DENEY KAMPI

BİRİNCİ BÖLÜM

Herkes uyanmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordu . Hepsi uyandıklarında kendilerini burada buldu . William hemen etrafı kolaçan edip bir şeyler bulmaya çalıştı . Uyandıkları büyük arazinin tam ortasında bir not kağıdı duruyordu . Aldı ve sesli bir şekilde okudu "Sizi buraya bir deney için getirdik , deneyin ne olduğunu başardığınız zaman size açıklayacağız . Umarız ki hayatta kalabilirsiniz." Jason hemen "Bu da ne böyle ?" dedi. Kimseden ses çıkmıyordu çünkü üç ırk tan biri diğerini hayatında bir kere bile görmemişti ve utanıyordu . Herkes kendi gezegenindekiyle tanıştı . Sonra bu arazinin etrafını gezmeye başladılar .

Baktıklarında arazinin içinin kumla dışının ise çimen hayvanlar ve bitkilerle dolu olduğunu gördüler . Ama iki yer arasında duvar gibi bir şey vardı . Bir çizgi ... Fakat içinden geçilebiliyordu . Jason önce elini uzattı ve içinden geçebildiğini fark etti . Sonra ise orada bir domates gördü ve "Çok acıktım." diyerek domatesin üstüne koştu . Tam domatesi alacakken Hiçbirinin görmediği türde büyük bir örümcek Jasonın elini ısırdı. Jason pek aldırış etmeden örümceği fırlattı ve domatesi kopardı . Kopardığı gibi oradaki vahşi hayvanlardan bazıları domatesi almak için üstüne gelmeye başladı . Elindeki domatesle koşa koşa içeri girdi fakat hala koşuyordu . Peşinden gelen vahşi hayvanlar ise o duvara yapışıp kaldı . Jason geçemediklerini çemberin öbür tarafındaki uca gittiğinde fark etti . Çemberin koruma kalkanı olduğunu anlamaları yinede 10-15 dakika sürdü.

Sonrasında ise birbirleriyle yavaş yavaş tanışmaya başladılar . Çok kısa zamanda birbirlerine alışmışlardı . Sonrasında Jason , Jonas ve George çemberin içindeki kurak bölgeden buldukları ölü hayvan kemiği ve çürük ağaç dallarıyla dışarıya çıkmaya karar verdiler . George etraftan yiyecek toplayacak Jason ve Jonas ise onu kollayacaklardı . George az önce Jason'ın domates aldığı yere gitti tabii arkasındanda Jason ve Jonas .

George yeteri kadar domates toplayınca dallarında mavi elmalar olan bir elma ağacının yanına gitti . Bir elmayı kopardı ve ısırdı . Isırdığı anda sanki bedeni ele geçirilmiş gibi bağırarak Jason ve Jonas'a saldırdı . Tam Jonas'ın kafasına bir tane indiriyordu ki Jason elindeki kemikle George'un eline sertçe vurdu . Jason "Dostum ne yaptığını sanıyorsun ?" dedi . George sakinleşti , ve bir anda Jason'ın üstüne atladı ve suratına yumruk atmaya başladı . Jason'a 3-4 kere vurduktan sonra Jonas arkadan kemikle George'un kafasına vurdu ve George'u bayılttı . Jason Jonas'a teşekkür etti . Jonas "Ödeştik ." dedi. George'u sürükleyerek çemberin içine götürdüler ve ikisi biraz daha yiyecek toplamaya çalıştı.

Toplayabildikleri kadar sebze-meyve toplamışlardı ve çembere dönüyorlardı ama Venüs gezegenindeki Phyron kuşu üstlerinden gelip sebze meyveye saldırana kadar . Jason topladığı herşeyi bırakıp arkada bıraktıkları kemiği almak için koştu geldiğinde Phyron Jonas'ın tüm topladıklarını bitirmiş , şimdide Jasonun yere bıraktıklarını yemeye başlamıştı . Jonas kuşa topladıklarını vermemek için direnirken tüm gücü bitmiş , yerde bitkin bir halde yatıyordu . Jason ise sinirden deliye dönmüş ve kuşa vura vura kuşun leşini çıkarmıştı .

Sonunda ellerinde hiçbir şey olmadan çembere döndüler . Güneş batıyordu , güneş tam olarak battığında çemberin dışındaki herşeyin değişip korkunç birer yaratığa dönüşmeye başladıklarını gördüler . Hepsi bir ağızdan "Bu da ne böyle ?" dedi . Artık dışarıya çıkmaları olanaksızdı zaten çıksalar da toplayabilecekleri bir şey yoktu. Herkes aç bir şekilde bir yere uzandı hava da soğumaya başlamıştı . Zor da olsa uyumayı başarmışlardı .

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sabah uyandıklarında herşey ilk uyandıkları sabahki gibiydi . Fakat Juliayla George tartışmıştı . Herkes ortalığı sakinleştirmeye çalışıyordu . Tartışma nedenleriyse dün elma yiyince George'a olanlar yüzünden George'a "Deli" demiş , George da bu duruma bir hayli sinirlenmişti . Birkaç saat sonra sinirleri yatıştı .

Çemberin dışında birşey değişmişti mavi elma ağaçlarının yerine içerisinde 5-6 çam ağacı olan minik bir bölge vardı . Çemberin içerisinde ortada ise bir balta vardı . Harry gitti ve baltayı aldı . Baltayı kaldırınca altta bir not gördü ve okudu "Hayatta kalmak için ihtiyacınız olabilir ... " . Diğerlerinin yanına gidip baltayı ve notu gösterdi . Şimdi birinin gruba liderlik etmesi gerekecekti , ama birbirlerini tanıyalı bir gün olmuştu . Görev dağılımını da liderin yapması gerekecekti . Bu yüzden günlük görev dağılımlarına oylamayla karar verilecekti . Bugünki oylamalar George ve Harry'i yiyecek toplama , Jason ve Jonas ağaç kesme ,  William ve Julia da birine bir şey olursa diye çemberin içinde bekleyecekler gerekli olduğunda da çıkacaklardı .

George ve Harry çemberden çıkarken George "Ben yiyecek toplayayım sen de beni koru" dedi . Harry zaten hazırlıklıydı , eline çıkmadan önce bir kemik almıştı. Harry gülümsedi ve "Merak etme" dedi . Bir yerden toplayabildiklerini topladıkları anda Phyron'un yememesi için çemberin içine götürüyorlardı. Bu arada Jason ve Jonas da çam ağaçlarının olduğu yere vardılar . Ağaçlar iki buçuk metreden uzundu . Jonas pek güçlü olmadığından Jason'a "Ağaçları sen kes bende arkanı kollayayım olur mu ?" dedi. Jason başıyla onayladı ve baltayı eline aldığı gibi önündeki ağaca vurmaya başladı .

5-10 dakika sonra Jonas dönüp ağaca baktı . Ağaç düştü düşecekti ama Jason dalıp gittiği için farkında bile değildi . Ağacın sesi gelmeye başlayınca Jonas "Jason!" diye bağırdı. Jason son anda kafasını Jonas'a çevirdi . Ağacın üzerine düştüğünü anlamıştı ama geç kaldığını biliyordu . Yinede atlamayı denedi ve inanamadığı kadar hızlı bir şekilde ağacın altından sıyrılmayı başardı . Ama sonrasında bayıldı . Jonas , Jason'ı kaldırmak için hemen çembere gidip William ve Juliayı çağırdı ve Jason'ı çembere götürdüler . Jason'ı bıraktıktan sonra Jonas kütüğün altında kalan baltayı 1-2 saat uğraşıp çıkardı ve düşen ağacı kesmeye başladı . Yeteri kadar kesince onları çemberin için götürdü .

Bugün dünden daha iyi geçmişti . Yiyecekleri ve yakacakları vardı . Ama kimse kamp ateşinin nasıl yakıldığını bilmiyordu . Akşam olmuş hava soğumaya başlamıştı . Aradan 10-15 dakika geçince herkes iyice üşümüştü . Herkes çemberin dışının dönüşümünü izlerken çemberin içinde tam ortada güçlü bir ışık belirdi ve hemen ardından ortadan kayboldu . Herkes ışığı görünce ortada toplanmıştı . Bir not , bir çakı ve 2 çakmak taşı vardı . Notta şöyle yazıyordu "Bu 2 hafta sonraya kadar size son yardımımız . İyi kullanın ..." . George notu okuyunca " İki hafta boyunca yalnız başımızayız ." dedi. Herkes çember duvarıyla ortanın arasındaki bir yerde toplandı .

William "Ateşi ben yakarım." dedi ama ne yazık ki yakamadı galiba nasıl yakılacağını da bilmiyordu . Sonrasında Jason denedi yaklaşmıştı ama yakamadı . En sonunda George "Bir de ben deneyeyim." dedi ve ince bir çubuğu çakmak taşlarından çıkacak kıvılcımla yakmaya çalıştı . Taşları ilk sürtüşünde kıvılcım bile çıkmadı , ikinci kez sürttü yine kıvılcım çıkmadı , üçüncü sürtüşünde güçlüce sürttü ve kıvılcım şanslarına direk çubuğu yaktı . Çok zorlada olsa diğer odunları da onunla tutuşturmayı başarmışlardı . Artık uyuyabilirlerdi .