Mısır'ın kavurucu sıcaklığı, hızla giden arabanın yarattığı rüzgara rağmen, üstüne tente ile çatı yapılmış jipin içimdekileri tenceredeki yumurtalar misali pişiriyordu.
Marc Spector ilk defa evinden, şehrinden uzakta; Mısır'da bir soygun yapacaktı.Ama çok garip bir şekilde heyecanlı değildi. Bushman' in dediğine göre sadece eski mezarları soyup gideceklerdi.Bu basit işi hallettikten sonra alacağı parayla ne yapacağını düşünüyordu. Tam ne yapacağına karar veremesede, artık bu işleri bırakmak istiyordu.Bushman onu veliahtı gibi görsede, ona hep korkunun insanları nasıl kontrol edebileceğini göstersede Marc artık ne bir hırsız ne de eskisi gibi bir kiralık asker olmak istemiyordu. Artık iyi bir insan olmalıydı çünkü eğer böyle devam ederse geceleri kalbini sıkıştıran, uykularını kaçıran kabuslar devam edecekti. Herşeyin eskisi gibi olmasını isterdi. Amerikan ordusunda onbaşı olduğu zamanlar ne kadarda güzeldi. Taki bir iftiraya kurban gidene kadar...
Jipin sarsılmasıyla hayalleri bölündü.Bushman yine korkutucu sesiyle adamlarının içindeki kötülüğü alevlendiriyordu. Sonra Marc'ı yanına çağırıp:
Bushman: Şu çadırları görüyor musun? diye sordu.
Marc:Evet
Bushman:Şimdi beni gururlandır ve onlara korku sal.
ONLARA BUSHMAN'İN GELDİĞİNİ SÖYLE!
Marc arkasından Bushman'in itmesiyle çadırlara doğru koşmaya başladı.Diğerleride ona uyup peşinden gitti. Herşeyden habersiz olan bedevilerden bazıları çadırlarına doğru koşarken bazılarıda bushman'nin adamlarıyla çarpışıyordu.Marc bütün bunlar olurken bu katliamı arkadan izliyordu. İki taraftan çarpışanlar tek tek düşüyordu. Adamların bazılarının develerine atlayıp kaçmaya çalışanların arkasına takıldığını gördü. Bu kadarıyda fazlaydı artık buna bir dur demeliydi.Gücünü topladı ve bağırdı.
DURUUUN!
Adamları durdurmuştu ama daha büyük bir sorunu vardı. Bushman arkasından sinirle ona yaklaşıp:
Bushman:Ne yaptığını sanıyorsun!
Marc hemen birşeyler düşünmeliydi.Sonra aklına bir fikir geldi.
Marc: Hey,bana korkunun insanları kontrol etmesinden bahsetmiştin.Bende bu yüzden onların yaşamasına izin verdim, yaşasınlar ki Bushman'in kara ordusunun yıkımından başkalarınada bahsetsinler.Ve onlarada korku salsınlar.
Bushman durdu ve düşündü.Sivriltilmiş paslanmaz çelikten dişlerini ortaya çıkararak gülümsediğinde Marc onu kandırmayı başardığını anladı.***********
Marc'ın söylediği doğru çıkmıştı. Daha Mısır'a geleli iki ay olmuştu ama bushman adı bütün Mısır'da korkunun vücut bulmuş hali olarak hafızalara kazınmıştı.Bushman artık insanları öldürmek yerine yaralayıp oldukları yerde onları bırakıyor ve yüzüne çizili kafatası deseni ile gün geçtikçe daha fazla yüreğe korku salıyordu.
**********
Yine bir baskın yapılacak ve altınlar bushman'in adamlarınca toplanacaktı. Marc spector ve ekibin onun kadar eski olmasada eski bir üyesi olan fransız asıllı pilot Francis Lebrouille bir kum tepesinden saldıracakları mekana bakıp bu işten kurtulduklarında ne yapacaklarını konuşuyorlardı. Francis ile geçen ay tanışmıştı ama kısa sürede kaynaşmış, iki iyi dost olmuşlardı.Marc: Bu son soygunumuz Francis. Artık bizler hırsız olmayacağız.
Francis:Evet, mon cher ami(sevgili dostum).Yakında bu çöplükten uçacağız.
Marc: Unutma akşam uçağın önünde buluşup bushman fark etmeden gitmeliyiz.
Francis:Oh no! Monsieur (mösyö) Bushman eğer bizi yakalarsa...
Marc:Merak etme, hızlı olursak bizi yakalayamaz.Kara ordunun borusu ötmeye başlamıştı. Bushman'in ordusu Marc'ın emriyle harekete geçecektiki, Marc arkeologları fark etti. Bunlar daha öncekiler gibi aile yadigarı bir kaç altın parça taşıyan fakir bedeviler değildi. Bunlar amerikalı arkeologlardı. Amerikalı olduklarını yanlarındaki askerlerden anlamıştı.Arkasında etrafa korku salan kara orduya baktı adı ordu olabilirdi ama geriye 30 kadar kişi kalmıştı.Bushman'e dönüp
Marc: Ben bunu yapamam onlar benim insanlarım, onlar amerikalı
Bushman:Ne oldu sana Spector! Yumuşadın mı yoksa! Eğer sen yapmıyacaksan ben yaparım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moon Knight And Batman:Knights Of Order
ActionMoon Knight ve Batman'in beraber çalıştığı şehrin şövalyeleri olarak kötülerle kapıştığı bu hikayemi umarım beğenirsiniz. Not:Bunu okumadan önce Deathless Phoenix tarafından yazılan Redroom okumanız tavsiye edilir)