Sahte Evlilik

2.Bölüm ~ Değişim

Merhaba ! Umarım yeni bölümü beğenirsiniz ve sizden istediğim şey sadece biraz yorum ve vote . Çünkü yorumlarınız beni mutlu ediyor.

    Ellerimi pamuk kadar yumuşak olan zeminde hareket ettirdim. Ellerim, pürüzsüz yüzeyden kayarak yatağın diğer tarafını buldu.
Uzun zamandır böyle bir uyku geçirmemiştim. Gözlerime vurarak beni uyandıran ışığa küçük bir lanet savurdum.Onları açmak istemiyordum ama ışık sanki gözlerimi açmayı kendine görev edinerek, güçsüz olan bedenimle küçük bir savaşa girmişti .Savaştaydık çünkü bu rüyadan uyanırsam o berbat hayatıma geri dönecek ve banklardan birinde donarak uyanacaktım.

Aç gözlerini ve burada ne haltlar dönüyor bir bak Diana diye fısıldadı iç sesim. Olduğum yerin tanıdık olmadığına emindim.Peki neredeydim ?
Merakıma yenik düşüp gözlerimi hafifçe araladım. Oda, kocaman bembeyaz bir yatak barındırmasına rağmen büyüklüğünden ödün vermiyordu. Karşımdaki uzun aynalarda yatağın içinde kendimi görünce gözlerim kocaman aralandı ve uyku sersemliğim bir anda uçup gitti.
Bu ben miydim ? Bana ne olmuştu böyle? Olabildiğince dağılmış ve kirli bir haldeydim. Normal halime kıyasla tam anlamıyla korku filmlerinden fırlamış gibi duruyordum. Kırmızı duvar kağıdı da çok yardımcı oluyordu. Temamız bedavadan hazır ! Aynadan gözlerimi alamıyordum.
Kısa bir süre sonra yağmur sesleri gelmeye başladı. "Klasik Londra havası." diye iç çekerek pencereye doğru ilerledim.Desenli perdeleri hafifçe çektiğimde karşıma çıkan tek şey yaptığımız o küçük savaşı kazanan güneş ve onun iç ısıtan ışığıydı, kendisi de Londra gibi bir yerde fazla duramayacağını biliyor gibiydi.Gelen seslerin nedenine gelirsek, birinin duş alıyor olmalıydı. Başka mantıklı bir açıklaması olamazdı zaten.

  Buranın konumu her neredeyse şehirden oldukça uzak ve biraz ıssız bir yerdeydi. İçinde olduğum evin büyüklüğünü olduğum yerden görebiliyordum.Etraf krem rengi uzun taş duvarlar ve siyah, koca demir kapılarla çevriliydi ve garaja konulmamış kırmızı bir Jaguar araba sanki benimle bu güneşli havada yansımalarıyla cilveleşiyordu.Dışarıdan uzanan yeşil çeşitli ağaçları, çimleri ,çiçekleri ve tepenin aşağısında kalan bir kaç lüks evi inceledim.Burası tek kelimeyle harika bir yerdi. Şehirden ve kalabalıktan uzak bir cennet. Önümdeki ağaçlık manzararada kendimi öyle kaybetmiştim ki uzaktan ıslık sesleri gelmeye başladığında resmen yerimde hopladım. Kapıya doğru ilerleyerek sesi takip etmeye karar verdim.Melodikti.Kolidorun ilerisindeki, yatak odası olduğunu tahmin ettiğim bir odanın ikili kapısını araladım. Sesler gittikçe yakınlaştığında odadaki banyonun kapısı aralandı ve saunayı aratmayacak şekilde buharlar yatak odasına doğru uçarak kaybolmaya başladılar. Şu an bir samara çıksa korku filmi ekibimiz tam olurdu gerçekten. Hadi ama, buranın tadını çıkarmam gerek ,muhtemelen gün içinde görebileceğim en iyi şey bu huzurlu yer olacak.

Karşımdaki kişi burada olmamı beklemiyormuş gibi şaşkınca bana bakıyordu.Haklıydı da.
Saçları yüzüne gelince başını yere eğip onları karıştırarak geri attı .Saçlarından düşen damlalar gelişmiş vücudunun üstünde yavaşça aşağıya inerken belindeki havluda son buldular. Gözlerim ,vücudunu aralıklarla kaplayan dövmelerine kaydı. Tanrım. Bunu yapmaya bir son vermeliydim .
Boğazını temizledi. Üstündeki şaşkınlığı atmış ,yerini dudaklarının ucunda kıvrılan ukala bir gülüş almıştı. Bilinçaltım bana ne tür oyunlar oynuyordu bilmiyorum ama beni şaşırtıyordu. Çünkü bu bir rüya olmalıydı, gerçek olmasa bile kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissetmeme neden oluyordu.
Bu genç adam bana çok tanıdık geliyordu. Kafamda dün geceki banktan kalan anımsamalar belirdi.Belki de üniversiteden tanıdığım bir oğlandı ama bunun için biraz büyük değil miydi? 25-26 yaşlarında gözüküyordu. Ne bileyim işte !.. Ama hey, asıl sorumuza dönelim, biz burada ne arıyoruz?!

Tam onu kafamdaki sorularla boğmak üzeredeydim ki, o benden önce davrandı.

"Uyanmışsın "
Sesinde umursamaz ve geçiştirici bir ton vardı . Sanki gitmek istiyormuş gibi.
Uyandığımda emin miydik ? Komik. Çünkü tüm bunlar ancak bir rüya olabilirdi .