"Sende gelse ne kızım oturacağız işte kafede?"
Gözlerimi devirip cevap verdim.
"Kanka sınıflarımız ayrı diye anlamak istemiyorsun ama yarına yetiştirmem gereken bi proje var." dedim a yı uzatarak.
"Sen bilirsin kanka görüşürüz."
"Bay bay" deyip gülümsedim. Yola baktığımda otobüsün gelmiş olduğunu gördüm ve kaçırmamak için koşarak gittim. Cüzdanımdaki akbili de basarak cam kenarında ayakta durmaya başladım. Bu çıkış vakitlerinde boş yer bulana helal olsun.
On dakikalık yoldan sonra durakta inip arka sokaktaki minik evime doğru yürümeye başladım. Aslında ailem çok zengin. Zenginler. Onların parasına ihtiyaç duymamışımdır hiçbir zaman. Çünkü istanbula liseyi okumak için gelmiştir ve ailem sıcak bakmıyordu okumama. Özelliklede İstanbul gibi bi yerde okumama. Babam mrdinli bilindik ağalardan olduğu için benim başka şehre gitmem halk için kötü laf olurmuşta falan. Ama bir şekilde yolunu bulup geldim istanbula ve uç senedir de burdayım. Kendim parti time işlerde çalışıp paramı kazanıyorum ve açıkçası gayette mutluyum.
Çantamdaki anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve hemen kolumdaki çantamı kapï kenar8na fırlattım. Üstümü çıkarmak için dolaba yöneldiğimde masanın üstündeki telefonunun titreştiğini gördüm ve elime aldım.
"Anne?"
"K-kızım..."
"Anne sen iyi misin sesin niye garip çıkıyor?"
"Kızım... A-abin Kayaoğlu aşiretinin kızını kaçırmış geceleyin... Yakalandılar kızım..." deyince oturduğum yataktan fırladım.
"NE! Şuan nasıllar iyiler mi?"
"Öldürecekler kızım."
Sinirle ellerimi saçlarından geçirdim,
"Ne demek öldürecekler? Kafayı mı yedi bunlar? Anne başka yolu yokmu ölemez onlar!"
"Aslında...Var" deyip bi hıçkırık çıktı ağzından ve devam etti.
"Berdel var kızım. Ya abinle Berfin ablan ölecek yada sen berdel gideceksin."
Elimdeki telefon bi anda elimden kaydı ve yere düştü. Hayır... Hayır berdel olmaz. Uç senemi verdim ben geleceğim için ve bu sene sınavların varken...
Yerdeki telefonu sinirle elime aldım.
"Berdel olmayacak istemiyorum!"
"Emin misin ufaklık?" acaba yanlış kişiyi mi aradım diye şaşkınlıkla ekrana baktım. Annem yazıyordu. O zaman telefondaki kimdi ?
"Sen kimsin be?"
"Sürpriz olsun oda ."
"Amacınız bni mi delirtmek sizin? Gelmiyorum tamam mı gel-mi-yo-rum! Okumak için senelerimi vermişken saçma sapan adetlerimiz yüzünden geleceğini karartma ya hiç niyetin yok!"
"Sen bilirsin o zaman "
"Ne bu bil- Alo,alo!" ekrana baktım kapatmış her kimse. Derin bir nefes aldım. Aklıma abimle Berfin ablam geldi. Şimdi ben gitmiyorum ama onlar ölecek? Dayanabilir misin buna Azra?
"Ya Allah kahretsin ya!"
Yatağın içine girip yorgana iyice sarıldım. Gözlerimi kapadım uyumaya çalıştım. En sonunda göz kapakların ağırlaşınca uyuyacağımı anladım ve kendimi bıraktım.
Gözlerimi yavaşça araladım saate baktım komodinin üstündeki küçük kabustan.
"02.19" Aklıma abimle Berfin abla geldi. Ya gerçekten öldürürlerse onları? Yarım ağız güldüm.
"Yok artık Damla!"
Dişlerimle dudağımı ısırdım. Ya öldürdülerse? Vicdan azabından naparım ben o zaman! Yatağından kalktım.
"Ay yok. Ben bu merakla yaşamaya devam edemem."
Dolanıma koştum hemen. Üstüme rahat birşeyler giyindikten sonra küçük bir bavul hazırladım. Komodinin üstündeki teleofnumu alıp havaalanını tuşladım.
"İyi günler ben Mardin için en yakın tarihe bilet alacaktım."
".."
"Evet evet bir iki saat sonraya olsun."
"..."
"Ne demek biletlerin hepsi satıldı!"
"..."
"Hanfendi tekrar bakarmısınız gözünüz falan kaymıştır?"
"..."
"Yok hakaret değil Estağfurullah.Ama siz yinede bi ba-"
"..."
"Ya ne demek bidahaki sefer üç güne! Hanfendi birinin biletini bana derin lütfen yaparsınız siz?"
"..."
"Bakın hayat memat meselesi diyorum silah diyorum bağış diyorum."
"..."
"A-a. Ne tehdidi be! Sizi tehdit mi ettim ben? Hanfendi eğer mardine gitmezsem bana olacak şeyleri diyorum ben size."
"..."
"Kimi mi kandırıyorum. Anan- Yani ... Arkadaşıma dedim ben ananas al dicektim."
"..."
"Size küfür ettiğimi nerden çıkardı-"
Zııır diye bi ses geldi bi anda. Kadın manyak herhalde telefon şakası yapıyor aklınca. Ama iyi korkuttu kabul etmek gerek.
"Yalnız iyi korkuttunuz korkmadım diyip yalan söylemiyim şimdi."
"..."
"Ya sen yapmadıysan kim yaptı?"
Aynı ses tekrar gelince kalbim ağzından çıkacaktı. Tövbe bismillah. Kapıdan kafamı uzatıp içeri baktım. Tekrar o ses gelince bi an zıpladım ama sesin kapıya ait olduğunu öğrenince kendime kızdım.
"Kendi kapının dilini unuttun artık Damla."
"..."
"Yok demedim.., bu arada kapım çalmış bende korktum ya." Güldüm. Kapı tekrar çalınca açma gereği duydum.
Evet şuan saatin 02.30 u ve karşınızda mükemmel bi yakışıklı duruyor. Siz ne yaparsınız kızlar.
"Uyku sersemiyim sanırım bi dakika."
Ve evet. Aynen şunu yaptım. Şuan kapıyı adamın suratına kapattım ve tekrar açtım.
"Hııı... Uyku sersemi de değilmişim. Buyururdunuz mu? Buyursunuzdu mu? Buyurdudunuz mu? Ay yok bunlar değildi. Şey... Bu,buru,buyuuu."
Karşımdaki yakışıklı bey gülümsedi.
"Buyururmuydunuz?"
Fülümseyip işaret parmağımı ona doğru uzattım güldüm.
"Heh ondan."
Kulağımdan sesler gelince telefonu kapatmadığımı unuttum.
"Kusura bakmayın kapı çalınca sizi unuttum. Merak etmeyin zaten bi telefonda görüşmicez ben geleceğim havaalanına birazdan."
"..."
"Beni mi görmek istemiyorsun?"
"..."
"AA. Ayıp ama müşteriyim demi ben? Sizi şikayet edersem nolur bi düşünün."
"..."
"Tabi görüşücez teyzecim bay bay..." Gülümseyip kapattım.
"Yolculuk nereye?"
Bi an kafamı kaldırıp durdum sonra gülümsedim.
"Abim yaramazlık yapmış." deyip telefonu çantama tıkıştırmaya başladım.
"Kardeşimi kaçırdı evet." tıkıştırmaha çalıştığı telefon yere düştü ve bi anda karşımda ki isimsize döndüm. Az önce o ne dedi?
"NE! K-kardeşim mi?"
Kafasını olumsuz anlamda salladı,
"Çok safmışsın sen."
Kaşlarımı çattım.
"Anan saf!"
Kaşlarını çattı.
"Bide küfürbaz."
Gözlerimi kısıp hı hı bakışı attım. Aklıma Berfin avlanan abisi olduğu aklıma gelince bi durup adamı süzdüm.
"Gerizekalö!"
"Ne?"
Bi an dışımdan söylediğini farkedip gülümsedim.
"Yok şey b-ben onu kendime dedim."
"Hay Allah'ım ya!"
Gerizekalı. Az önce Berfin ablanın abisine yavşadın salak gibi! Ya bide utanmasan yanlış adrese geldin yakışıklı diyecektin! Karşımda ki adama baktım panikle. 'Ne var ' bakışı atınca gülümsedim. İçimden düşünmüşüm çok şükür. Dik dik bakmaya başladım. Bi anda gerçekler yüzüme vurmaya ba2ladı. Berdel gideceğim adam bu adam... Yavaşça kapıya yaklaştım ki oyaladıktan hemen sonra suratına kapıyı çarpabileyim.
"B-beni o cehenneme götürmeye geldin?" başını olumlu anlamda salladı.
"Havaalanına gidecektir zahmet etme götürürüm ben seni."
"Ben vazgeçtim." deyip aniden kapıyı suratına çarptım.
"Allah'ım birde ayağıma gelmiş..." napabilirim, napabiliriim.
"POLİS!" yerdeki telefonuma uzandım hemen. Arkadaki aç şu kapıyı sesini takmadan 155i tuşladım.
"Ancak polis kurtarır beni bu beladan." kulağıma götürdüm. Arkadan kahkaha sesi geliyordu.
"Cidden polisin halledebileceğine inanıyor musun? Sen cidden safmışsın."
"Sus bee!...Heh. İyi geceler ben bi ihbarda bulunmak istiyorum."
"..."
"Beni kaçıracaklar polis bey kapımın önünde şuanda adam çok korkuyorum lütfen bana yardım edin!"
"..."
"B-berdel için."
"..."
"...Sokağın numara 3 lütfen çabuk olun ne olursunuz!"
Telefonu kapattım.
"Abimle Berfin ablayı da öldüremeyeceksiniz!"
"Ya öldürülüyorlarsa şuan?"
Durdum. Gözlerim dolmaya başladı?
"Hayır... Öldürmemişlerdir." adeğil mi?
Kahkaha sesi gelince tüylrim diken diken oldu. Az önce yavşadığın çocuktan ölümüne korkuyorsun şuan Damla. Salona geçtim ve pencereden bakmaya başladım.
"Nemolurçabuk gelin.." mırıldandım.
Hi anda pat diye silah sesi gelince çığlık attım. Karşımda onu görünce bağırmaya başladım.
"İMDAAAT! YARDIM EDİİİN! NOLU-"
Ağzımı kapatmıştı ve beni şuan arabası diye tahmin ettiğim araca götürüyordu. Ne kadar çılğlık atsamda sesim boğuk çıkıyordu. Ama ben Damla Demir. Savunmasız mıydım? Asla! Ani bir tekmeyle erkekliğine vurdum. Beni hemen bıraktı ve kıvranmaya başladı? Fırsat bu fırsat koşmaya başladım.
"İki sene gittiğin tekvando kursu sonunda işe yaradı ha Damla?" Gülümsedim. Sonra olayın ciddiyetinin farkın vardım ve sahada hızlı koşmaya başladım. Bağırırsam boşuna kimse yoktu sokaklarda. Anca kendi yerimi ispitlemiş olurdum. Siren sesleri geldi kulağıma.
"Polisler geldi!allahım..." Sesin geldiği yere doğru koşmaya başladım. Benim eve doğru arka sokaktan koştum direk. Evimin önüne baktım köşeden. Polis arabalarını görünce bi oh çektim. Bir adım atacaktım ki belimden güçlü bir kol diğeri de ağzıma gelince neye uğradığımı şaşırdım. Sesim boğuk çıkıyordu haliyle. Ani bir hareketle sırtım duvara çarptı ve beni saran kişinin kim olduğunu gördüm. Oydu... Berfin ablanın abisi... Eliyle ağzımı dahada bastırınca kafam da duvara sıkıştı. Acıyla bağırdım ama bağıramadım.
"Elimi çekeceğim ama gıkını çıkarırsan berfinle abini öldürtürüm."
Başımı olumlu anlamda salladım. Ama çeker çekmez polislere yerimizi belli edecektim. Böylece hem bundan kurtulurdum hemde abimleri söyleyerek onları kurtaracaktım. Berfin ablanın abisine baktım.
"Sonrada polislere kaç demi? Oldu!."
Kaşlarımı çattım.
"Poisloik" diye söylendim. Gülümsedi. Abi yaa. Yemin ederim berfin ablanın abisi olmasa yürürdüm buna. Bırak yürümeyi koşardım yemin ederim. İç çektim.
"Arabaya böyle götüreceğim seni."
"Yiok oartıok."
Gülmeye başladı.
"Konuşmaya başlama sen Allah aşkına!"
Kaşlarımı çatıp bir anda ölümcül bakışlarımdan atmaya başladım. Dahada gülmeye başladı.
"Güölme Aollahon cozoso!"
Anlamadığım bir hızda arabaya gelmişiz. Ne ara gerçekten anlamadım. Bir anda kendimi ön koltukta bulunca iyice beynim yandı. Oda binince arabayı çalıştırdı. Tam inecektim ki kapıyı kilitledi.
"Son anda bile ümitleniyorsun yemin ederim helal olsun. Sendeki azimden istiyorum kızım."
Kaşlarımı çatıp ona doğru baktım.
"Küfür etmemek için zor duruyorum biliyor musun?"
"Küçükken çok mu küfürbaz haydo izledin?"
Ağzım8 açtım.
"Ne alaka be! Küfürbaz haydo izlemeyen birisi ana bacı küfür eder rahatl8kla."
"Ama sen izledin de ediyorsun?"
"Evet ama izle-"
"Ama izledin?"
"Evet ama-"
"İzledin?"
"İzledim." dedim 'i' yi uzatıp düz bir sesle. Gülümsedi.
"İlla kendi cevabını istiyorsun tamam madem izledim boşa gitmesin değil mi?" gülümsedim. Bana baktı anlamamışçasına. İyice gülümsememi arttırdım. Gerizekalı.
"BEN SENİN TA ANANI BABANI BACINI HALANI TEYZENI AMCANI DAYINI KUZENİNİ YİĞENİNİ YENGENİ BALDIZINI BACANAĞINI DEDENİ NENENİ EBENİ ECİNİN A-"
Ağzımı kapattı.
"Pis küfürbaz."
Ağzının içine sıcak nefeslerimi vererek gülmeye başladım. Elini çektim.
"Benden soğu ve beni hemen bırak bence. Tavsiye ederim."
"Sana yeni alınmış ağzı köpüklü hiç eğitim görmemiş köpek eğitimi vereceğim."
"Ha?"
Gülümsedi.
"Seni bırakmıyorum." Anahtarı araba çalıştırma yerine sokup kontağı çevirdi. Ben ağzım açık ona bakarken o iyice gülümsemesini arttırırken devam etti.
"Evimize gidiyoruz...."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
General FictionDiğer töre kitaplarından çok daha farklı bir kurguyla Damlanın hayatını öğrenmeye ne dersiniz?