BÖLÜM 1: HASTA ZİYARETİ

32 2 1
                                    


✔Merhaba sevgili okuyucum! Lütfen okuduktan sonra oy ver ve lütfen güzel yorumlarından eksik bırakma.

İyi okumalar!

-Beray! Yine mi masa başında uyudun ya. Kalk hadi Beray ders başlıyacak geç kalıcaksın.

-Tamam... Sen sert bir kahve yap Helin kendime geleyim kalkıyorum.

-Tamam yapıyorum uyuma, hazırlan.

Ben Beray. Hayat kurtarmaya kararlı son senesini okuyan bir tıp öğrencisiyim. 24 yaşındayım.

- Beray. Kahven hazır hadi!

Bu bağıran kişi de Helin. Ev arkadaşım.Aynı zamanda çocukluk arkadaşım. Kendisi hukuk okuyor.

Helin'i daha fazla bekletmemek için hemen dar kotumu üzerime geçirdim. Üstüne de gömleğimi giydim. ( Kombin Multimedyada) kombinime uygun kol çantama ince bir defter, para ve kalem koydum. Bugün sabahtan bir saat dersim vardı ondan sonra akşama kadar hastanede stajdayım.

Son olarak rimel ve birazcık parlatıcı sürerek aşağıya indim.

Mutfağa yönelip soğumuş türk kahvemi içtim. Mutfakta olan sessizliği Helin bozdu.

-Bugün çıkışta bir şey yapalım mı Beray ?

- Maalesef tatlım. Bugün staj tam gün. Yarın öğleden sonra boşum ama çıkarız.

- Tamam canım geç kalma sen. Kolay gelsin.

-Görüşürüz canım.

Mutfaktan hızlıca ayrılıp kıyafetime uygun bej rengi ayakkabımı giydim. Kapıda duran arabama tabi ki binemedim çünkü öyle bir arabam yok. Ne sandınız! Tıp okumak için bile parayı stajımdan karşılıyorum. Ailem Ankarada oturuyor ve durumları orta halli. Tabi ki onlardan para isteyemem çünkü evde okuyan üç kardeşim daha var.

Otobüs durağına doğru yürürken otobüsün duraktan hareket etmek üzere olduğunu gördüm ve koştum. Tabi topuklularla nr kadar koşulabilirse!

Şoför insafa gelip bekledi bende bindim. Kentkartımı basıp arkalara doğru gittim. İzmir Ege üniversitesine doğru yol aldım.

İnince direk sınıfa doğru gittim. Hoca daha gelmemişti. Anfinin önüne Ece'nin yanına oturdum. Ece benim bu fakültedeki en iyi arkadaşımdır.

-Hoşgeldin Beray. Naber?

- İyiyim kuzum sen?

- İyi bende.

- Biz yarın Helinle gezicez sende gelsene.

- Tamam canım haberleşiriz.

Hoca gelince dersi dinlemeye koyulduk. Bu senenin son konusu olan kalp ameliyatında yurt dışında denenen yöntemleri işliyorduk. Ders bitince herkes hastaneye gitti. Bizde Eceyle kafeteryadan kahvelerimizi alıp Hocamızla hastaları ziyaret etmek için toplanacağımız yere gittik.

- Evet gençler! Bugünkü hastamız 25 yaşındaki ünlü mimar Aras Karahan. Bilgilendirmeyi hasatamızın odasında yapacağım.

Ben ve 5 asistan, hocamızın peşinden odaya girdik.

Kapıdan girerken elimdeki dosyaya göz attım. Ne yapayım adını unuttum!

Dosyadan başımı kaldırınca yeşil gözlerim bir çift mavi gözle kesişti. Aman Allahım!
Okyanus mavisi gözlerden hocamın sesiyle ayrıldım. Kendime gelmemle adamın yüzünde çapkın ve ukala bir gülüş yer aldı. Sen gülme! Gamze mi onlar?

- Evet baylar bayanlar. Hastamız Aras bey dün akşam girdiği krizle hastanemize kaldırıldı. Bu sabah çekilen tomografi, beyin anjiografisi ve yapılan kan testleri gösteriyor ki hastamızın uç beyninde anevrizma mevcut. Yaptığı basıyla da kısa süreli krize girmiş.

- Doktor Bey abartılacak bir şey olmadığını defalarca söyledim. Lütfen artık çıkabilir miyim?

Kendimi tutamayıp lafa girdim.

- Ne demek önemli değil Arda bey. Eğer anevrizma da kanama olursa ölme riskiniz bile var. Kanama olmadan müdahale etmemiz gerek.

- Küçük hanım adım Arda değil, Aras.

Adamın takıldığı yere bak ya! Tam tekrar lafa atlayacakken hocam müdahale etti.

- Tamam Beray sakin ol. Aras Bey bir hasta unutma!

- Peki hocam.

-Aras Bey siz bir kere daha düşünün biz bir daha geleceğiz iyi günler.

Hocamız önden giderken bende çıkmak üzereydim ki konuştu bay ukala!

-Benim için endişelenmeniz göz doldurucu küçük hanım.

- Ne küçüğü be. 24 yaşındayım ben. Ayrıca endişelenmek değil bu, doktorluk görevi. İyi günler

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 17, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DOKTORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin