ÖNSÖZ
Yaşadığımız olayların üzerinden artık uzun zaman geçmişti. Hepimiz unutmaya çalışıyorduk. Ben Emel ile Umut da Ece ile evleneli 2 yıl olmuştu. Devran dönmüştü sanırım. Artık biz mutlu olacaktık...
Biz mimarlık ofisini büyütmüştük, Ece çok istediği konservatuara başlamıştı. Tek temennimiz artık hiç bir şeyin ters gitmemesiydi.
Bölüm 1
-Umut, hayatım ben geldim evde misin?
-Mutfaktayım.
-Gel buraya seni özledim.
Umut odaya dönmüştü. Hemen Ecenin ellerindeki poşetleri aldı. Kumral saçları iyice dağılmıştı. Sarıldı eşine.
-Umut şimdi sana bir şey söyliyeceğim ama sakin ol tamam mı?
Bir yandan yanağına bir öpücük kondururken
-Söyle bakal...
-Umut ben hamileyim!
Sevinç çığlıkları, kahkahalar... Umut uzun boylu ve fit birisi olduğundan kolayca kaldırdı Eceyi havaya. Ece de 1.70 boylarında olsa da adeta kollarında kaybolmuştu.
-Ay indir beni indir!
Umut etrafında pervane oluyordu adeta. Hemen en yakın arkadaşını arayarak haber verdi.
Akşama Buraklarda kutlama yemeği vardı.
----
Eve varılmıştı. Herkesin ilgisi Ecedeydi.
Umut ile Burak sofraya geçerken eski bir fotoğrafa takılmıştı. Hemen hemen aynı boydalardı lise yıllarında da. O zamanlar kıvırcık siyah saçlarını uzatan Burak şimdilerde daha kısa tutardı. Umut da buna takılmadan edemedi. O küçük liseli bedenler gitmişti artık, birbirlerine bunu anlatırcasına baktılar. Umut baba oluyordu...
-Emelcim neden bu kadar zahmet ettiniz ya
-Aa olur mu canım
Burak önündeki kadehi kaldırarak
-Ailemizin yeni üyesine.
Yemekten sonra Emel tatlı servisi için mutfağa gittiğinde Ece de yardım için ayağa kalkmıştı.
-Ece dur bakalım bir şey soracam, -gevrek gevrek gülerek- erkek olursa adını Burak koyuyorsunuz dimi?
-Aa canım sen iste kız olursa bile Burak koyarız.
Ece Emelin yanına giderken gülüşüyorlardı. O arada Burak haberleri izlemek için televizyonu açtı. İlk önce Anadolunun bir köşesindeki miras kavgası haberini izlediler sonra da yılın zam şampiyonu patlıcanı.
-Evet sevgili seyirciler sıradaki haberimiz başarısız bir firar haberi. İstanbulda tutuklu kaldığı hapishaneden kaçan Aslı Yıldız hapishaneden kaçarken önce gardiyanı öldürdü sonra da ondan aldığı silahla etrafa dehşet saçtı. Akli dengesinin yerinde olmadığı düşünülen Aslı Yıldız araziden fazla uzaklaşamadan, jandarmayla girdiği silahlı çatışma sonucunda ölü olarak ele geçirildi...
Evet Aslıydı. Burak ve Umut birbirlerine bakarken odaya Emel ve Ece ellerinde tatlı tabaklarıyla geldiler. Burak hemen televizyonu kapattı.
Tatlılar yendikten sonra kalkma vakti gelmişti. Yol boyunca suskun olan Umut bunu Eceye nasıl anlatacağının planlarını yapıyordu. Eve vardıklarında Umut Eceyi yanına çağırdı ve fazla çetrefilli yollara sapmadan söyledi.
-Demek ölmüş, hem de iki kişiye daha kıyarak...
Ece ağlıyordu, Umut hemen sarıldı ona. Başını göğsüne bastırdı, saçlarını okşuyordu.
-Bitti birtanem artık bize zarar veremez
O gece bulundukları yerden hiç kıpırdamadılar. Saatler geçmişti; Ece Umutun kollarında, gözleri ağlamaktan şişmiş, o vaziyette sızmışlardı. Güneş bulutların arasından kendini göstermeye başlamıştı. Gözlerini biraz aralayan Umut uzun zamandır olmadığı kadar hafif hissediyordu.