2.BÖLÜM - BEBE BİSKÜVİSİ

117 25 8
                                    

Kimdi bu adam, ne yapacaktı benimle, gözlerindeki şevkat bana mıydı yoksa şevkat sandığım şey aslında acıma mıydı? Yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına yöneltirken mırıldandı.
"Hayatını alt üst edeceğim." Yumuşattığı sesiyle kurduğu tehdit cümlesi tehditten çok tespit gibiydi. Umursamadım, hayatım yeterince berbattı, yapabilecekleri daha ne kadar mahvedebilirdi ki beni? Gözlerim gözlerinde dururken susmaya devam ettim...

İMGE NİRA
Susmak. Düşünmek. Sessizlik. Dalıp gitmek derinlere. Dalınca her şeyden kopmak. Konuşmamak, aslında içinden konuşmak. Dalıp gitmek. Dakikarca... İnsan neye dalar gider dakikalarca? Boşluğa, geçmişine kendine... Zemine sabitlediğim gözlerim takılı kaldığı noktadan bir saniye bile ayrılmazken irkilip kendime geldim. Dakikalardır, aynı yere bakıyordum. Bir şeyler düşünmüştüm ama ne düşündüğüm hakkında bir fikrim yoktu. Gözlerimi aynı noktada sabit tutmaya devam ettim. Kantinin bir köşesinde Eren'le oturmuşken düşünmek istemiyordum çünkü bir şeyler düşünecek olursam bu babamın beni burada gördüğünde yapacakları olacaktı.
"İmge?" İyi olup olmadığımı kontrol ederken bakışlarımı sabit tutmaya devam ettim. "İyi misin?" Tepkisizliğe bedenimi rehine verip Eren'i de ellerine teslim ederken ona bakma gereği duymuyordum.

Karnımın doymasıyla gece uyumamış olmamın etkisi kendini bana tanıtırken ağzımı kapama gereği duymadan esnedim. Yakınımdaki beden hareketlenirken benden tiksinip uzaklaştığı düşüncesini kabullenmiştim.
"Uykun gelmiş senin," önümde durup elime uzandı. "Gel sana uyuyacak bir yer bulalım." Parmaklarını parmaklarımın arasına kenetlerken benim tepki vermemi beklemedi. Elimden tutarak beni oturduğum koltuktan kaldırırken çalan zil bütün okulun sessizliğine bir mola verdirdi. Biz kantinden el ele çıkarken, gördükleri işkenceden kurtulan öğrenciler de okul binasından çıkıyordu. Bakışları birbirine kenetli duran ellerimize takılı kalan öğrenciler şaşkın şaşkın bakarken bakışlarımı Eren'in yüzüne çevirdim. Önüme bakmak yerine onun yüzüne bakarak yürümeye devam ederken bakışları kısa bir anlığına bakışlarımla buluştu.

Ona baktığımın farkına varmasıyla yüzüne ukala bir gülümseme yerleştirirken okul binasına girmemizle bakışlarımı önüme çevirdim. Elimi elinin arasındaki esaretinden kurtarmaya çalışırken parmakları parmaklarımı daha da sıktı, çaba harcamayı bırakıp beni yönlendirmesine izin verdim. Merdivenlerini hiçbir ışığın aydınlatmadığı alt kata inmeye başladığımızda korku hücrelerime hapsoldu. Çaresizlikle ardından gitmeye devam ederken delirmiş gibi hissediyordum. Yutkunamadığım bir hüzün yükselmişti boğazıma, bir yanlışın içinde kaybolmuş gibi hissediyordum. Elini bırakıp kaçmak istiyordum, sadece buradan değil, okuldan, evden, şehirden hatta belki de ülkeden... Önünde durduğu kapıyı açıp ikimizi birlikte içeriye alırken zeminin altında olduğu için güneş ışıklarından haberi olmayan bu odanın karanlığı zaten korkan beni daha da korkutmuştu.

Kalbimin atış sesi kulaklarıma ulaşıyordu, Eren bile duyuyor olabilirdi göğüs kafesimden firar etmek üzere olan korkak yüreğimin çaresiz çırpınışlarını. Boştaki elimi Eren'in koluna sararken, parmaklarının arasına yerleştirdiğim parmaklarım ve koluna sardığım elim yüzünden uzruvu benim vücuduma dahil olmuş gibiydi. Korkmayı sevmiyordum, zaten acizdim korkunca daha da acizleşiyordum. Eren kapıyı kapatıp kilitlerken korku bedenimde kendini diktatör ilan edip gözlerimden sıcak iri damlaların akmasını sağladı. Kulağıma tanımlayamacak durumda olduğum bir ses ulaşırken aniden aydınlanan karanlığın beni terk edişine alışamayıp gözlerimi kıstım.
"Sakin ol, karanlıktan korkuyorsan ışığı kapatmayız." Korktuğumu fark etmişti ve bunun sebebini karanlığa devretmişti. Koluna sardığım parmaklarımı çekip elimi havaya asarken bedenim hızla savruldu. Yüzüm yumuşak ve sıcak zemine gömülüp kalırken kendimi geri çekemedim. "Ağlama, korkma ben yanındayım. Işığı kapatmayacağım," Bedenimi bedeninden hafifçe uzaklaştırıp sağ elinin parmaklarını çenemle buluşturdu. "Ağlayan bir kızın gözyaşlarını silerseniz size aşık olur derler," parmakları çenemdeki temasını kesip gözümden akan damlaların yoluna başladığı noktaya geldi, teni damlaların ıslattığı tenime sürtünüp kurulamaya çalıştı ruhumu küf kaplatan ıslaklıkları. "Sen de bana aşık olacaksın o zaman." Kurduğu cümlenin üzerine saatlerce düşünebilirdim, saatlerce ağlayabilirdim, ona bir sürü kelime bahşedebilirdim...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 24, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZEMHERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin