1. Bölüm

15 3 7
                                        

Üç arkadaş havanın soğukluğuna aldırmadan geziyorlardı... "üşüdüm klimayı açsana Travis "bunu söyleyen Teresa'nın yakın arkadaşı Claris idi. 1.70 boylarında beline gelen kumral düz saçlarıyla uyumlu ela gözleri olan, beyaz tenli ve yüzüne ara sıra serpilmiş çilleriyle okulun popülerlerinden Claris Teresa Parker. Onunla 5 yıldır aynı sınıfta okuyordu diğer adının Teresa olması ve birbirlerine aşırı derecede benzemeleri onların tanışması için basit birer neden olmuştu. Daha sonra Travisle karşılaşmış ve sıkı dost olmuşlardı. Travis her an etrafındakileri şaşırtacak şeyler yapabilen, sıcakkanlı, yeri geldiğinde iyi niyetinden ödün vermeyen biriydi. Kızıla çalan turuncu saçları ve mavi gözleri vardı. Zaman zaman birlikte Travis 'in arabasıyla şehir turları yaparlardı. Bu da o turlardan biriydi. Genelde sıcak havalarda gezmelerine rağmen Travis onları çok güzel bir yere götüreceğini söylediği için bu soğuğa katlanmayı kabul etmişlerdi.hava hem soğuk hemde yağmurluydu.

Claris her nekadar üşüse de Teresa için bu soğuk onu ısıtan bir anıydı.... Diğerlerinin sobetine katılmayıp dışarıyı seyreden Teresa önlerinde giden motosikletin çok güzel ve pahalı olduğunu düşündü. Motorun siyah kırmızı ve mavi desenleri onu kullanan kişinin kıyafetleri ilede uyumluydu.mavi bir kot,siyah bir ceket,kırmızı bir kask... Aklına birden Harry geldi oda kırmızı ve maviyi severdi.kıyafetlerinde veya eşyalarında mutlaka bu renkler bulunurdu.onunla geçirdiği günleri,oynadıkları oyunları çok özlüyordu. Claris'in "n'oldu niye ağlıyorsun?"sorusuyla ağladığını farketti.

-Bi 'şey yok!
-Harry mi
-ne?
-Yine Harry yi mi hatırladın?
-Artık ağlamadığıma göre konuyu kapatsak...
-Peki.

Konuşmayı bitirmesiyle tekrar motoru izlemeye koyuldu. Sahi Harry ona söz vermişti geri dönecekti ama 6 yıl geçmesine rağmen dönmemiş üstelik yapılan aramalarda onu bulamamışlardı. Acaba şimdi nerdeydi? Ne yapıyordu? Teresa'nın onu özlediği kadar Harry de onu özlüyor mudur?! En önemlisi yaşıyor mudur? Kırmızı ışığın yanmasıyla birlikte motor ve arabaları aynı hizaya gelmişti.

Birden motorun önündeki araçtan biri inerek motorun sürücüsü ile tartışmaya başladı.Halbuki hiçbirsey olmamıştı ama adam onu arkadan çarparak arabasına zarar vermekle suçluyordu.bu sogukta ve yagmurda sıcacık arabasından ne diye inmişti sanki ortada hiçbir şey yoktu. belkide adam motoru pahalı olduğu için sürücüsünün zengin olduğunu düşünmüş ve biraz para koparmak amacıyla böyle bir yola başvurmuştu. motorun sürücüsü rahat konuşabilmek için kaskını çıkardığında teresa onun Harry ye nekadar çok benzediğini fark etti. onun yüzünü tam olarak görmek için biraz eğildi. ve gördüğü manzara karşısında tek bir kelime fısıldayabildi "Harry!!!"
-birşey mi dedin Teresa?
-HARRY !!!
-...
-işte orda baksana Claris!!!!
-ne diyorsun teresa harry burda olamaz
-ama orda işte baksana!
-teresa anlamıyorsun o artık yoook!!!
-orda diyorum işte görmüyor musunuz!!! o yaşıyor.
-sadece benziyor o kadar. her nekadar onunla hiç tanışmamış olsam da 6 yıl önceki olayda öldüğünü tıpkı benim gibi herkes de biliyor!! senin bile o ormandan kurtlara yem olmadan sağ çıkman bir mucizeydi zaten.
-ama claris bu kadar benzerlik tuhaf değil mi!!!
-teresa bizde çok benziyoruz tıpkı ikiz gibiyiz ama bu benim sen olduğum anlamına gelmiyor öyle değil mi!
-bu o size ispatlayabilirim
-teresa dur yeşil...
-çoktan gitti bile!!!
-eee ne yapacağız?
-bırak gitsin ona yetişmez zaten .
-iyi madem arabayı şuraya park edeyim orda bekleriz.

"o olduğuna eminim bu harry onlara ispatlayabilirim "bunu düşünerek arabadan inen teresa yeşil ışığın yandığını fark edene kadar iki sürücü anlaşmış motorun önündeki araç hızla uzaklaşıyordu. kendisini duyacağını umarak birkaç kez "harry" diye bağırmış ama sesini duyuramadığını düşünerek motorun arkasından ara sokağa koşmuştu.motorun hızla uzaklaşmasıyla ağlamaya başlayan teresa yerlerin çamur olmasına aldırmadan diz çökmüştü. yağmur yavaşlamaya başlamıştı ancak teresa hıçkırıklarının arasında güçlükle sadece bir kaç kelime söyleyebilmişti "harry lütfen gitme sen olduğunu biliyorum "ve bu şekilde sadece nefesini tüketiyordu.

AnılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin