İkİnCi BöLüM

77 5 0
                                    

Gözlerime tecavüz eden güneş ışıklarıyla uyandim. Yattığim yer inanılmaz derecede rahattı. Rahat mı..!? Lan ben nerdeyim!? Allah im kafayı yiycem. Üzerim ! Kıyafetlerimi üzerimde görünce derin bir nefes aldım. Yattığım yataktan çıktım. Parmak uçlarımda ilerleyip kapıyı sessizce açtım. Koridorda kimse yoktu. Sessiz sessiz ilerledim. Koridorun ortalarina dogru ilerlerken yanımda gördüğum ve aşaği doğru inen merdivenle bu evin iki katlı olduğunu az cok anladım. Yavaş yavaş merdivenleri iniyordum ki biri merdivenden çıkmaya başladı . Korkup parmak uçlarımda koşarak yattıgım odaya girdim. Elime geçen ilk şeyle gelenin kafasına vuracaktım. Etrafta göz gezdirdim. Yatağın yanındaki komodinin üzerinde ki saati elime aldım . Bir cesaret geldi ve evet ben her an vurmaya hazırım. Ayak sesleri buraya doğru daha da fazla artıyordu. Derin bir nefes alıp kapınin açilmasıni bekledim. Gelen kişi kapıyı bir iki kez tıklattı. Ses çıkarmayınca kapıyi actı. Ama sonuna kadar... Ulan Allah sız onun arkasinda ben vardim!!! Kapının burnuma verdiği sızıyla inledim. Canım acıdığı için gözlerim doldu. Kapı bir anda açildı. Kafamı kaldırdiğim da önümde görduğum kas adamla ağzım açık kaldı.
"İyi misin ?" Sorduğu soruyu es geçerek
"Sen kimsin!? Benden ne istiyosunuz?? Ben niye burdayım!? Ne zaman geldim!? Nasil geldim!? Kim getirdi!? Mafya mısiniz!? Organlarimimi alcaksınız!? Dün ki çocuk nerde!? Yoksa onu da mi kaçırdinız!? Allah ım hayır simdi değil olmaz ! Daha Egemenimle barışmadım. Nolur sonra alin canimi simdi olmaz nolur!"
"Ben sadece k..-"
"Katil misin !? İnanamıyorum ya! Ben ne halt yedim de bu duruma geldim. Siz kimsiniz ya!? Benden ne istiyosunuz !? Eğer ben bir öliyim valla parçalarım. ! Ya ben ne diyorum! Siz beni öldürdükten sonra ben hiç bir halt edemem ki. Lan ölmüşüm ! Ya niye ben hiç mi başka insan yok şu koca dünyada yani benim özelliğim ne !? Öldürülmem için en büyük sebebim ne söyle.... Cevap versene gerizekalı!!!"
"Evet seni öldürücez . Hem de 18 yerinden bıçaklayıp kuşbaşı doğrayıp tek tek kilitli poşetlere doldurup her birini yakıp küllerini de farkli kıtalarda ki farklı denizlere atıp kimsenin bulamayacağı bir yere yerlesip seni öldurmenin sevincini yaşıycaz . Hatta doğramaya önce dilinden başliycam. Aslında seni öldürmekle dünyaya büyük sevap işlemiş olurum. Saniyede harcadığin kelimeler benim günlük aldığım oksijen miktarınin milyon katı.! Şimdi artık kapa çeneni!!!! Seni öldürme sebebimize gelince bir hiç susmuyosun iki sen az önce bana gerizekali mi dedin!"
"Ağzıma s*çıyım.! "
"Şimdi beni ikiletmeden her dediğimi yapacaksın tamam mı!?" Onu onaylarcasına kafamı salladım.
"Güzel! Şimdi aşagı in!" Hıç yüzüne bile bakmadan koşarak aşağı indim. Ama nereye gideceğimi bilemediğim için merdivenin sonunda onu bekledim . Üzerinde beyaz bir tişortle aşağı indi bana döndüğünde ona bakmayı kestim.
"Sağda ikinci kapı !" Diyince söylediği yere doğru ilerledim. Kapıyi açıp girdiğimde burası mutfaktı. Ciddi ciddi doğrayacaklardı beni... Masada oturan çocuk benim dün çarptığım çocuktu. Masaya baktigımda çok aç olduğumu hissetim çunku müthiş bir kahvaltı sofrası duruyordu. . Kapıya beni tehdit eden çocuk gelince aklıma beni kesecekleri geldi. Gözlerim doldu .
"Otur ve kahvaltı yap!" Dün çarptığım çocuk beni tehdit eden çocuğa garip garip baktı ve önundeki kahvesinden bir yudum aldı.
"Beni tok karnina mi doğrayacaksın.!? Bu ne biçin bir fantezi!!!"diye bağırdığimda beni tehdit eden çocuk kahkaha atmaya başladı. Çarpıştığım çocuk ise ağzındaki kahveyi püskürtüp öksürmeye başladı. Öksürmesi dindikten sonra
"Eymen Allah ın belası kızı niye korkutuyosun oğlum!"
"Çok konuşuyodu. Harcadığı oksijene yazık. Ben de biraz oynasak fena olmaz diye düşündüm. "Deyip tekrar güldü. Kapıya yaslandığı yerden çekilip bana doğru geldi.
"Korkma korkma seni öldürmiycez .." deyip sırıttiğinda var gücümle sağlam bir tokat attım. Bu sefer kahkaha atmaya başladi. Ben iyice sinirleniyordum ki bu sefer saçını çekip kolunu ısırdım . Kahkahaları acı dolu inlemelere yer verirken bu sefer adını bilmediğim çocukla ben gülmeye başladım.
"Bırak lan saçımı! Ulan Arda sende gülüp durma dalarım. Ah!! Kızım bıraksana zaten köpek gibi ısırıyosun!!"
"Köpek sensin! Ağzını topla Arda sen de kahkaha at hatta videoya çek valla instagramda rekor kırar!" Deyip kötü cadı kahkahası attım . Arda cebindeki telefonu çıkarıp videoya almaya başlayınca saçını biraz daha ćektim. Bu sefer bağirmadı . Aksine beni sırtına aldı .
"Ya bıraksana lan beni! Valla internete koyarım o videoyu!"
"Ya sen kimsin ya Arda seni ne diye eve getiriyosa!! Merhametine ..-"
"Kapa çeneni Eymen!"diyen Arda hala bizi çekiyordu. En sonunda durmüştü dangalak. Tam beni inderecek derken ... İndirdi ama yere değil havuza !! Zaten Şubat ayının ortasındayız zaten kıcımız donuya bir de beni havuza attı ya şaka gibi!!!! Üşüyordum. Titrememe engel olamazken bir de üstüne halsızliğim ağır basıyordu. Neredeyse iki gündür ağzıma tek lokma atmamıstım. Su gerçekten fazlasıyla soğuktu ve benim başım yine ağrımaya başladı. Başım ağridığında bayılacak gibi oluyordum ve sanırim bayıldim. Çünkü sesler gittikçe bir uğultu halini alıyordu. Ve soğuk su ağzımı dolduruyordu. Suya birinin atladığını duyabiliyordum. En son belimde hissettiğim kollar...
Sanırim bayılmamın etkisiyle uyuyordum. Gözlerim aralandiğında karşımda Arda yı gördüm. Üzeri ve saçları ıslaktı . Sanırım beni o kurtarmışti . Gözlerimi açtığımı fark edince gülümsedi. Ben de gülümsedim.
"Teşekkür ederim" dedim kısik sesimle. Kaşlarini çattı
"Ne için?"diye sordu .
"İki gündür hayatımı kurtariyorsun aptal..."deyip güldum . O sirada içeri Eymen denen piç girdi. Elinde iki tane battaniye vardı. Kafamı ona doğru çevirince yüzüme geldiğinden hiç memnun olmayan bir bakış yerleştirdim. Hatasıni kabullenmiş olucak ki ben gözlerimle onu zan altında bıraktıkça o gözlerini benden kaçırip duruyordu. Bu hoşuma gitmişti. Saate baktığimda 15 : 41 i gösteriyordu. Aklıma dün rest çektiğim Egemenim geldi . Kuzum benim şimdi beni nasıl merak etmiştir. Erenim beni haşlayacak valla . Parçalar... Arda ya dönüp
"Annem merak eder beni artık eve bırakır mısın?"dediğimde
"Ben bırakırım!"diyen Eymen e dönüp gözlerimi devirdim. Arda ya bakıp
"Arda senin bırakmanı istiyorum lütfen !"deyip ayağa kalktım. Arda da benimle birlikte kalktı. Kapıdan çıktık. Otoparka doğru ilerlerken Arda
"Sen bekle ben arabayı alıp geliyorum ."dedi . Onu onaylarcasına kafamı salladim. Ve beklemeye başladım. İki üc dakika sonra yanimda lacivert Porche Cayman belirdi . Gözlerim kocaman oldu. İnanmıyorum hayallerimin arabası. Arda kornaya basınca kendime geldim. Kafami tekrar eve çevirdiğimde balkonda bizi izleyen Arda yi gördum. Arda mı!!? Gözlerimi kapatıp içimden üce kadar saydım . Açtiğimda balkonda kimse yoktu . Kafayı yiyom heralde. Bu düsünceme gözlerimi devirip kapıyı açtım. Rahat koltuğa oturdum. Uykum gelmeye başladı. Arda ya bakmadım hiç camdan dışarıyı izledim. Camlara siyah film çekili olduğu icin dışarısı pek gerçekçi durmuyordu. Bu yüzden camı sonuna kadar açtim. Soğuk esen rüzgarin yüzüme çarpmasına izin verdim. Ama camı açmamla camın kapanması bir oldu. Kaşlarımi çatıp Arda ya baktim.
"Selam !" Deyip sırıtan Eymen i görünce sinirim daha da artarken derin nefesler alip kendimi yatıştırmaya çalıştım. Ama olmuyordu bir şekilde sinirimi bozmayı başarıyordu.
"Ya senin ne işin var burda Arda nerde!?"
"Sen bu Arda yı niye bu kadar kafana taktın ki ?"
"Sana hesap vermek zorunda değilim!" Deyip arbanın kapısını açtım. Arabaýi ani bir frenle durdurdu . Kafamı torpidoya çarptım. Hafif acıyla inledim.
"İyi misin özur dilerim."
"Hangisi için!? Şubat soğunuda havuza attığın için mi !? Yoksa beni havuza attıktan sonra beni suçlu olan senin değilde Arda kurtardığı için mi!? Ya da pardon ondan öncemiz de var de mi!? Mesela kendini katil olarak tanitıp beni saçma tehditlerle korkutman için mi bu özrün! Hangisi için!? Şimdi hemen Arda yı ariyosun ve beni Arda burdan götürüyo tamam mı ! Sen de def olup gidiyosun !" O kadar çok bağırdım ki boğazım yırtilacakmış gibiydi . Bu acı bile gözlerimi doldurmaya yetiyordu. Ellerimle gözlerimi sildim. Derin derin nefesler almaya başladım. O sırada Eymen cebinden telefonu çıkarıp Arda yı aradı.
"Arda çabuk buraya gel !!"diye bağırdı . Onu umursamadan sırtımi koltuğa yasladim 5 dakika sonra Arda altındaki Mercedes SLS ile belirdi. Eymen in arbasınin kapısını sertçe kapattım . Allah ım affet . Resmen Porche ye eziyet ediyorum. Arda nın arabasına oturduğumda Eymen yüksek hızla yanımızı terk etti. Arda ya baktim . Gözlerini yummuş dudağını ısırıyordu.
"Noldu?"diye sorunca gözlerini açtı . Bana döndü.
"Eve gidince Eymen ebemi belleyecek. "
"Hah bi b*k yapamaz!"
"Tabi hiç..."deyip arabayı surmeye başladı. Ona parkin adresini verdim. Eğer Erenim le Egemenim beni Arda yla aynı arabada görürlerse önce Arda yi döverler sonra beni 1 hafta ev hapsinde bırakırlar. Güzelim yarı yil tatilim mahvolur. Parkın oraya geldiğimizde Arda ya teşekkür edip arbadan indim. Biraz ilerledim . Salıncakta Egemen oturmuş ağlıyordu. Bana arkası dönüktü. Sessiz sessiz gidip. Ellerimle gözlerini kapattım . Bilin bakalım o bana ne dedi
"Şu an hiç halim yok Pelin" ellerimi gözlerinden çekip kafasına vurdum.
"Pelin ini de senide s!k!cem ha!!!"diye bağirdım. Sesimi duymasıyla arkasıni döndü. Kollarımi boynuna doladım. O da hemen saŕıldı . Korkmuştu . Bunu açık açik belli ediyordu. Hala sarılırken beni kaldırıp döndürdu . Çocukken en sevdiğim şeydi bu hareket . Nasil da bilir eşşek. O döndürür ben kahkaha atardım. Sonra o benim kahkahalarıma gülerdi. Şimdi de öyle olmuştu . Beni indirince
"Özledin mi lan beni!?"
"Yok olum ne özliycem seni Pelin ler yarın gidiyomuş bir hafta sonra gelceklermiş ona üzüldüm biraz"
"Vay ibne git lan Pelin de senin olsun al başına çal . Sanki senin ergen triplerini Pelin hanım çekiyodu. Sanki senin kopyalarıni Pelin hazırlıyodu. Sanki sana kızları bulan Pelin di. Hah kıçimın Pelin i. Sen de hemen bırak ! Lan ya dün Arda denen çocuk olmasaydı. Ebemi tersten görürdüm yemin ediyom."
"Arda!?"
"Evet Arda ! Ben senin yaptığın piçliği hazmetmeye çalısırken yanımda olan Arda gecenin bir yarısi ben sokakta bayılınca bana yardım eden Arda !"dediğimde sustu. Kaşları çatıktı. Bana baktı.
"O çocuk sana dokunmadi di mi!?"
"He amk dokunmadı zaten öyle bi sey olsa ben izin vermem gömerim iki tane ama önce biz senin şu Pelin olayını konuşalım. Ha nasil fikir ! Ne zaman tanıştın sen bunla?"
"Senin doğum gününde"
"Çüş ama ya iki hafta oldu ! Niye anlatmadın!?"
"O Onur un kuzeni diye kızacağını düşündüm"
"Ya senin kafan güzel mi !? O kız Onur şerefsizinin kuzeni diye O da Onur gibi olacak değil ya!"
"Ne biliyim garipsedim işte..."
"Eeee o seni seviyo mu peki?"
"Aslında önce onun beni sevebileceğini düsündüm ama sonra biz Eren le annemin yaptığı listeyle alısverıse çkınca onu bir çocukla sarmaş dolaş buldum. Yani biraz koydu. "
"Peki çocuk yakışıklimiydı?"
"Ya sence konumuz bu mu ? Hem sana ne lan elin adamından!" Deyip kafama vurdu . Elimle vurduğu yeri sıvazladım. Beni kolunun altına alınca ben de onun beline sarıldım. Eve doğru ilerledik. Tabii ki onlara gidecektim. Aklıma gelen soruyla kolunun altından çıktım.
"Ökuźsün sen varya eve gitmeden önce bi poşet cikolata almaya gidicez "
"Niye napcaz bir poset çikolatayı.!"
"Adı lazım değil baş harfi 'DEPRESYON!!!'
" Yapma daha gecen pazartesi girdik yaaaa ...!!!"
"O zaman Eren im yoktu! Hem sen bana nasıl boş boğaz dersin!!?"
"Yaa .... şey .... simdi ben kıza sey yapiyodum ya-"
"Kapa çeneni markete dediysem markete !!!!"
"Offfff offfff offfff!" Zafer kazanmışcasina yürüyordum. Markete girdik. Çikolata reyonunun bir ucuna Egemen i bir ucuna kendimi bıraktım. Hepsinden almıştik. Ortada buluştuğumuzda ellerimizi birbirine çak şeklinde vurduk. Sonra gülerek kasaya doğru ilerliyoduk ki Pelin i görduk . Egemen kulağıma yaklaşti.
"Çocuk bu Belalı"
"Oha oğlum çok yakısıkli karizmatik bi sey lan bu!" Dediğimde kafam yediğim darbeyle kendime geldim. Egemen ökuzü vurmuştu.
"Tamam sen bunlari al kasaya git ben bir yanlarina ugrayim ok !" Beni onaylarcasina kafasini sallayip elimdekileri aldi. Ben de Pelin e doğru yürüdüm. Beni gördüğünde gülümseyip el salladı. Yanina gelince sarildik . Sonra yanındaki yakışıkliyi göstererek
"Abim Ferhat " dedi. Gözlerimi kocaman açıp
"Abin mi!?"dedim çok komik gözüküyo olmalıyım ki ikisi de gülmeye başladı.
"Evet Almanya da yaşıyodu . İki tane de kızı var ."dediğinde gülümsedim . Ferhat abiye elimi uzatıp
"Ben de Eylem.."dedim ve ekledim.
"Şey izin verirseniz Pelin bu gece biz de kalabilir mi? Bugün görme fırsatım olmadığı için şimdi söyleyim dedim . Lütfen ..."
"Peki kalabilir "dediginde abisine veda edip kolundan tuttuğum gibi kasaya sürukledim onu. Kasaya doğru ilerlerken
"Egemen de burda..."dedim ve ekledim.
"Ve bu gece onlarda kalıcaz. Hadi yine iyisin. Kızım kabul et hoşlanıyon benim evlatlığimdan .."dedim evet demesini beklercesine.
"Üfffff deme şöyle şeyler utanıyorum .."
"Kız yattıniz demedim ki hoşlaniyon dedim." Egemen in Pelin in arkasında olduğunu görünce gözlerimle durmasıni işaret ettim. O da olduğu yerde durdu. Ve bizi dinlemeye başladı. Pelin söze girdi.
"Kızım saçma saçma konuşma yatmak falan yolarım o saçlarını. Tamam Egemen den biraz hoşlanıyo olabilirim ama o bence birinden hoşlanıyo. Yani sürekli benden uzak duruyo . Ne biliyim. "
"Sen aşıksın!"diyerek ufak çapli bir çığlık attım. Ve devam ettim.
"Kız zaten o da seni seviyo . Abini sevgilin sanmış siz sarılıyomuşunuz heralde ondan çekingen davranıyo."deyip sırıttım. Egemen kendini farketmeden ele vererek
"Abisimiymiş!"dediğinde kahkaha atmaya başladım. Bütün market bizi izlerken Pelin in abisi yanımıza geldi. Kaşları catıktı
"Kızlar bu çocuk sizi rahatsız mi ediyo !" Diye çıkıştığinda Egemen in önü e geçip Ferhat abiye
"Yok Ferhat abi o benim ikizim. Aksine bizi az önceki çocuktan o kurtardı."deyip akıllı ve korumacj adam imaji verdim. Bunun bir katsılıği olacaktı tabi.
"Egemencim bu da Ferhat abi Pelin in abisi ..."dediğimde kıpkırmızı olmuştu. Sanırım benden böyle bir cevap beklemiyordu. Zar zor sırıtarak elini uzattı. Ferhat abi de ona aynı sekilde elini uzatınca erkek gibi selam verip ayrıldılar. Bu hallerine aslında sadece Egemen in bu haline Pelin le ben gülmemek için kendimizi zor tutuyorduk. Sonra Ferhat abi bize veda edip gitmişti. Şu an parkın yanından eve doğru ilerliyorduk. Egemen Eren imi arayıp nerede olduğunu sordu. Eren de evde olduğunu ve Öykü yle birlikte film izlediklerini Songül teyzemin ise bu gece bir komşusunda kalacağinı belirtti. Nerdeyse mutluluk dansimi yapmamak için kendimi zor tutuyordum. Eve vardığımızda kapıyı Öykü açtı. Öykü abisinin boynuna sarılıp onu öpücüklere boğarken kıskanıp ben de Egemene sarılıp öptüm onu. Pelin bize öylece bakıyordu. Yüzündeki ifade gitsem mi gitmesem mi derken . Ona bakıp
"Gel kız gel bunun kolları hepimize yeter !"diyince Egemen kollarını daha çok açtı. Bunu fırsat bilen Pelin de usul usul yaklaşip bize sarıldı. O sırada
"Bitanem kim gelmiş!"diyerek salondan çıkan Eren ime bakıp sırıttım. O da bize şaşırmış bir şekilde bakıp yaklaşmaya başladı. Eliyle Pelin i gösterip 'bu kim ' dercesine baktı. Ona gülümseyip
"Yengemiz..."deyip göz kırptım. O da bana bakıp güldü . Sarılma faslı bittikten sonra hepimiz salona geçip koltuklara kurulduk . Herkes film izlemek isteyince omuzlarımi silktim ve patlattığım mısırları kaselere doldurup dağıttım . Film romantik komedi olduğu için gözlerimi devirdim. Ve elimdeki mısır tabağıni alıp Egemen in odasına çıktım. Mısır tabağını yatağın yanindaki komodinin üzerine bırakıp mutfağa indim. Eren de mutfaktaydı. Ama sıkıntısı var gibiydi . Çünkü sigara içiyordu. Evet gariplerdi... Egemen canı sıkkınken veya kızgınken uyurdu . Eren sigara içer sonra kimse anlamasın diye duş alıp yatardı. Öykü ise saklanıp ağlardı. Ben ... ben bazen Öykü nün yanına gider onla karnımız ağrıyana kadar çikolata yer veya müzik dinlerken ağlardım. Bu acıklı müziklerde değil her türlü müzikte geçerliydi... Genelde sinirlendiğim zaman Öykü olmadığı da çikolata yersem ona ihanet etmiş gibi hisseder ertesi gün ona bir poşet çikolata getirirdim. Evet 5.5 yaşındaydı ama ben onun masumluğunda huzur buluyordum. Eren i öyle görünce gülümsedim . Beni fark edince ne yapacağını bilemeyip elindeki sigarayı bir çırpida camdan attı. Onun sinirlenince sigara içtiğini bir tek Egemen ve ben biliyordum. Bu hareketleri gülmeme daha da çok sebep olurken bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Eylem açıklarım kimseye...-"
"Yine kim sinirlendirdi benim abimi?" Dedim sesime tatlı küçük kardeş tonunu doldururken . Evet bu konuda kendimi övmek gibi olmasın ama çok başarılıydım. Her türlü ses tonuna sahiptim. Eren bana kaşlarını çatmış bakarken derin bir nefes aldı ve
"Sen bunu nerden biliyosun!"









Bay  ÇapkınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin