5-Küçük bir istek

10 1 0
                                    

Sabah olmuştu kalktım her zamanki gibi dişlerimi fırçalayıp elimi yüzümü yıkayıp tualetimi yaptım. Hazırlandım ve annem bankacıydı. Pek meşgul sayılmazdı zaten bu yüzden beni bırakırdı bir yandan da maddi durumumuz pek iyi olmadığı için babam her ay bize belli bir miktar para yollar bunu da benim için yaparmış annem öyle dedi umarım öyledir de ayrıca kiraya da o öder, bize de faturayı bırakırdı . Her neyse annem beni her zamanki gibi okula bıraktı. Bu sefer geç kalmamıştım. Zaten okula ilk haftadan geç kalmamlıydım. Okula zamanında gelmiştim Caleb'ın yanına oturdum sıkıntılı görünüyordu ve dayanamadım sordum yine aptal derse geçiş zili çalmıştı sözüm yine kesildi bu sefer olmaz dedim ve derste sordum. O da bir şey yok diyerek beni atlatabileceğini düşünmüştü ama yanılıyordu bu sefer olmaz dedim ona o da ''Off tamam... Ama bana kızacaksın... Kızma tamam mı?'' dedi ben de ''Bu kadar kızacağımı tahmin ettiğin şey de neymiş bakalım?'' dedim. O da hala sıkıntılı bir şekilde ''Ya! Aslına bakarsan benim isteğim büyük ama eğer hala sıkıntımı merak ediyorsan söylerim ama şimdi olmaz daha uzun bir zamana ihtiyacımız var. Mesela okul çıkışı okulun biraz uzağında olan denizin kıyısında buluşalım saat sana uygun olursa sekiz bugün akşam ne dersin ?'' dedi bana uyardı ama anneme kalırsa uyacağını sanmıyordum bu yüzden d annemden izin almam gerektiğini söyleyince anlayışla karşıladı bana telefon numarasını verdi gelip gelmeyeceğimi bildirecekmişim tamam dedim ben de zaman bitmek bilmiyordu hep böyle okul çıkışında güzel bir şey olacaksa okul 7 saatse 7 gün gibi geliyordu en nefret ettiğim şey! Bu yüzden çok istekli olmadığında belki hızlı akar zaman dedim ama kendimi kandıramazdım ya. Ben de mecbur okulun bitmesini saate bakarak bitirdim sonra asıl heyecanlı kısım başlıyordu anneden izin almak izin vermesi için ne yapacağımı bilmiyordum çünkü pek arkadaşım olmadığı için dışarı çıkmak için izin almama gerek kalmazdı. Aaa evet işte bunu kullanacaktım duygu sömürüsü! İşe yarayacağından emindim çünkü annem benimle ilgili konu eğer arkadaşsa izin vermede bonkör biriydi bende arabaya biner biner sıkıntılı durmuş gibi yapıp sorduğumda ise önce arabanın aynalarına bakıp sonra bir de bana baktı gözlerini yola çevirdi ve ''Bu kadar istekli misin gitmek için? Çünkü gideceğim kişinin kim olduğunu bile söylemedin?!'' dediğinde hak verdim ve heyecanla ''CALEB! Yani yabancı kendisi aslında değil de... Şey yani aslında ee şey ya onun annesi Türk babası yabancı o yüzden adı Caleb ve ee evet o bir erkek yanii izin verirsin değil mi?'' dedim annem küçük tebessümlü yüzü ekşimişti sonra biraz zaman geçtikten sonra aramızda şöyle diyalogolar geçti ''Saat kaçta peki?'' Ben ''Şey biraz gec olabilir ama sekiz yani akşam sekiz bugün okulun yanındaki denizin kıyısında.'' annem ''Tatlım saati boşver ama bir erkekle gitmen... Yani uygun mu sence?'' Ben ''Uygun değil biliyorum ama ilk defa erkek de olsa bir arkadaş edindim anne gerçi zayıflayacaktım  benimle samimi olmasalar da en azından benimle dalga geçmiyorlar ama bana zamanlarda dalga geçtikleri aklıma gelince ... s.. sinir oluyorum anne bana ben öyle kilolu ve gerçekten ucube gibi göründüğüm zamanlarda bile benimle dalga geçmeyen tek kişi o ölümü için onu seviyorum! Yanıtı arkadaş ...olarak.'' dediğinde annem ''Biliyorum tatlım seni anlıyorum ama... Tamam peki gidebilirsin ama eğer sana kaçta geleceğini kararlaştırıp söyleyeceğim ve eğer o saatte evde olmazsan bu cümleler sökmez bana söyleyeyim küçük hanım!'' dediğinde annem araba kullanıyor bile olsa ''Canım annem benim yerim seni ben yeriimmm!'' dediğimde annem önce güldü sonra eline çarpması olacağım ki telaşla yola bakıp ''Aaayy!'' diye bağırdı sonra bir baktım ki az kaldın benim yüzümden kaza yapıyorduk sonra annemden özür diledim ve birkaç dakika sonra eve geldik bende eve geldiğimde saatin daha akşamın beş buçuğu olduğunu görünce altıya kadar yatağımda döndüm durdum ama zamanın geçmiyeceğini anlayınca bana verdiği kağıtta yazan numarayı çevirdim sonra Caleb'a ''Caleb bugün saat sekizde değilde şimdi buluşsak nasıl olur?''dedim o da ''Sen geleceksen tabii olur.'' dedi sonra ben de ''Ee o zaman görüşürüz.''dedim sonra da ben de bir heyecanla hemen gardolabımın karşısına geçip kıyafetlerimi hazırlayıp hafif bir makyaj yaptım yani rimel ve ruj sonra da evimiz pek yakın değildi okula zaten bu yüzden annem beni okula bırakırdı ama şimdi zor izin almışken yani çok zor değil de her neyse bilmem şimdi beni bırakabilmesini isteyecek yüz var mıydı? Ben de dolmuş ile giderim bu seferde dedim ve aşağıya indim evimiz iki katlıydı ve benim odam yukarıdaydı. Sonra aşağı katta da annem mutfakta yemek hazırlarken anneme ''Hadi anneciğim ben seni öpeyim ben çıkıyorum.'' dedim ve annem de ''Bir dakika nereye küçük hanım? Hani sekizdi bulacağınız saat?'' dedi ben de ''Aslında evet öyleydi de ben hani sen geç olur diyince biraz daha önce buluşalım dedim de yani ondan.'' dedim annemin geç söylediğini araya kattım aslında ondan değildi yani ben beklemekten sıkıldığım içindi annem de birden ''Mira yalan söylediğin çok belli, bekleyemedin değil mi?'' dedi ben de ''Ne?! Ben mi?Aa hayıııır!..................Yani sen nereden.. Anne bana doğru söyle iç okuma özelliği falan mı var yoksa yalan söyleme dedektörü falan mı?'' dedim annem de gülerek ''Hayır hayatım, ben senin annenim bir çok şeyi biliyorum onlardan biri de senin yalan attığını anlamam gibi.'' dedi ben de ''Ama nasıl anlıyorsun yüzüm falan mu değişiyor neden yani neden?'' dedi annem de ''Bırak o da bana kalsın.'' dedi ben de güldüm annemin odası da yukarıdaydı sonra da kendine hazırladığı yemeği aldı ve bana hazırladığı başka yemeği de buzdolabında koydu bana bakarken gülerek yukarı çıktı. Ben de offlayarak mutfağın hemen yakınlarında olamayacak geçtim ve yalan söylediğimi nasıl anladığını öğrenmek için aynaya geçtim ve ''Ben evliyim.'' Sonra da ''Ben evli değilim.''dedim ama arada fark yoktu tekrar ofladım tam kapıyı açtım ve annem Miraaa diye bağırdı sonra da aşağı indi ve ''Gidiyor musun?'' dedi ve ben de evet anlamında başımı salladim ve annem de ''Ne ile peki?'' dedi ben de ''Dolmuşla'' ''Bekle ben bırakıyorum.'' dedi ben de peki dedim ve koltukta oturdum o da aynaya geçip baktı kendine çeki düzen verdi ve hadi gidelim dedi ben de takip ettim annemi ve arabaya bindik ve bana imalı imalı gülümsedi sonra da yola baktı ben de ''Nee?!'' dedim o da anne olduğunu belli ederek ''Nee denmez efendim denir ayrıca anlat bakalım nasıl biriydi bu Caleb?'' dedi ben de camdan dışarı bakıp ''Normal biri işte..''dedim o da ''Hmmm bana pek öyle gelmedi süslenmeler püslenmeler... Sanki biraz önemli biri sen bile makyaj yapıyorsan bu CALEB için? Haksız mıyım?'' diyince bilmem neden kızdıysam ''Anneee bir kere öyle düşündüğün gibi değil hemen aşık olduğumu düşünme o sadece Caleb yani eskiden aslında şimdi de ucube denilen biri işte özelse bana özel çünkü kimse beni eskiden nasıl sevmiyorlarsa onu da öyle sevmiyorlar  benim onu önemsememin en önemli nedenlerinden birisi de ben kendi kendime de olsa söz verdim neden zayıfladığımı sanıyorsun bana ucube demelerinin kilo oldugunu düşündüğüm içün ve ben zayıflarken söz vermiştim kendime onu yalnız bırakmayacağım anne çünkü o da benim gibi, bana her ne kadar ucube demeyi bıraksalar da biz UCUBELER TAKIMIYIZ ve biz ayrılmayız anne tamam mı bu yüzden için rahat olsun biz iyi bir dostuz'' dedim annem de ''Öyle olsun.'' Ben ''Öyle zaten!!!'' derken sanırım sesimi yükeltmişim ki annem de ''Benimle yüksek sesle konuşma!'' dediğinde ''Özür dilerim anne dalga geçiyormuşsun gibime geldi de. Her neyse geldik zaten görüşürüz anneciğim.'' ''Görüşürüz tatlım.'' dedi...

Arkadaşlar bölümleri maalesef ben istediğim zaman yazıyorum bu yüzden dediğim tarihte yazamama ihtimali olduğu için şöyle diyeceğim en kısa zamanda yazacağım arkadaşlar. Vote vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın hepinize iyi okumalar...😘😘😘😙😙😙

UCUBELER TAKIMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin