Okuldan eve girerken ev arkadaşıma seslendim.
-"Ninaaaa!" ses yok. Eve gelmedi herhalde diyerek odama geçtim günlük tekrar ve ödevlerimi yaptıktan sonra sıra içimdeki sürtüğü dışarı çıkarmaya gelmişti. Siyah deri pantolonun üzerine siyah bir tisort ve yine siyah bir deri ceket geçirdim. Gerçekten siyah rengi ve deri ile ilişki yaşıyordum. Bembeyaz benim ile tezat simsiyah saçlarımı salık bıraktım. Dümdüz belime kadar inen saçlarımı sırtıma atıp gri gözlerimin koyulaşması için bir kalem çektim. Hafif bir parlatıcı ve allıktan sonra işim bitmişti. Aşağı inip mini cooperıma bindim. Her zaman gittiğim mekâna gidip tanıdık bir kaç yüzle selamlaştım. Dora'yı biraz ileride görüp ona seslendim. Beraber tezgaha yürüdük. Mike'a
-" Bize bira." dedim
-"Emredersiniz leydim." diye bana takılıp biraları uzattı.
-"Teşekkür ederim." diyerek bardakları aldık. Dora etrafa bakarken:
-"Bakalım bu geceki şanslı erkeğimiz kim olacak..." dedi.
-"Dora bu gece yapmasan bari."
-"Yine baslama Daisy. Bu bir gelenek ve her gece olur."
-"Bahsettigimiz konudan bir gelenek çıkacağından emin değilim." dedim gozlerimi devirirken.
-"Off!" dedi sonra ekledi:
-"Ama bu gece için bir değişiklik yapıp seninle kalabilirim sanırım..." inanmayan gözlerle ona baktım sonra:
-"Olley bu gece bizim gecemiz bebek!" diyerek onu dans pistine sürükledim. Beraber dans etmeye başladık. Kendimizi dansın ritmine bıraktık. Belime bir elin dolandığını hissettim rahatsız olup kendimi çekerken arkama döndüm ve bağırmaya başladım:
-"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" yeşil gözleri ile gözlerime islemeye başlarken yüzüne alaycı bir gülümseme yerleşti. Yanağındaki iki gamze derinleşirken:
-"Dans ediyorum." dedi kollarını iki yana açarak.
-"Kibarça dans ediyorsun ama biraz kaba olacak olursak erkek orospuluğu yapıyorsun." yüzündeki gülümseme yavaşça silindi. Ağzı düz bir çizgi halini alırken kolumu sıkıca kavradı dudaklarımızın arasında bir santimden daha az kalacak kadar bana yaklaştı.
-"Eğer bir daha küfredersen özellikle de BANA küfredersen. Seni sikerim. Ve bunu yaparken asla çekinmem." dedi ardından dudaklarına yeniden alaycı bir gülümseme kondurup ekledi.
-"Bu arada prenses küfrederken dikkatli ol çünkü başka birinin benim kadar iyi davranmayacağına eminim." dedi yüzüme en az onunki kadar alaycı bir gülümseme yerleştirip:
-"Ne senden ne de başkasından korkmam ben şirin kafa. Sen hiç merak etme. Haa eğer gerçekten beni sikebileceğini düşünecek kadar beyinsizsen de inan bana bu benim problemim değil."
-"Bana seni sikememem için bir neden söyle." dedi kolumu tutan elini sıkarken.
-"En başta senin o küçücük aletinin çalışmayacağını biliyoruz. İkinci olarakta senin o kadar erkek olmadığını düşünüyorum." büyüyen gözleri ile bana baktı elini yavaşça kolumdan çekti. Yemyeşil gözlerindeki öfke gitti yerini o sinir olduğum alaycı bakışlar aldı. Alayla sırıttı. Gamzelerinin bulunduğu yerlerin çukurlaşmasını izledim.
-"Prenses gerçekten aptalsın. Ve bunu ödeyeceksin."dedi ve çıkıp gitti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prensesler Uçamaz (Harry Styles Fan-Fiction)
FanficGeceleri farklı gündüzleri farklı olan bir kız... Hayatının prensesini arayan bir erkek... TEK ORTAK NOKTALARI ÇOK ZIT OLMALARI...