πέντε

49 5 2
                                    

İyi okumalar *u*

 -Park Jimin (Apollon)-

Park Jimin aynı gün içerisinde üçüncü kez saçlarını yoldu.Kardeşinin söylediği sözlerin kafasını karıştırması yetmiyormuş gibi başına yeni bir bela gelmişti.Park Jimin karşısında ona alayla gülen gence vurmamak için kendini zor tuttu.Kardeşi Artemis odadan çıktıktan bir süre sonra bir çalışan odaya yanında birisiyle girmişti ve bir gencin onu görmek istediğini söyleyip çıkmıştı.Park Jimin gelen gence dikkatlice bakarak konuştu.

"Sen kimsin ? Ne istiyorsun ?" Karşısındaki gencin ona sinsi bir şekilde gülmesi gerilen sinirlerini zıplatmıştı.Bu gülüş ona nedensizce tanıdık geliyordu.

''Poseidon işleri batırmaman için beni gönderdi tanrı bozuntusu.''Park Jimin tanrı gözleriyle karşısındaki gence bakmaya başladı.'Tabii ya bu gıcık gülüş olsa olsa Orion'da olur.'diye düşündü.Park Jiminin anlamadığı bir nokta vardı.İkiz kardeşi onun yüzünden azarlanmak istemediği için kendisi bilerek gelmişti fakat Poseidon'un neden oğlu Orion'u gönderdiğini anlayamamıştı.Park Jimin 'Ortada benim bilmediğim bir olay dönüyor ve ben çok huzursuz hissediyorum.'diye geçirdi içinden.

''Bana tanrı bozuntusu diyebilmek için yürek yemen gerekiyor Orion.''Orion tekrar ve tekrar Park Jimin'in iğrendiği o gülüşü takındı.

''Gerçekten ne zaman farkına varırsın diye merak ediyordum,Apollon.''Park Jimin gözleri kocaman açılmış bir şekilde Orion'a bakıyordu.Orion'un bilerek Apollon derken sesini yükseltmesi onu şaşkına çevirmişti.Orion buraya bir şeyler karıştırmak için gelmişti ve istediğini almadan gitmeyecekti.

''Ne o ? Hala kardeşime seni okla vurdurduğum için bana kızgın mısın Orion ?''Bu sefer keyifle gülme sırası Park Jimindeydi.

''Sırf senin saçma egon yüzünden onunla evlenemedim Apollon.Bu sefer senin mutlu olmana izin vermeyeceğim.''Orion hızla yerinden kalktı ve odadan çıktı.Park Jimin odadaki baskı azaldığı için derin bir nefes alıp verdi.Tabii bu sırada Orion Jisoo'ya doğru yol alıyordu.Orion en azından bir kere bile olsun kazanmak istiyordu.

-Artemis (Park Eun)-

Apollon'la konuştuktan sonra odadan çıkan Artemis kapının yanında dikilen genç kızı fark etti.Ona ne kadar da çok benziyordu.En azından bir kez bile olsun onun soyundan gelen bu kızı Apollon'dan korumak istiyordu.Artemis yakın arkadaşının soyundan gelen kızı incelemeye başladı.'Gerçekten aralarında neredeyse fark yok.'diye düşündü.Nedensizce birden kıza sarılmak istemişti.Kıza doğru adımladı ve karşısında durdu.Kız ilgilendiği işten kafasını kaldırıp karşısında duran Artemis'e baktı.

''Nasıl yardımcı olabilirim yeni müdür yardımcısı ?''Artemis kızın hitabından dolayı kendini tutamadı ve güldü.İsmini bilmediği için Artemis'e böyle hitap etmesi onun hoşuna gitmişti.

''Ben Park Eun.''Genç kızın birden başını saygıyla eğmesi Artemis'i afallatmıştı.

''Ben Park Jisoo.Herhangi bir işiniz olursa söylemekten çekinmeyin.''Artemis'in karşısındaki kız sözleri bittikten sonra ona seslenen başka bir kızın yanına gitmek üzere oradan ayrıldı.Artemis eğer bu kızı Apollon'dan korumak istiyorsa ona yakın olması gerekiyordu.Hüzünle 'Aynı eskiden olduğu gibi.' diye içinden geçirdi ve eski müdür yardımcısının odasına girdi.Ellerini başının yanına yerleştirdi ve düşünmeye başladı.O sırada kapı açıldı ve içeriye Apollon girdi.

''Konuşmamız gerek.''

-Park Jisoo-

Jisoo önünde duran dergileri toplarken karşısında birisi dikilmeye başladı.Merak ettiği için başını kaldırdı ve gelen kişiye baktı; sabah gördüğü müdür yardımcısı.Jisoo neden kendisinin yanına geldiğini bilmediği için merakla ona baktı.

''Nasıl yardımcı olabilirim yeni müdür yardımcısı ?''Sadece Park Jimin'in kardeşi olduğunu bildiği müdür yardımcısı ona bakarak içten bir şekilde güldü.Jisoo bu gülüşü bir yerlerden hatırladığını hissediyordu.Çok,çok eski bir yerlerden.Kafası karışmış bir şekilde karşısındaki genç kıza bakarken o hala Jisoo'ya gülümsüyordu.

''Ben Park Eun.''Jisoo tabiki soy isimleri aynı olduğu için şaşırmadı.Sonuçta Park Jimin'in kardeşiydi.

''Ben Park Jisoo.Herhangi bir işiniz olursa söylemekten çekinmeyin.''Jisoo son bir hafta içerisinde ne kadar çok pot kırdığını düşündü.Park Jimin resmen onun devrelerini yakmıştı.Tabikide Park Eun herhangi bir işi olursa gelip Jisoo'ya söyleyecekti.Sonuçta Park Eun Jisoo'nun patronuydu.

''Jisoo ! Buraya gelir misin lütfen ?''Kendisine seslenen Sunbaesi Nana sayesinde derin bir nefes aldı.Kendini soktuğu bu saçma durumdan kurtulmak istercesine son kez Park Eun'a selam verdi ve hızlıca Sunbaesi Nana'nın yanına gitti.

''Efendim Sunbae ?''Sunbaesi Nana yanında bir çocukla ona bakıyordu.

''Jisoo bu yeni stajyer Min Sung.Sen daha erken stajyer olduğun için ona yardım etmeni istiyorum.''Jisoo Sunbaesi Nana'yı dikkatli bir şekilde dinledikten sonra ona tatlı tatlı gülen çocuğa selam verdi.

''Tanıştığımıza memnun oldum.Umarım ortama çabuk alışırsın.''Sunbaesi Nana Jisoo'ya sıcak bir gülümseme yolladıktan sonra Min Sung'u orada bırakarak kendi bölümüne ilerledi.Jisoo Min Sung'a Min Sung Jisoo'ya bakıyordu.Jisoo daha fazla dayanamadı ve ortaya bir öneri attı.

''Bölümü gezmeye ne dersin ?''Min Sung Jisoo'ya gülümseyerek başını evet anlamında salladı.Jisoo Min Sung'a moda bölümünü tanıtmaya başladı.

-Park Jimin (Apollon)-

Y.N/Bu arada şu parantez içlerine isimlerini yazmamın sebebi unutmamanız için.Jimin'i unutabileceğinizi sanmıyorum ama yüzde yüz eminim Artemis ve Orion'u unutabilirsiniz :D Bu yüzden böyle saçma salak bir parantez içi var :D Neyse akışa geri dönelim.

Park Jimin daha fazla odasında kalamayacağını anladığında dışarı çıktı.Kapının yakınındaki Daphne'nin masasına baktığında Daphne orada değildi.Park Jimin içini bir merak kapladığı için etrafa bakınmaya başladı ve onu gördü.Daphnesine gülümseyerek bakıyor,Daphne ise ona bir şeyler anlatıyordu.Bu görüntüye daha fazla katlanamayacağını anladığında hızla ikiz kardeşi Artemis'in odasına adımladı.Kapıyı açtığında Artemis'i ellerini başına yerleştirmiş masayı incelerken buldu.Masaya doğru adımladı ve Artemis'in masayla olan göz temasını bozdu. (Bu nasıl bir cümleydi bende anlamadım ama olsun jsdfgjdfg)

''Konuşmamız gerek.''Park Jimin Artemis'in karşısındaki koltuğa kuruldu ve Artemis'in koltuğa yaslanmasını izledi.

''Ne hakkında ?''Park Jimin fazla vakit kaybetmek istemediği için seri bir şekilde cevap verdi.

''Orion hakkında.''Artemis anlamaz gözlerle Park Jimin'e bakıyordu.Açıkçası Park Jimin bu bakışları beklemiyordu.

''Konumuz neden birden bire Orion oldu sevgili kardeşim ?''Park Jimin bilmiş bir şekilde gülümsedi ve söyleyeceklerinden sonra Artemis'in tepkisini merak ettiği için onu büyük bir ilgiyle izlemeye başladı.

''Çünkü Orion burada ve o da benden birisini korumakla sorumlu.''Park Jimin'in gördüğü manzara paha biçilemezdi.Anlaşılan daha Artemis Orion ile karşılaşmamıştı.Artemis ve Orion aynı sebepten ötürü buraya gelmişlerdi fakat birbirlerinden habersizlerdi.İşte bu Park Jimin'in en çok garibine giden şeydi.



Veee ben geldim.Keşke gelmesende kaldığın yerden devam etsen dediğinizi duyar gibiyim.Hikaricchi ringlere geri döndü bebeğim (dfljghkjhsdfgvhsjdfg).Açıkçası bu bölüm benim içime çok sindiği için bu bölümü yayınlıyorum.Bir önceki bölümde yazış stilimin hoşuma gitmediğini söylemiştim ama nedensizce şimdi de çok hoşuma gitti.Neyse demek istediğim sizinde görüşlerinizi almak isterim bu konuda.Lütfen görüşlerinizi söyleyin.Sizi seviyorum >o<

Daphne •Park Jimin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin