Takside ki şoförün bana garip garip baktığını hissederek gözlerim dalmış dışarıyı izliyorum.
Adam üçüncü kez bıkmış bir şekilde "abla artık yolu tarif etsen taksimetre çalışıyor" diye şikayetlendi.
Gözlerimi devirip " parası neyse vereceğim siz devam edin" dedim.
Nerden baksan 1 saattir taksinin içindeydim ama bende ne yapmam nereye gitmem gerektiğini bilmiyordum.Derin bir nefes alıp karar vermeye çalıştım ya herşeye yeniden başlayacaktım. Yada tüm emeklerime, okuluma bir çizgi çekecektim. Kararsızdım. Sevdiğim okulumu daha da çok sevmeme sebep olan adam şuan o okula gitmemem için başlı başına bir sepebti.
Nasıl yapacaktım ki? Okulda herkesin bakışlarına maruz kalmak, anıların vereceği acılar ve o. Benim beni aldatan büyük aşkım.
Gerçekten dillere destan bir aşkımız vardı herkesin imrenerek baktığı,iç çektiği kocaman bir birliktelik. Peki ne oldu o birlikteliğe! Ne oldu o büyük aşka! Bitti. Evet BİTTİ.
Gözlerime aşkla bakan, bana dokunmaya kıyamayan adam beni başka bir kadınla bir sürtükle aldatmıştı. Hemde benim evimde benim yatağımda.
Evet o günden sonra yüzünü dahi görmedim. Görmek istemedim. Defalarca aradı. Bütün arkadaşlarımızı devreye sokup birde kendini rezil etti. Oh olsun.
Peki ben şimdi ne için düşünüyordum ki beni aldatan adam için mi bitecekti herşey. Hayır bitmeyecekti. Ağlama zırlama devri bitti. Her ne kadar içimdeki ses benimle dalga geçsede. İçimdeki sese gözlerimi devirip şoföre dönüp " Beykent Üniversitesi'ne gidiyoruz" dedim.
Asıl şimdi herşey yeniden başlıyordu Ela Çakır'ın savaşı başlıyordu.
Şoförün "abla geldik" değişiyle adama dönüp daha ne kadar tuttuğunu söylemeden cüzdanımdan iki tane ikiyüzlük çıkarıp uzattım adam bana şaşkın şaşkın bakarken taksiden indim.
Ve evet yeniden burdayım işte kısa bir yaz tatilinin ardından okulumu bitirmek için burdayım.