Merdivenlerden son sürat koşuyordum, kıza çantasını teslim edip gidecektim, okuldan çıkmak problemdi ders saatleri içinde fakat benim kızı okulda aramama da gerek yoktu, nasılsa dışarıdaydı.
Basamakları hızlı bir şekilde indikten sonra kapıdan dışarı fırladım, bahçenin kapısına ulaştığımda durup biraz soluklanırken gözlerim kızı arıyordu. Nihayet onu görmüştüm , arkasından koşarken ona seslenmek aklıma geldi fakat ne diyeceğimi bilmiyordum " Hişt kız ! , Bayan ? , Hanımefendi ! " hepsi kulağa saçma geldi. Arkasından koşup biraz yaklaştıktan sonra nefes nefese kalınca sesimi duyup bu tarafa dönmüştü. Şaşkın gözlerini üzerime çevirdiğinde tekrar gözlerinde kitli kalmıştım.
" Şey, iyi misiniz ? "
" T- Teşekkür... *nefesini toparlamaya çalışır* Teşekkür ederim iyiyim. "
"Bir şey mi oldu? "
"Çantanı yemekhanede unutmuştun da.. "
"Ah ! Aptal kafam... Üzgünüm sizi böyle yordum..."
"Hiç problem değil ! " O kadar tatlıydı ki gülümsemeden edemiyordum ve aklıma takılmıştı; ders zili çalmak üzereydi ve bu kız hala dışarıdaydı, neden?
"Ders zili çalmak üzere, hızlı olmazsan yetişemeyeceksin..."
"Ben sadece sınav zamanları okula geliyorum, okulu açıktan okuyorum. Yine de uyardığın için teşekkür ederim."
Kız çantasını alıp çekingen tavırlarıyla beni süzdükten sonra yürümeye devam etmişti fakat onun kim olduğunu öğrenmek istiyordum. Eğer okulu açıktan okuyorsa okulda onu çok fazla tanıyan birinin olmaması gerekirdi. Etraftan onunla ilgili bilgi toplayamayacağıma göre cesaretimi toplayıp bizzat ona sormalıydım.
"Şey, bakar mısın ?"
"Buyrun? "
"Ben ismini merak ediyordum da..." Kızın insanlarla çok iyi iletişim kuramadığını gözlerindeki şaşkınlıktan anlayabiliyordum. Biriyle tanışma faslında bile epey şaşkın ve çekingen hareketleri vardı.
"İsmim Damla."
"Akın bende, memnun oldum Damla, birlikte yürüyebilir miyiz ? "
"Şey, beni almaya geleceklerdi aslında..."
Onu almaya geliyor bile olsalar hazır bir adım atabilmişken onunla konuşma faslını kaçırmak istemiyordum. Israr edip onu korkutmak istemiyordum çünkü yeterince korkmuştu, daha önce hiç görmediği biriyle konuşmak onun canını sıkıyordu, bu her halinden belliydi fakat yinede öğrenmek istiyordum, sabırsızdım sanırım.
"Beraber bekleyebilir miyiz ? Size söylemem gereken bir kaç şey var..."
"Peki..."
"Öncelikle arkadaşımın bu günkü kaba davranışı için özür dilerim."
"Problem değil, masayı ben boş bırakmıştım benim hatamdı, arkadaşınız haklıydı."
"Ne olursa olsun bu şekilde davranmamamız gerekirdi."
Ne saçmalıyordum ben ? Bir kız için arkadaşımı satamazdım.Neden bu kelimeler ağzımdan çıkıp duruyordu ? Aptalca davrandığımı düşünüyordum fakat kız o kadar kibardı ki ona çıkışamıyordum. Savunulacak bir tarafımız yoktu, Deniz kıza sert davranmıştı ve bende bunun karşısında kayıtsız kalmıştım. Kız sesini bile çıkarmamıştı sonuçta.Konuyu kapatmaya karar vermiştim, kızla muhabbet kurabilmek için arkadaşımı gömecek değildim, en iyisi kıza özür dilemek için bir yemek ısmarlamaktı. Sohbet edebilmek içinde gayet ideal bir ortamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Virtüöz
General FictionBir kemanı vardı sahip olduğu kızın, hayatı bir notalar bütünüydü...