-4-

54 4 1
                                    

Merhaba harıbolarım yeni bölümle karşı karşıyayız fmfmf tabiki yani su anki okunma sayısi çok az eğer okuyan birkaç kişi varsa tavsiye ederse bu kitabı çok memnun olurum neyse fazla uzatmayayım iyi okumalar:)))bu arada yukarıda tuğçeyi koydum fakat sizi  aklınızı sınırlandırmak istemiyorum bu yüzden hayalinizde göre de dereni sekillendirebilirsiniz bide kitapta tuğçe siyah saçlı ve siyah gözlü olarak bilinecek=d

"HOŞGELDİNİZ MİLAS VE YİRİS!"

Kolumdaki acı gittikçe azalırken etraf gittikçe güzelleşiyordu. Ela da farkına varmış olacak ki o da etrafına bakınıyordu. Birbirimize şaşkınca  bakmaya başladık.

"Ela ne oluyor hiçbir şey  anlamıyorum bu başımıza gelen şeyler de ne böyle?"

"Hiç bir fikrim yok ama tuhaf bir şey olduğu kesin."

Yavaş adımlarla okula doğru yürümeye başladık. Okulun içine girdiğimizde ileride bir süliet gördüm. Yaklaştıkça kim olduğunu anlamıştım.

Bu Bartu'ydu.

〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰

Bartu'nun Gözünden

Bu onlar için zor olacaktı fakat bu okula başlamaları büyük önem taşıyor. Bu iki kişinin güçleri birbirine çok zıt, ikisinin birbirini bulmasının imkansız olması lazımdı...

10 ay önce:

Bugün büyük gün. Buranın kraliçesi Dünya'ya bir Eliyas gönderdi. Her şey çok güzel ilerliyordu fakat bir sorun vardı, Eliyas iki tane çok güçlü kişiler seçmişti, bu demek oluyor ki okula savaş açılacaktı...

Ben, kraliçeye bir söz vermiştim. Onları canım pahasına koruyacaktım.
_______________________________________

Deren'nin Gözünden

"Merhaba kızlar, Doğaüstü Lisesi'ne hoşgeldiniz!" dedi.

"Neeeğ" dedim birden ne Doğaüstü Lisesi ya ne saçmalıyorsunuz? Kafam yandı yemin ediyorum. Bartu neler söylüyordu böyle?

"Bak Tuğçe, sen 100.000 yılda bir olan bir ölüm perisisin ve şu an ki son örneği oluyorsun. Gücünü kullanman ve farketmen için artık bu liseye başlamalısın, senin gücünün ismi Milas ve bu gücünü kullanmak isteyen kötü güçler olacaktır. Bu yüzden sizi korumam gerekiyor, artık Dünya'ya geri dönemezsiniz; ayda bir defa işleriniz için Dünya'ya küçük perilerimizi göndereceğiz ve sizi taklit edecekler. Bu liseye gelirsek, burada düşündüğünüz her şey var; kurtlar, vampirler, hayaletler, melezler...
Ben ise bir melezim yarı kurt ve vampir.

Bunları atlatmanız hemen kolay olmayabilir ama ilk önce grubunuzu belirlemeliyiz ve sonra hemen derslere başlamalıyız."

Hiç bir şey anlamıyordum bunca kişi arasından neden ben? Ela zaten bunları duyunca bayıldı.

"Peki neden bizi seçti o güç?"

"Eliyas seçeceği kişiyi kafasına göre seçmiyor, gücünü taşıyabilecek ve koruyabilecek kişileri seçiyor. Bunda kişilik de etkili oluyor; eğer sinirli  biriysen genellikle kurt oluyorsun, eğer her duyguya hükmedebiliyorsan senin gibi kişileri seçiyorlar."

"Anladım." dedikten sonra Bartu "SİLMAYAS" dedi ve okul birden çok değişti. Şu an bulunduğumuz yerde bir sürü kişi vardı, bazıları vampir yüzüyle bazıları süzülerek gidiyordu. Çok garipti, 17 yaşındaydım ve benim bu tür şeyleri yaşayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Seneye sınava girip üniversiteye nasıl başlayacağımı hayal ederken şimdi ise yeni bir liseye başlayacaktım, kolay değildi ama bunu başaracaktım.

Ela gözlerini araladı ve "Vay be," dedi yanındaki çocuğu gösterip, "Ben böyle mi uçuyordum?" dedi gülerek.

"Aynen öyle uçuyordun." dedikten sonra Bartu birden bağırdı ve herkes sustu.

"Herkes sessiz olsun, okulumuza  adları Milas ve Yiris olan iki kişi katıldı."

Herkes birden çığlık çığlığa sevinç nidalarıyla Doğaüstü'ne hoşgeldin diyerek bizi kaldırmaya başladılar, herkes bizi havada taşıyordu, çok mutluydum.

Bartu, "Sıra yeni gelen iki kişinin duygu rengini belirlemeye geldi," dedi.

"Ela, ilk önce seni alalım." dedi Bartu. Bartu, Ela'yı çember gibi bir yerin içine aldı ve eline asa gibi bir şey verildi. Bartu "Siyertus" dedi. Ela çemberin içinde mavi ve mor renklerini aldı. Ela normale döndükten sonra Bartu konuşmaya başladı.

"Biliyorsunuz, lisede 3 grup var ve kişi, grupta çoğunluğun sahip olduğu renkleriyle uyumlu olduğu zaman o gruba alınıyor. Grup isimleri bulunmamaktadır. Ela, sana gelince, sen 1. gruptasın."

1. gruptakiler sevinçle bağırmışlardı.

"Sıra sende." dedi Bartu bana dönerek.

_______________________________________

Ela'nın Gözünden

Tuğçe yavaşça çemberin içine doğru ilerledi, Bartu "Siyertus" dedi ve Tuğçe bir anda rengarenk olup havada süzülmeye başladı. Her ne olduysa bir anda yere çakıldı. Hemen yanına koştum, her renge uyumluydu fakat tüm renkleri kapsaması çok garipti. Bartu da hemen Tuğçe'nin yanına gelmişti. Bu kızla ne kadar da ilgileniyordu böyle.

Bartu da benim düşündüğüm gibi, "Her renge uyuyor, ama her rengi kapsaması imkansız ve hiç bir gruba uymuyor." dedi sessizce.

Herkes fısıltılar halinde Tuğçe hakkında konuşmaya başladı.

"Tuğçe hiç bir gruba uymuyor, bu yüzden oylama yapacağız." dedi Bartu. Herkes Tuğçe'yi kendi grubunda istiyordu, tüm grup başkanları öne çıktı ve birisi, "Oylamaya gerek yok, Deren benim grubumda olacak." dedi. Şaşkınlıktan ağzım açık kalırken sessizce mırıldandım.

"Doruk."

Tekrardan merhaba harıbolarım bir bölümün daha sonuna geldik hane bülteni gibi oldu dndnd neyse bu arada aklında soru kalanlar için doruk  1.grubun başkanı ve oda bir kurt ve ok kullanıyo cnfncfmf oksuz olmazz yani neyse görüşürüz:))))) he bide votelamayı ve yorumlamayı unutmayın soru sormak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz.

MİLAS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin