Aşkhane

AŞIKLAR YALNIZDIRLAR

" Dağların ardında ki aşıklar şahit olsun ki, sevdaya inananlar aşk şarabından içtiklerinde hep yalnız kaldılar. Aşıklar yalnızdırlar. Tıpkı benim gibi... "

Cemal ULU

   Zamanın içinde tükenen yıllarımızın boşluğunu gösteriyor yollar bana. Ben ki; ılgıt ılgıt esen rüzgarın içinde arıyorum eksik yanımı. Ben ki; hem umudun, hem sevdanın yolcusu. Bir sevda saklı gönlümün ücra köşesinde. Bir sevda hayal ettim gökyüzünden daha canlı. Bir sevda hayal ettim yeryüzünden daha renkli. Bir sevda hayal ettim denizlerden daha mavi... Hayalimin içinde bir hayale doğru yolculuğa niyetlendim. Gözlerime ufka doğru kapadım, ve hayalimin içinde gezintiye başladım. Her gün güneşin yüzünü göstermesiyle, gözlerim ufka doğru yol alır. Anladım ki benim sevdam ırak dağların ardındadır. Hayalini bekleme aziz dostum, gelmez. Sen hayaline koşacaksın ki, istediğin vuslatı yaşayasın. Bilinmeyen duyguların, bilinmeyen düşüncelerin arasında kalır gönlüm. Bir bilinmeyen var uzakta, sadece bunu bilirim. Ve ben bilinmeyen vuslatıma erişmek isterim.

Bilinmeyen diyarlara doğru attığım her adım aslında sonsuzluğa doğru gidişimin habercisi. Tepemde aynı bulut, aynı güneş ve aynı yıldızlar yoldaşım olmuş seyahatime. En güzel duyguları da koyarak heybeme, doğunun sarı topraklarına doğru, tarih kokan havasına doğru koyulmuşum yola. Bu hicret gönlümün hicretidir. Ruhumun başka ruhlar ile olan medeniyet kavgasında, göklerin ve yerin rehberliğinde başka diyarların gönül hanesine yolculuğum. Sevdanın hasret tüten izlerini takip ediyor adımlarım. Tepelerin ardında kaldı sevda türküleri. Şimdi hasret bağrımı delip geçen bir ok gibi. Yalnızlık yol boyu sallanıyor tepemde. Bedeni sarhoş etmeyen aşk şarabı var mıdır acep? Dağların ardında ki aşıklar şahit olsun ki, sevdaya inananlar aşk şarabından içtiklerinde hep yalnız kaldılar. Aşıklar yalnızdırlar. Tıpkı benim gibi...

Güneşin doğuşunda saklı sevdanın tebessümü. Hiç bitmesin istersin, ama arkasına bile bakmadan batıp gider. Sonra özlem dolu bakışlarla beklersin sabahı. Gecenin hüzün kokan havasıyla karışır sevda. Biran önce misafir olacağın gönlün hanesine ulaşmak istersin. Benden habersiz yüreğimden kopup gitmiş duygular. Sevdaya hasret başka ruhların duyguları ile kaynamış. Benden önce varmış olmalı ki ulaklarım, kopuzlar ile karşılandı duygularım. Koşuklar tercüme olmuş duygularıma ki yağız atlar şahlandı gönlümün içinde. O zaman anladım ki benim has yurdum bu sarı topraklar. O zaman anladım ki sevda için düştüğüm yolum doğru yoldur. Ey ruhuma güzel gülenlerin ruhları. Sizleri hoş buldum, sizin de ruhunuz hoş ola...

Simsiyah geceleri aydınlatan ateş, içimizi iliklerimize kadar ısıtan güneş. Sizlere de selam getirdim ırak yolların ardındaki ulu dağlardan. Ey göklere aşık, gökleri süsleyen kuşlar. Ceplerimdeki sözler yem olsun size. Yem olsun ki aşk ile ötüşün göklerde. Bilin ki sizleri görmeye geldim, sizleri yaşamaya geldim. Ruhlarınız ile muhabbet etmeye geldim. Şimdi akıtın kanlarınızı şah damarınızdan meydana. Akıtın ki; muhabbetimiz demli olsun....