Wolf and Argent ~ |ASKIDA|~

Bölüm 1 : Merhaba Beacon Hills ~

Wolf and Argent – 1.bölüm : Merhaba Beacon hills

Uzun bir yolculuktan sonra sonunda evime dönmüştüm. Araba durduğunda şoförümün kapıyı açmasını bekledim. Şoförüm hiç vakit kaybetmeden koşarak arabadan indi ve kapımı açtı.

‘’Buyrun Bayan Argent.’’

 Gözlerimi kapatıp arabadan indim. Havayı derin derin içime çektim. Beacon hills… 12 yıldır burayı görmemiştim. Anne ve babam öldürüldükten sonra sevgili amcam Chris beni uzak bir kasabaya götürmüş, her şeyden uzak büyümemi istemişti. Ama artık yalnız başıma kalmaktan bıkmıştım. Bu yüzden geri döndüm. Zaten eski evimizde amcam oturuyor ve kızı, benim en sevdiğim kuzenim, Allison. Onunla abla-kardeş ilişkisinden bile daha yakın bir ilişkimiz vardı. Aynı yaştaydık. Birbirimizi çok severdik. Bu 12 yıl içinde beni sık sık ziyarete geldi. Neredeyse tek arkadaşım oydu. O sırada biri hızlıca bana sarıldı. Onun amcam olduğunu yeni fark ettim.

‘’Hoş geldin İsabella… Seni çok özledik.’’

‘’Bende sizi özledim. Bella amca bana Bella de.’’

‘’Peki Bella sen de bana Chris de. Amca demen beni yaşlı gösteriyor.’’

Güldükten sonra arabanın bagajını açıp eşyaları indirmeye başladık. 6 bavul vardı. 3’ü bana ait eşya ve kıyafetlerim ,diğer 3’ü silah ve tuzaklara ayrılmıştı.

‘’Silahlara gerek yoktu Bella. Bizde yeterince var. Ayrıca seni bu işe bulaştırmak istemiyorum.’’

‘’Bulaştırmana gerek yok Chris. Ben çoktan bu işe bulaştım…’’

Gülümseyip alnımdan öptü.

‘’Annen ve baban burada olsa senle gurur duyardı.’’

Gülümsedim sadece. Çünkü başka bir şey diyemezdim. Kapıya baktığımda pijamalarıyla sarhoş gibi gezen Allison’u gördüm. Yatağından yeni kalkmıştı. Yolculuğumuz uzun sürmüştü ve birazda gecikmiştik. Saat 2’yi geçiyordu. Allison’a koşup sarıldım. Beni görünce gözleri kocaman açıldı ve kahkaha atmaya başladı.

‘’Bakın kim gelmiş! En sevdiğim kuzenim İsab- pardon Bella !’’

‘’Bende seni gördüğüme sevindim All…’’

Gülerek arabadan bir bavul kapıp eve girdim. Allison onu takip etmemi istedi. Üst kata çıktık.

‘’Burası benim odam, burası da babamın ve burası da senin… Özellikle burayı sana ayırdık. Çünkü eskiden senin odanmış.’’

Ona sarıldım. Evet benim odamdı. Benim küçük tatlı odam.

‘’Teşekkürler Allison.’’

‘’Bir şey değil. Ayrıca sana bir tavsiye şimdi yerleşme. Çünkü sabah okul var…’’

‘’Ah harika bir haber teşekkür ederim…’’

‘’Bir şey değil Bell. İyi geceler.’’

Odadan çıktığı an bende kendimi yatağa bıraktım. Yeni bir hayat başlıyordu benim için. Bir yanda okul bir yanda av başlayacaktı. İntikamımı burada da sürdürecektim. Geldiğim kasabada tam 23 tane kurt yakalamıştım. Ah hayır onları öldürmüyorum. Ben bir ödül avcısıydım. Ama burada işler değişecek. Çünkü buradaki kurtların vahşi ve daha güçlü olduğunu öğrendim. Buradaki kurtlar insanları öldürüyormuş. Ayrıca ailemi öldüren kurtlar hala burada.

Ertesi sabah alarmımla uyanıp banyoyu kaptım. Duşumu aldıktan sonra bavulumdan kıyafetlerimi çıkardım. Okuldaki ilk günüm olduğu için havalı olmalıydım. Mini beyaz benekli siyah eteğimi giydim. Üstüne önü çiçekli siyah kolluyu ve kolsuz kotumu. Kırmızı rujum ve siyah kalemi çektikten sonra hazırdım. Çantamı toplarken kapım çalındı. Arkamı döndüğümde gamzeleriyle bana gülümsüyen Allison’u gördüm.