Kiralık Aşk 53. Bölüm

11.5K 215 22
                                    

"Herşey bi oyunla başladı. Senin evlenmen gerekiyormuş. Neriman hanım bunun için beni buldu. Bi teklifte bulundu. 200 bin liralık bir teklif. Abimin borcu vardı. Sinan beyden saklamasını istediler. Söylicek oldu. Sude öğrenince... Koray beyde biliyordu. Necmi bey oyun bitsin dedi. Ben sana aşık oldum. İşte bu yüzdendi kaçmalarım, çırpınmalarım, yalanlarım..." defne lafını bitirdi. Ömere baktı. Ama ömer... Ömerin yüzü okunmuyordu ki. Nefret mi ediyor, kızgın mı, kırgın mı? Ne hissediyor bilmiyordu defne. Ömer defneye baktı... Salonu komple gözden geçirdi. Restorandaki tesadüfü, ilk danslarını, İtalyan misafirlere birlikte yemek yapışlarını, tatile gidişlerini düşündü hepsi yalan mıydı? Dağ evinde kendisini terk etmesi, tranbaya ayakkabı satması, zam istemesi bir bir geçti gözünün önünden.
"Ama... Ama siz çıplaksınız"
Rossini Sevil berberi... Hepsi oyundu. Defne... İlk geldiğinde kahvaltısını hazırlamıştı...
Ömer: "Da sen bugün bunları yediğimi nerden biliyorsun?"
Defne: "Şey... Söylediler bana"
Ömer: "Kim söyledi?"
Defne: "Hıı... Kim söylediiii..."
Çantasında gördüğü Sait Faik Abasıyanık'ın kitabı... Tatili de yengesi ayarlamıştı demek. Dedesini çağırmasını da yengesi istemişti...Canı yandı. Herşey yalandı... Kendi hayatını onlar şekillendirmişti. Bu bulunduğu nokta. Kendi yaşamı değil... İnsanların müdahalesiydi demek... Herkes yüzüne baka baka bir yalanı yaşamasına izin vermişti.
Sinan. Kardeş kardeşe bunu yapar mıydı? Kardeşini göz göre göre bir yalana sokar mıydı?
Yengesi. Bu kadar ileri gidebilir miydi? Kızacağımı kırılacağımı hesaba katmadı mı? Hayatını kendi kararlarına göre değiştirmeye ne hakkı vardı?
Amcası. Benim iyiliğimi her zaman düşünür dediği kişiydi. Neden yaptı. Kendisi babasının emaneti değil miydi ona?
İyi niyetinden şüphe etmiyeceği koray, mutlaka söylerdi dediği sude...
En önemlisi... Defne... Neden söylemedi ona? Neden bugünü bekledi? Defalarca anlat demesine rağmen neden yaptı bunu?
"Demek herşey yalanmış. Hepsi bi oyunmuş. Beni bunca zamandır kandırıyormuşsun. Sadece sen de değil. Yengem, amcam, sinan... Bu zamana kadar herşeyimi konuştuğum her anımı paylaştığım kardeşim sinan... Defne sana inanamıyorum. Bunu söylemek için binlerce fırsatın vardı. Ben pek çok defa sana ne saklıyorsun diye sordum. Herşeyi halledebiliriz dedim. Ama sen bana her defasında yalan söylemeyi tercih ettin." (içinden) konuşmalara ara verdi ömer. Salona tekrar baktı. Defneye döndü. Ağzını açtı sonra vazgeçti. Sustu... Türkan'a baktı. Onu üzmeye hakkı var mıydı? Ama kendisi de üzülmüştü... Ömer herkese nefret dolu bir bakış attı kolunu Defne'nin kolundan kurtardı ve arkasını dönüp gitti... Defne yavaşça yere çömeldi. Donup kalmıştı... Herkes gelinin etrafına koşmuş, alkış sesleri durmuş, misafirler kendi aralarında fısıldaşıp gelini gösteriyorlardı... Defne hayatında hiç bu kadar yerin dibine girmek istediğini hatırlamıyordu.. canı yanıyordu. Nihan Defne'nin yanına eğildi: "Öğrendi mi?" dedi. Defne kafasını sallamakla yetindi. Nihan defneye sarıldı. "Tamam canım hadi kalk biraz dinlen. Bi kafanı topla." Defne yine aynı yavaşlıkla kalktı. Sendeleyip nihandan destek aldı. Hep beraber defnelere geldiler. Defne tek bir kelime etmeden öylece oturuyordu. Ağlamaktan şişmiş gözleri sadece bir noktaya dikilmiş duruyordu. Herkes suspustu.
"Gitti..." dedi defne.
"Basbaya gitti." dedi sinan. "Nerededir acaba şuan? Nereye gitmiştir? "Nabıyordur?" diye devam ettirdi lafını. Defne iç geçirdi telefona baktı. "Telefonu kapalı? Acaba yüzleşmek istiyor mu bizimle? Hesap bile sormayacak mı?"
Sinan iç çekti. Koray bile sesini çıkartmıyordu. Neriman "Defne yani sende söyleyecek zamanı buldun." dedi. Necmi defneyi savunarak "Geç bile kalmıştı. Oyunun üstüne kurulu bir evlilik olmazdı zaten" dedi. Defne ayağa kalktı "ben biraz hava almak istiyorum" dedi. Sahile gitti bi banka oturdu. Düşündü. Ömeri onun güvenle ilgili sözlerini. O sırada yanına İso gelip oturdu. "Yanlış mı yaptım iso? Söylememeli miydim?"
"Daha geç olsa daha kötü olurdu be defocik. Yalan bir evlilik olurdu. Artık özgürsün"
"Özgürüm. Fakat özgür olunca direk kendisine uçacağım kişi artık yok..."
"Ona da hak ver Defo. Herşeyin oyun olduğunu öğrendi sonuçta. Sindirmesi kabullenmesi zaman alır."
"Sence gider mi?"
"Bunu bize zaman gösterecek defocik. Hadi kalk gidelim geç oldu."
Eve gelirler...
..............
Ertesi sabah defne ömerin evine gider, şükrü abiye sorar, arar... Ama bulamaz... Son çare şirkete gider. Ömerin odasına girer fakat odada sinan bey vardır. Elinde ise bir kâğıt. "Sinan Bey?"
Sinan kağıdı gösterir... "Ömer... İstifasını göndermiş. Para falan da talep etmemiş. Hicbirseyimizi istemiyor artık demek."
"Demek şirketten bile vazgeçti." defnenin gözleri dolmuştu. "Sinan bey benim burada çalışmam sanırım artık doğru değil. Anlıyorsunuz değil mi?"
"Anladım defne ama sonuçta ömer yok. Ömer kadar olmasa da baya yeteneklisin. Burada sana ihtiyacım var. Tasarımcı olarak devam etmen gerek."
"Yapmayın sinan bey bir de ömerin çalıştığı yerde. Şuan yaşanan onca şeye rağmen uygun olmaz..."
"Defne cidden ihtiyacım var sana. Ömerin şirketini sen ayakta tutucaksın"
"Yerine konar gibi..."
"Hayır yerini devreder gibi."
"Tamam sinan bey teşekkürler"
Şirketten çıkar. Telefonu çalar.
"Efendim nihan. Noldu sakinleşti mi biraz daha anneannem. İyi tamam görüşürüz." Geceden beri nihan Türkan hanıma kiralık aşkı anlatıyordu. Defne yüzüğe baktı. "Bu yüzük bir daha hiç çıkmasın" yüzük ne olacaktı? Nasıl verecekti ömere? Ya da ömeri bir daha görebilecek miydi?
Odasına girdi. Şükrü bile nerde olduğunu bilmiyordu. Yatağa girdi. Ve ağlamaya başladı. Canı yanıyordu. Ondan uzak kalmak... Hatta uzak kalıp kalmadığını bile bilmemek... Çok kötüydü.
"Tam 400. Sana tam 400 bin lira veririm". "Ömer gerçek defneyi tanımıyor. Benim yarattığım defneye aşık."
Defne içini çekti.
Serdar eve geldi o sırada.
"Nihan defne nerde?"
"Yukarda ama gitme yanına. Yatıyor zaten hastaydı. Yataktan çıkamıyor."
Serdar içeri geçti. "Böyle olmaz hastaneye götürelim." Nihan; "Ben bir yanına gidiyim. Hala kötüyse götürelim." dedi. Ve yukarı çıktı. "Defne iyi misin" Defne karnını tutuyordu. "Değilim Nihan midem çok kötü."
"Hastaneye götürelim mi?" dedi nihan.
"Yok Nihan... Daha kötü olursam gideriz."
"Bana bak kız. Sen sakın şey olmayasın"
"Ney?"
"Ya işte... Şey" dedi Nihan
"Saçmalama Nihan. Olmaz değil mi?"
"Bilmiyorum hastaneye gitmeden anlaşılmaz ya da test yapalım. Yalnız o testler bazen hatalı çıkıyor. Biz en iyisi hastaneye gidelim"
"Yok nihan saçmalama. Öyle birşey değildir. Midemi üşüttüm sanırım. Bi nane limon içerim hiçbirşeyim kalmaz."
"Emin misin" diye ısrar etti Nihan.
"Eminim" Ayağa kalktı. "Ben ömerin evine gidicem." dedi ve evden çıktı. Ömerin evine girdi. Yaptırdığı yerlere baktı. Mutfağa baktı. Salona geçti. Çalışma odasına girdi. Ömerle çizimlerini hatırladı. Dışarda golf oynayışlarını... Ne kadar çok şey yaşamışlardı. Yukarı çıktı. Ömerin yatağına uzandı. Yastığını kokladı. Kıyafetlerine baktı. Ağlamaya başladı. Aşağı indi. Masanın üstünde bir kitap...
"Albertine Kayıp? Ne anlatıyor bu?"
"Çekip giden sevgiliyi. Adam aslında kızı sevmediğini yani giderse daha mutlu olacağını düşünüyor ama geç de olsa anlıyor aslında kız tahmin ettiğinden daha büyük bir yer kaplıyormuş hayatında..."
Evden ağlayarak çıkar ve bir hastaneye girer.
........
Nihan eve gelir. "Türkan teyze defne geldi mi?"
"Odasına çıktı. Yazık yavrum odadan dışarı çıkmıyor ki"
Nihan yukarı çıkar. "Defne iyi misin?"
"Değilim nihan..."
"Noldu defne?"
"Hamileyim..."
"Ne? İyi de bunda üzülecek ne var?" diye sorar nihan.
"Ömer yok... Evli olduğum biri yok. Ve ben hamileyim. Anneannem kalp krizi geçirir. Ben bu çocuğu aldırıcam Nihan... Başka çarem yok"
"Defne saçmalama"
"Anneannemin yüzüne nasıl bakarım nihan? Komşular ne der? Çocuğun babası kim demezler mi? Yok nihan ben kararlıyım yarın gidip aldırıcam"

İlk önce arkadaşlar "bu şekilde yazılanlar" anladığınız üzre flashbackler ve sesler... Hikayenin nasıl gittiğine dair yorum yaparsanız sevinirim😊
Cuma günleri yeni bölüm yayınlıcam. (Tabi eğer isterseniz cuma gününden erken bölümler de paylaşabilirim)
3 ay bu şekilde gidicek...😊😊😊

Kiralık Aşk Yeni SezonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin