Hwarang •Kim Taehyung•

-1-

Pek iyi olmayan birinci bölüme hoşgeldiniz~~İyi okumalar (Nasıl bir cümle oldu ben de anlamadım.)

Y.N/Medyada Tae'nin bahsettiği dövme var arkadaşlar.

"Prens Taehyung Majesteleri sizi taht odasına çağırıyor." Sıkıntıyla nefes alıp verdim.Babam beni büyük ihtimalle dünkü olay yüzünden yanına çağırıyordu.

"Tamam,geliyorum." Çalışma odamdan çıktım ve taht odasına doğru gitmeye başladım.Aklıma dün gördüğüm o dövme gelince birden elimde olmadan ürperdim.

-1 gün önce-

"Efendim bunun iyi bir fikir olduğuna emin misiniz ? Majesteleri öğrenirse size çok kızar."Kaşlarımı çatarak Shi Yul'a baktım.Küçüklüğümüzden beri böyle davranışlara alışık olduğu halde başımda dırdır yapmaktan bir türlü sıkılmıyordu.

" O zaman öğrenmemesini sağlarız Shi Yul."Shi Yul'un bir şey demesine izin vermeden atıma bindim ve ona baktım.

"Sen gelmezsen bende tek başıma giderim."Ata koşması için 'Yah' diye bağırdım.Atımın hareketlenmesiyle oluşan rüzgar yüzümü yalarken gülümsedim ve atımı sarayın çıkış kapısına yönelttim.Shi Yul'u beklememe gerek yoktu çünkü dayanamayıp arkamdan geleceğini biliyordum.Saraydan sorunsuz bir şekilde çıktıktan sonra bir süre daha atla ilerledikten sonra her zamanki geldiğimiz konuta atları bıraktık.Ben kapıda beklerken Shi Yul içeri girdi ve kendimi gizlemem için üstüme şapkası olan bir pelerin verdi.İkimizde pelerinlerimizi giydikten sonra yola devam ettik.En sonunda pazar yerine geldiğimizde gülümsemeden edemedim.Gelecekte iyi bir kral olmam için halkımı tanımak istiyordum.Pazarda dolaşırken insanlarla konuşmayı da ihmal etmiyordum.Kimse benim prens olduğumu fark etmemiş gibiydi. Pazar yerinin meydanına geldiğimizde ortam biraz daha rahatladı.Sakin sakin etrafıma bakınırken meydanın tam ortasında arkasını bana dönmüş bir genç kız gördüm.Meydanda hiçbir şey yapmadan bir heykel gibi durması dikkatimi çekmişti.Genç kız birden hareketlenip elindeki kumaşı çıkarmaya başladığında daha çok dikkatli bir şekilde ona bakmaya başladım.Elindeki kumaşın hepsini çıkardığında elinde garip bir dövme olduğunu gördüm.(Medyadaki dövme arkadaşlar.)Dövmeye bakarken nereden çıktığını anlayamadığım yedi maskeli adam kılıçla meydana çıktı ve genç kızın etrafını sardı.Ben şaşkın şaşkın etrafıma bakınırken Shi Yul önüme geçti ve kılıcını çıkarıp savunma pozisyonunda durdu.Daha fazla zaman kaybetmeden bende kılıcımı çıkardım ve bize saldırmalarını bekledim.Beklediğimin tersine gidip bir ipek tüccarının standını yerle bir ettiler ve tüccarı tehdit ettiler.

"Hey serseriler ! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz ?!" Shi Yul bağırdığında genç kız arkasını döndü ve beni gördü.Sadece gözlerinin gözüktüğü yüzüne baktım.Genç kız anında bağırarak bir şeyler söyledi ve diğer yedi kişiyle çok yüksek olmayan duvarın diğer tarafına atladı.Shi Yul koşup yetişmeye çalıştı ama başaramadığı için yanıma geri geldi.

"Efendim buradan hemen gitmeliyiz.Bir daha ne zaman saldırırlar bilemeyiz."Bir şey demeden Shi Yul'un beni yönlendirmesine izin verdim.

-Şimdiki Zaman-

Dünden hatırladığım sadece iki şey vardı.Birisi o kızın gözleri,diğeri ise dövmesi.Taht odasına girdim ve babamın karşında durdum.

"Majesteleri beni çağırmışsınız."Başımı eğdim ve gelecek azarı beklemeye başladım.

" Taehyung bildiğin gibi dün bir takım şeyler oldu ve bu yüzden halk huzursuz."Başımı kaldırdım ve babama baktım.Ne yani beni azarlamayacak mıydı ? Boğazını temizleyip sözüne devam ettiğinde onu merakla dinledim.

"Halkı yatıştırmak için benim seçtiğim bir kızla evleneceksin." Ne ? Ben...Ye Jin ile değilde başka birisiyle mi evleneceğim ?

Selaaaam~~Yine ben :D Yeni bir kurguyla karşınızdayım.Biliyorum daha diğer ficlerim bitmeden başladım buna ama ne zamandır böyle bir şey yazmayı planlıyordum.Neyse okuduğunuz için teşekkür ederim,Sizi Seviyorum.