Galaksimde Ki Son Yıldız

"Derdi olan içsin."

"Aramadılar mı?", "Yok,gerekte yok zaten." Murat ağabey ilk kez benimle içecekti-doğum günümde- "Annenle baban değil mi onlar? Aramaları gerekirdi..", "Murat ağabey sende biliyorsun sadece 'biyolojik ailem' onlar.Asıl ailem sizsiniz." Otuzlarının ortasında oluşan kırışıklıkların eşliğinde güldü acı acı."Biliyorum bilmez olur muyum? Bize geldiğinde tam 5 yaşındaydın...Her şeyden habersiz küçük Bir Duygu. Babanla çok tartıştım 'Ben ayyaş herifin tekiyim ayık olduğum zaman yok sen gelmiş bana 'Sana 5 yaşında bir kız getirdim artık sen bakacaksın' diyorsun.' dediysem de biraz para verince normal olarak kabul ettim seni.Ben bana ayak bağı olacağını düşünürken sen Mete'den bile uyumlu olmaya başlamıştın.Oturur sadece resim yapar hayal dünyanda bir oyana bir buyana gezip dururdun.Benden yana hiçbir sorunun yoktu.Ben sadece çok içtiğim zaman küçük ellerini ağzına koyup'Murat Ağabey kusacağım galiba kokudan!' deyip koşa koşa banyoya giderdin. Ne günlerdi ama bir zamanlar içkinin kokusuna dayanamayıp kusan kızım şimdi oturmuş karşımda 18'inde benimle ilk rakısını içecek.Çok beğenirsen Duygu,her yerde içme sakın...Ne derler bilirsin'Derdi olan içsin.' O adam belkide ilk tanıdığım en mükemmel adamdı.Bana bakamasada pek manevi olarak çok desteği vardı.Ben daha şiir ne bilmezken, Nazım Hikmet, Cemal Süreya'yla tanıştım onun sayesinde.Belkide Ferzin abla gitmeseydi o böyle güzel bir adam olamazdı.Murat ağabey şimdi doldurmaya başlamıştı kadehleri.Tuttum kendi kadehimi."Murat ağabey Ferzin ablanın gidişiyle mükemmel bir adam oluşuna içelim.", "Ferzin..." dedi yukarı bakarak."Bak sen en son 8 yaşında gördün onu...10 yıl geçti koskoca kız artık. Ve biz bu gece sana içiyoruz.Yine gelsen yine severim."

Kısa oldu mu, olmadı mı? kestiremiyorum ama umarım güzel olmuştur...Okuduysanız minnettarım.