2

235 10 6
                                    

Çantamı ve 2 gündür heyecanla okudugum kitabımı elime alıp merdivenlerden aşagı indim. Bizimkiler annemin klasik olkun ilk günü kahvaltısını yapiyordu.

Bunun diger kahvaltilardan farkli olmasinin sebebi annemin bize aciyarak bu kahvaltiya fazla özenmesiydi.

Benim annem immmm o biraz farkliydi. Daha çok beden olarak büyümüş ama ruhunu ve kalbini gençlikte bırakmış bi kadındı. Dominant ama eglenceliydi. Onunla her şeyi ama her şeyi hatta konuşmaktan igrendiginiz ( sanırım ne demek istedigimi anladınız çünkü bunu sesli söylemeye hıç niyetim yok ben terbiyeli bir kizim yani bazen ) şeyleri bile konuşabilirdiniz. Babama gelirsek o iyi bir babaydi. Her kızın bir kahramani vardir. Benimki de kravatli süper kahraman babamdı. O kocaman kalbim olan şehrimin avcisi ve koruyucusuydu. O benim şehir avcımdı. Vee bir de küçük ele avuca sıgmaz bır erkek kardeşim vardı. O ımm onu tanımlayacak bir kelime yok malasef. Aynı anda hem sinir bozucu hem de tatli bir şey olabiliyordu. Türünü henüz bulabilmiş degillerdi. Her neyse dışardan sıradan bir aileye benziyorlardı. Ama onlar sıradan degildi en azindan benim için.

Kısa bir günaydınla yerime geçip oturdum. " Bugün" dedim "beni okula kim bırakacak ?" Annem kardeşime işkence etmekten vazgecip bana döndü. "Ben bırakacagım kücük hanım ardından da alışverişe gidecegim eger istedigin herhangi bir şey varsa alışverış listesine ekle ve hemen kahvaltını yap "dedi. Bunları sadece üç saniyede söylemişti. Sanırım. bir seylere kızdıgı için bu kadar hızlı konuşuyordu. Ve o hızlı konuştugun da dünyada kimsenin anlmadigi bir dilde konuşuyor gibi olurdu. Tabii onu la uzun bir süre yasamadiysaniz anlamzdınız. " Pekala" diyip yerimden kalktim. Listeye bir kaç şey ekleyip tekrarda yerime oturdum ve kahvaltıma devam ettim.

Kahvaltıdan sonra çantamı da alıp dışarı çıkmıştım. Annemle birlikte tam tamına 5 dakika 42 saniyedir kardeşimi bekliyorduk. Bu çocuk süslünün tekiydi. Ben bile onun kadar aynanın karşısında vakit geçirmiyordum. Annem sinirle " hadi ama Sam geç kalıyoruz " diye bagırdıgın da sinir bozucu kardeşim dışarı çıkmıştı tabii üstünde  bir şişe erkek parfumuyle birlikte. Nefesimi tutup " Az sıkmışsın Sammy biraz daha ister misin " dedim. O ise sadece bana gözlerini devirdi. Size sinir bozucu oldugunu söylemiştim.

Kulagıma kulaklıgımı takıp yol boyunca müzik dinledim. Ve sonunda Hogwarts 'ıma gelmistik. Buraya Hogwarts diyorum cünkü aynı Hogwarts'ta oldugu gibi cadılar vardı. Aralarındaki tek fark bizimkilerin sihir yapamamasıydı. Aslında şimdı düşündüm de iyiki de yapmıyorlardı. Yoksa halimiz ne olurdu bilmiyorum.

Annem arabayı durdugunda ben de uzanıp yanagına bir öpücük kondurdum. " Sonra görüşürüz " diye rwk arabadan indigimde arkamdan " Sakın kavga çıkarma terbiyeli bir kız ol " diye seslendi. Ben de ona dönüp gözlerimi devirmekle yetindim. Ya evet zaten her gün kavga çıkarıyordum ya !

Okulun ilk günü  oldugu için herkes birbirine sarılıp tatilinin nasil geçtigini anlatıyordu. Sanırım benim de bor arkadasım olsa biz de bu durum da olurduk. Ama benim bir arkadaşım yoktu.

Dolabıma dogru ilerleyip ders programını elime almıştım. Programı incelerken ingiliz edebiyati gözüme çarptı. Bu dönemki hocamız farklıydı. Yeni gelen hocayi merak etmiştım dogrusu.

Dolabımı kilitleyip kantine dogru ilerledim ki keşke ilerlemeseydim. Çünkü bizim sinek üçlü tam da bana dogru geliyordu.

Ellison yanıma gelip " Naber inek " diye selam verdi. Bana selam vermesine hayretlerim şaşarken "İyidir Ellison " dedim.

" Hımm Kristen sanırım bu yaz denize gitmedin. Baksana hiç bronzlaşmamışsın " diyip yanındaki iki salakla espiri sandigi ama espiri olmayan espirisine güldüler.

"Aslında Ellison bu yıl paris modasını uyguluyorum. Bu yıl beyaz tenlı kadınlar moda haberin yok mu " diye küçük bir çıglık attım.

O ise bana öfkeyle bakıyordu. Sonra görüşürüz Ellison diyerek uzaklaştıgım da görüşecegiz diye yanıt verdi.

Ellison bir insana kafayı taktı mı takardı. Ve ondan intikamını almadikça  da durmazdı. Ve ben süper zeka olacak okulun ilk günü Ellison'a toslamış ve ona laf atmıştım. Bu da beni Ellison'ın intikamını alacaklar listesinde ilk sıraya yerleştiriyordu. Ve evet gerçekten öyle bir listesı vardı.

Oflayarak kafeterya da boş bir masaya oturdum. Okudugum kitabi önüme çikardım. Aradan 5-10 dakika geçmeden hemen yanı başımda büyük bir gürültü koptu. Ve kafa mı kaldırmamla şok içinde kalmam bir oldu.

Yeni bölüm geç geldigi için özür dilerim ve yazım hataları için de . Yeni bölümleri artık daha hızlı yüklemye çalışacagım ama bu okuyucu sayısıda baglı. Herkese iyi okumalar  ve yorumlarınızı ve eleştirilerinizi bekliyorum şimdiden teşekkürler :D

HastalıklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin