydi.
Sarışın olan bana iki adım yaklaştı ve konuşmaya başladı;

Power Wars Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin