ERZURUM ÇARŞI PAZAR

263 6 4
                                    

Sinan'ın attığı tokat ile vajinam, araba bile yıkanan büyük hayratlar gibi şırıl şırıl olmuştu. Terliyordum, o kadar terliyordum ki, yaz- erkek cemaat yurdu gibi olmuştum. Sinan benim olmalıydı.

Gary Moore vb. Blues müzisyenleri dinlemeye, insanlara "Selam Orospum" diyerek tokat atmaya başlamıştım. Bir gün, beni Rock bara davet etti, kabul ettim.


Enteresan bir yerdi, 80'lerin Disko ışıklarının altında (Türkiye'deki Rock kültüründen ne bekliyorsunuz aq?), sikine taşşağına dikenli tel takmış ve üçüncü sınıf çok ciddiye alınmayan bir sol örgüt gibi tek tip (siyah ) giyinmiş tipler epilepsi krizi mi yoksa dans mı belli olmayan hareketler yapıyordu. Sinan, beni barın üst katında bohem ve seküler bir hayat yaşadığı ( odasındaki Altı Ok'lu rölyeften anlamıştım) odasına çıkarmıştı. Beni sert ve karpuz satıcısından devşirilmiş bir hamle ile yatağa ittirdi. Osman Aga'nın Obayana'ya yaptığı gibi boynumdan kavradı hemen. Sonra penisini çıkardı. Lanetüllahü Aleyhim ! Şüphesiz bu penis, Antik Çağda olsaydı bir put olarak tapılırdı... Adeta bir Lat, Uzza ve Menan'dı. Penisi üzerime bıraktığında, esnafların su dubası üzerine yapılmış reklamları gibi üzerime devrildi ve nefes alamadım. Sonra yavaştan, logar kapağı gibi geniş ve aşağısı su dolu vajinama girmeye başladı. Eğer bu girişi Akp yapsaydı, Bolu Tüneli'ni değil, bu girişi yapmakla övünürdü. Penisini içime köklediğinde, Üstad Kadir Mısıroğlu'nun fesi gibi kıpkırmızı olmuştum. Adeta havale geçiriyordum. "Atla girdiler, atla!", "Ebu Cehiller, Ebu Süfyalar ona imreniyordu!" diye inleme başlamıştım ( Babam çapsız ve muhafazakar bir müteahhit olduğu için Kadir Mısıroğlu hayranıydı). Nevrim dönmüştü, aklıma durduk yere Halep kırsalında çarpışan Ilımlı Muhalifler geliyordu...


TO BE CONTUNİED 


ŞOPAR ÇOCUK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin