Suikastçi

Yeraltı dünyasında yaşıyorsanız kurallarınız basittir. Yaşamak için ya çalmalısınız ya da öldürmelisiniz. Yeteneğiniz yoksa hiç bulaşmamalısınız yoksa ölürsünüz!

---------------------------------------------

Soğuk sokakta gölgelerin arasında siyahlar içinde bir kız, soğuğa rağmen üzerinde açık olan deri uzun montu ve şortunu giyor, öyle iyi gizlenmiş ki insanlar dikkatli bakmadıkça buz mavisi gözleri dışında hiçbir şeyini göremezler. Sezsizlikle hareket eden kız, tıpkı bir kedi gibi damdan dama atladı. Öyle zarifti ki tüy gibi havada süzülüyordu. Ayağı çatıya deydiğinde bir çıt sesi bile çıkmıyordu. Hedefinin evine ulaştığında sessizce yere atladı ve evin bahçesine girdi. Bahçe kapısı gıcırdamamıştı bu iyiydi. Etrafını hızlıca koloçan etti, kimse olmadığına emin oluncada yoluna devam etti. Etraf karanlık olduğundan kılıcının parıltısını kullanıyordu, gereksiz ama farkedilemez.

Aslında karanlıkta yarasadan bile daha iyi hareket ediyor ama en ufak dala bile basmak istemiyordu. Eve ulaştığında bistüyerinin içinden ince bir tel çıkardı, kapıya götürdü, anahtar deliğine sokup uzunluğunu ölçtü ardından teli çıkarıp anahtara uyacak şekilde büktü ve geri soktu. Teli döndürdü, minicik bir tik sesi ile kilidin açıldığını anlayıp kapıyı itti. İçeri girdiğinde yere oturdu şortunun cebinden minicik bir kapsül çıkarıp kırdı. Kapsülün içinden çıkan toz etrafa yayıldı ve ince çizgiler oda boyunca belli oldu. Kız ayağa kalktı, boylu boyunca odayı taradı sonrasındaysa yukarı sıçrayıp kılıcını tavana sapladı. Öyle dikkatli delmişti ki ne kılıç aşağıya düşebilirdi ne de tavanı delip yukarıda kalabilirdi. Kız kılıcın sapını tuttu ve kendini ileri geri ritmik bir şekilde sallamaya başladı. Yeteri kadar hızlandığında kılıcıyla beraber kendini ileri attı. Kız bütün çizgilerin arasından esnek bir şekilde sıyrıldı ve kusursuz bir sessizlikle yere indi, soldaki merdivenlere doğru yürümeye başladı. Yukarı ulaştığında karşısına üç oda çıktı. Kız direk sağdan ikinci kapıya gitti. Kapıyı yavaşça araladı. İçerde bir çocuk ve annesi ile babası vardı. Kız sessizce içeri süzüldü ve yatağın yanına geldi. Kılıcı tam boyunlarına koydu, kılıcın soğukluğundan çocuk uyandı. Boynundaki nesneyi görünce gözleri faltaşı gibi açıldı. Kız aileyi öldürmeden önce pürüzsüz dudaklarını araladı, buz gibi sesiyle "İyi uykular." dedi ve kılıcı kendine doğru hızla çekti.