DİLENCİ

54 4 1
                                    

Her zamanki gibi işe gidiyordum. Ailem çok zengin ama çalışmamı istiyorlar. İş yakın olduğu için yürüme gidiyorum. Dar sokaktan geçerken bir dilenci para istedi. Dilencilerin hep yapmacık olduğunu düşünmüşümdür nedense. Para vermeden geçtim. Tam iş yerine girecekken telefonum çaldı. Bilinmeyen bir numara arıyordu. Açtım.
–Alo siz misiniz Gizem Hanım?
–Evet buyrun.
–Aileniz trafik kazası geçirdi ve...
Artık diğer cümleleri duymuyordum. Donakalmıştım. Gözümdeki yaş aniden yere döküldü. Ağlıyordum şimdi. Kim bana sarılcaktı. Kim bana kızcaktı. Artık yapayanlızdım. Telefon çoktan kapanmıştı.
Gözlerimi açtığımda pis karanlık ve küçük bir odadaydım. Ayağa kalktım. Çürümüş olan kapıyı açtığımda anneannemi gördüm. Bana "artık eskisi gibi yaşamıcaksın"dedi. Artık sende fakirsin. Şimdi git pazardan patlıcan al. Ailemin ölümünden 3 gün geçmiş. Bana bakacak kimse olmadığından anneannemde kalıyorum. Yine aynı dar sokaktan geçerken bu sefer dilencinin öldüğünü gördüm. Büyük bir kalabalık vardı etrafında. Ne oldu diye sorduğumda,bir adam
– Hani şu üç gün önce ölen aile varya onu bu masum çocuğun pislik babası öldürmüş. Çocuk bugün hiç para toplayamadığı yüzünden babası parmaklarını kesip öldürmüş.
Artık dayanamamıştım. Sabah yüzüme bakan o masum yürekli çocuk benim yüzümden ölmüştü.Şimdi ne yapmalıydım. Bu şehiri terk etmeye karar verdim. Koşarak... Bir ses duydum. Bana sorular soruyordu. "Dinin ne?" "Seni kim yarattı?" Ve annemi gördüm beyaz bir elbise giymişti. O zaman anladım her şeyi ağlamak yok artık. Gözlerimi zor açıyordum. Kapadığım zaman annemi,açtığım zaman etrafıma dolanan insanları ve ambulans seslerini duyuyordum.

DENİZİN SESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin