Her Şey Bu Kadar Mı?

54 9 3
                                    

O klasik kavga, gürültü dolu gecelerden birinde yine annemin çığlıkları ile uyandım. İçeriye gitmeye korkuyor ama aynı zamanda annem hayatta mı sağ mı diye merak ediyordum. Anne sevgim korkumu yendi ve saniyeler içinde çığlık seslerinin geldiği odaya girdim. Ve yine her zamanki alışılmışlık görüntüyle karşılaştım. Annemin gözünün altı mor idi. Hiçbir zaman ten renkli halini görmemiştim. Diğer kadınların çeşit çeşit makyaj malzemesi vardı annemin ise kocaman bir morluğu.
Etraf her zamanki gibi cam kırıkları ile doluydu. Masada içki şişesi, yerde annemin eski model telefonu ve annemle benim babama, babam annemi her gün dövmeden önceki zamanlarda almış olduğumuz ev terlikleri, teki camın yanında,diğeride kapının. Annemin yanına eğildim ve;
"Anne yine n'oldu, burada?" Dedim her zaman ki değişmeyen cevabı ile karşılık verdi soruma.
"Yok bir şey oğlum, sen bilirsun her şeye ağlarum ben hadi git uyu kuzum" dedi. Bazen trabzon aksanıyla konuşurdu ve dünyanın en tatlı annesi olurdu bana kalırsa. Neden bu kadar tatlı bir insanı döverdi ki insan? Ne çok merak ederdim bu sorunun cevabını.
"Boşa artık şu adamı!" Diye bağırmaya başladım öfkeden kuduruyordum. "Görmüyor musun bu pisliği, sevmiyor işte seni, beni. Seni dövmekten başka yaptığı hiçbir şey yok. Ne bana baba , ne de sana eş olabiliyor."
"Kuzum deme öyle o seni çok seviyor."
Ah, çıldırıcaktım hâlâ bana onu koruyor, beni sevdiğini söylüyordu acaba annemde mi içki içiyor diye düşünüp tebessüm etmeden edemedim.
Annemin cam kırıklarının toplamasına yardım ettikten sonra odama gittim. En az 1-2 saat bu olanları düşündükten sonra uyuya kalmıştım.

Çevremizdeki insanlara göre biraz daha varlıydık. Çok kitap okurdum. Kocaman bir kitaplığım vardı. Ne zaman insanlardan kaçmak istesem kendi dünyama, odama, çekilirdim. Sevmiyordum insanları hepsi önyargılıydı. "Ben tipe önem vermem" deyip bir insanda ilk önce tipe bakan varlıklardı. Bana kalırsa Allah insanların böyle olucaklarını bilse onları yaratmazdı.
İnsan dediğin; yardım etmeyi bilmeliydi, karşısındaki kişiyi kıyafetine göre yargılamamalıydı. "Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok." Diye boşuna dememişti Mevlana.
Kitap okuduğum kadar yazıyordumda. Aşk dışında, her şeyle ilgili yazardım. Ne kadar denesemde aşka dair tek harf bile yazamıyordum. Etrafımda aşkını örnek alabileceğim kimse yoktu. Annem ve babamdan bahsetmiyorum bile. Tamam onlarda aşık olmuştur ama o zamanları hatırlamamın imkanı yok. Yani en azından annem aşık olmuş. Kim aşık olmadığı bir adam için arkasında çok sevdiği ailesini bırakarak kaçardı ki..? Şahsen ben kaçmazdım. Erkek olduğum için değil. Şimdi bunu okuyunca da zaten erkekler kaçamaz gibi düşünerek umarım cinsiyet ayrımcılığı yapmazsınız. Zaten devir değişti belki ileride erkekler zengin kız arar olamaz mı? Konuyu iyice saptırmadan devam ediyorum.
Annem çok zengin biz laz ailesinden geliyormuş. Annemler Trabzon'un en zengin, varlıklı, ailelerinden biriymiş. Annem babam olucak adama kaçtıktan sonra dedem annemi affetmemiş.
Babamın işleri ilk dönemde harika gidiyormuş. Babamda harika bir eşmiş. Her iş dönüşünde çiçekler getirirmiş. Aman Allah'ım babam, çiçek ve mükemmel koca. Bunları bir arada duymaya alışkın değilim.
Daha sonra babam içkiye başlamış her gece durmadan içiyormuş. Zamanla arkadaş çevreside değişmiş. İşe geç gitmeye başlamış. Doğal olarak sabahlara kadar içince uyanamıyormuşta. Haliyle patronda babamı işten kovmuş.. Anneme bu zamanlar hiç vurmamış babam. Ta ki dedem iflas edene kadar. Dedem annemi affetmeyip onu cezalandırsa da babamın kovulduğunu duyduktan sonra gizli gizli bankaya para yatırmış. Tabii sonra paraları dedemin yatırdığı ortaya çıkmış. Bizimkiler bu parayla geçinmişler 3-4 yıl kadar.
Ne zaman dedem iflas etmiş bankaya para yatırma olayı bitmiş o zaman babam anneme el kaldırmaya başlamış. Bu bilmediğim büyük sırla tehtid edip duruyormuş annemi. Annem de demekki dedemin duymasını istemiyormuş. Babam yerine o çalışmaya başlamış. Temizliklere gitmiş. Tuvalet dahi temizlemiş. Bildiğiniz babamın kölesi haline gelmiş.
Anlıycağınız her an herkes prenses makamından bir ayyaşın köleliğine düşebilir. Annemde dış güzelliğe aldanıp düşmüştü.
İnsan ne oldum dememeli ne olacağım demeliydi ve annem bu sözü hiçbir zaman söylememişti...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Her Şey Bu Kadar Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin