Karanlık ve odada kimin dolaştığını görmemek sinir bozucu olmaya başlamıştı tekrar tekrar seslenmeme rağmen kimse cevap vermiyordu. Sadece arada gölge görmek ve bu gölgeninde hayli büyük ve heybetli olması korkumun daha çok artmasına neden oluyordu. Gidebildiğim kadar arkaya kaçmaya çalıştım ama yer kapasitemin sınırına gelmiştim kaçacağım hiç bir yer yoktu. Tekrar şansımı denemek için
+ Kim var orda eğer ortaya çıkmazsan bağırmaya başlarım. Dedim ama nafile çıt yoktu. Tam ağzımı açıp bağıracaktım ki ağzımı kocaman bir el örttü ve yüzünü görebiliyordum. Gerçektende yakışıklı bir genç. Bir katil olarak fazlasıyla yakışlıydı. Hadi ama şimdide katilin yakışıklı olmasına takmıştım.
- Bağırmazsan senin için çok daha iyi olur. Dedi ağzımı örten elin sahibi sadece kafamı salladım boşu boşuna ters gitmeye gerek yoktu seri katil olma ihtimaline karşı uysal davranmak en iyisiydi.
- Şimdi elimi çekicem ve bağırmayacaksın. Yine kafamı salladım hadi ama elini çektiği an bağırmayı bende isterdim ama dük duyarsa ve buraya gelirse gerçekten de sonunu düşünmek istemeyeceğim bir şey. Yavaşça elini çekti ve benden uzaklaştı biraz daha geri kaçmaya çalıştım ama zaten duvara yapışmış haldeydim.
- Neden ağlıyorsun. Hadi ama neden mi ağlıyorum bu neden bir seri katili ilgilendiriyordu ki. Uzun bir süre sessizlik yaşandı katil cevap vermem istiyordu herhalde tabikide cevap vermiyecektim.
- Her akşam böyle ağlıyorsun bir sorun mu var. Ne her akşam ağladığımı nerden biliyordu ki şimdi her akşam beni izliyo olamaz dimi yok canım izlensem hissederdim.
- Evet her akşam seni izliyorum. Birde aklımı mı okuyor ne yani cadı falan mı. Anlamıyordum neden bir katil her akşam birini izler ve neden ağlayıp alamadığını merak ederdi ki ve neden bir erkek başka bir erkeği izliyor.
- Tamam bu biraz sapıkmışım gibi gözüktü. Ama sapık değilim sadece... Sadece ne neden durdu baya bir sessizlikten sonra.
- Sanırım bunun bir açıklaması yok. Uzun süre bunumu düşündü.
Hadi ama daha yaratıcı olmalısın.
+ Sen kimsin. Ben farkında olmadan ağzımdan bu kelimeler döküldü ayrıca üstünde neden bir beyfendiye yakışır bir şeyler yoktu bunun saçma şekiller olan kısa kollu bir tişört ve bir pantolon. Tamam bir katilin ne giydiğiyle ilgilenmemeliyim .
- Sonunda konuştun. Ben Jongin Kim Jongin ama herkes Kai der tamam beni tanımıyorsun bende seni tanımıyorum sadece bir gece yolum buralara düştü ve birinin ağladığını duyup merak ettim gerçekten de kötü ağladığın için yukarı tırmandım uykunda ağlıyordun. Yani katil, hırsız veya sapık değilim.
+ Sırf biri ağlıyor diye odasınamı tırmandın mantıklı değil.
- Evet sen böyle söyliyince mantıklı gelmedi ama çok içten ağlıyordun ve ağlama sesin bir çocuğu andırdığı için çıktım. Sadece merak etmiştim. Sahi neden ağlıyorsun?
+ Neden ağladığımı size söyleyemem. Yani neden bir yabancı odama pencereden girip bana bu soruları soruyorki?
-Tamam kulağa biraz saçma geliyor. Neyse ben sadece seni merak etmiştim ama pencereden girmek iyi bir fikir değildi.
+ Beni merak etmeniz güzel ama artık gidebilir misiniz uyumak istiyorum.
- Gidecek yerim yok dışarısı baya soğuk biraz daha burada kalabilir miyim seni rahatsız etmem sen uyuyabilirsin.
+ Size nasıl güvenebilirim ki. Ben uyurken eşyalarımı çalıp buradan kaçmayacağınız ne malum.
- Dediğim gibi ben her akşam buradayım güneş doğmadan önce gidiyorum çalıcak olsam şimdiye kadar çalardım ayrıca çalmaya değecek bir şey yok odada bir şatoda kalmana rağmen fazla boş bu oda. Tamam baya boştu dük evden kaçmamam için değerli eşyaları odama koymazdı bana bir kuruş vermediği gibi.
+ Tamam bana kendinden bahset sana güvenebilmek için bilmem gerekir.
- Adım Kim Jongin dediğim gibi kısaca Kai diyebilirsin 19 yaşındayım ailemle yaşıyordum ama onlar biraz uzaktalar başka ne bilmek istiyorsun.
+ Neden kalacak yerin yok ?
- Dediğim gibi ailemle yaşıyordum ama bir iş için buraya geldim burada kalacağım bir yer ayarlayamadım zamanım olmadı zaten yakında geri dönücem.
+ Anladım ailen ne iş yapıyor ?
- Bu biraz karışık aslında ama öğretim görevlisi sayılır.
+ Anladım neden üzerinde düzgün bir şey yok?
- Aslında geldiğim yerde bunlar gayette iş görür ama burada biraz garip karşılanacağımı düşünemedim. Şimdi ben sorabilir miyim.
+ Ne sorucaksın ?
- Neden her akşam bir erkek ağlar?
+ Sanırım bu biraz ailevi bir mesele anlatmasam daha iyi olur
- Peki adın ne ?
+ Do Kyungsoo tanıştığımıza memnun oldum daha kaç gün burada kalıcaksın.
-Bir kaç gün daha. Kaç yaşındasın benden küçük duruyorsun.
+Çokta küçük sayılmam aramızda sadece bir yaş var 18 yaşındayım
-Anladım kısasın ondan küçük duruyorsun.
+ Her gece odamda kalan biri için çok güzel konuşuyorsun.
- Alındınmı pardon düşünemedim. Bu arada hala kalıcak yerim yok bir kaç gece daha odanda kalsam sorun olurmu?
+ Yok sanırım olmaz bu şatoda kimse bu odaya girmez sorun olmayacaktır. Neyse ben uyuyorum artık sende koltuğa geçebilirsin. Bu yaşıma kadar ilk defa bir arkadaşım oluyordu her ne kadar en başta katil demiş olsam da. Yeni bir insan olayı hoşuma gitmişti ayrıca da iyi birine benziyordu. Yatakta yapıştığım duvardan uzaklaştım ve kendimi yastığıma bıraktım. Tam uyumak üzereyken kısık bir fısıltı duydum.
-Bundan sonra ben yanında yokken ağlama
Not: başka bir yazar tarafından tekrar yazılacaktır

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perfect Darkness (Kusursuz Karanlık)
FanfictionGenç bir veliaht. Büyük odanın penceresi açıktı ve içeriye giren soğuk hava sabah yediği dayağın oluşturduğu morluğu yalıyordu. Wu Yifan (Vu Yifan) ona karşı hep gaddar olmuştu. Dük olduğu için seste çıkaramıyordu üvey abisine. Ölen babasının ardınd...