Saat neredeyse 11 olacaktı. İki çocuk ellerinde arabayla etrafta koşuşturuyordu. Siyah , uzun saçlı çocuk aceleyle bağırdı "Çabuk James! Geç kalacağız!" ve daha hızlı koşmaya başladı. Arkasından gelen dağınık , kahverengi saçlı , gözlüklü olan çocuk ise "Merak etme Sirius! Yetişiriz!" dedi. Nefes nefese kalmışlardı. Ancak ulaşmışlardı. Peron 9 3/4. Sirius "Sonunda..." dedi ve durup nefes bile almadan duvardan geçti. James arkasından "Hey! Keşke nefes alsaydık!" diye haykırdı ve hemen peşinden koştu ve duvardan geçti. 3 dakika kalmıştı. Ve işte , buhar tüten bacasıyla kırmızı Hogwarts Ekspresi. James'in içini bir huzur kapladı. "Hadi Çatalak! Acele et. Kompartıman bulamayacağız!" diye bağırdı Sirius. James , bu lakabı özlemişti. Peşinden koştu ve kompartımanlara bakmaya başladılar. İnce bir ses duydular. "Çatalak , Patiayak! Gelin kompartıman buldum ben." diye seslendi ince ses. Bu Kılkuyruktu. Sirius ve James birbirlerine bakıp peşinden gittiler. Bir kompartımana geçtiler. Kompartımanda sadece Peter vardı. "Hey Aylak nerde?" dedi Sirius huysuzca. James kompartıman kapısının orada ayaktaydı. Gözleri herhangi bir kızıllık arıyordu. "Öğrenci başı oldu o. Öğrenci başı kompartımanında. Ama uğrayacağından eminim." dedi. James hayretle yüzünü Peter'a çevirdi. Sirius'u görünce , aynı şaşkınlığı gördüğünü fark etti. Peter ikisine de baktı. "Hadi ama çocuklar. Bu işi Aylak için biraz zorlaştırabiliriz. Anlarsınız ya?" dedi ve gülümsedi. James ve Sirius birbirlerine bakıp aynı anda "Tezek bombası!" dediler. Sandıklarını indirdiler ve hepsi birer avuç tezek bombası aldılar. James görünmezlik pelerinini giydi ve Peter ile Sirius , onun önünde ona yol açıyorlardı. Slytherinlerin olduğu bir kompartımana gizlice bir tane atmayı planlasa da kendine hakim oldu. Çünkü suç Peter ve Sirius'a kalabilirdi. O anda karşılarına Lily Evans çıktı. James'in hemen hamle yapacağını bilen Sirius , gizlice James'e bir tekme attı. Lily Sirius'a garip garip baktı. Daha sonra ise "Kompartımanlarınıza dönmelisiniz." dedi. Sirius ve Peter güldüler. "Sen de kompartımanda değilsin Evans. Ve annemizde değilsin" dediler gülerken. Lily göğüsüne işlenmiş öğrenci başkanı rozetini çıkardı ve kibirlice gülümsedi. Sirius ve Peter birbirlerine baktılar. Sirius gülümsemeye çalışarak "Şey... Evet. Bu tüm sorularımızı cevaplıyor sanırım." dedi. Peter ardından "Şey... o zaman biz kompartımanlarımıza gidelim." dedi. Lily başını salladı ve arkasını dönüp gitmeye başladı. Lily gidince Sirius , James'e fısıldadı "Acele etmeliyiz Çatalak!" dedi ve daha hızlı ilerlemeye başladılar. Tezek bombalarını açmaya başladılar. Ardından her birini fırlattılar. Etraf yeşil ve berbat kokuyordu. Bu koku büyülemeselerdi kompartımanlarına bile girebilirdi. Hemen kompartımanlarına gittiler ve oturdular. Üçüde kahkahalarla gülmeye başladılar ve birkaç paket Bertie Botts'un Her Lezzetten Fasulyelerinden yemeye başladılar.
Aradan birkaç saat geçmişti ki Remus kompartımana geldi ve oturdu. Çok bitkin bir hali vardı ama sebebi çok çalışmaktandı. "Sizler birer hainsiniz. Tezek yiyin!" dedi. Üçü de bu dediğine güldü. Sirius gülerek "Kılkuyruğun fikriydi!" dedi. Ardından James "Bizi zorladı!" dedi. Sirius yine "Bence Dolunay'da onu yemelisin!" dedi gülerek. James iğrendiğini gösteren bir yüz ifadesi yaparak "Fare eti!!" dedi ve o da gülmeye başladı. Ardından Peter "Fare eti tatsızdır. Yeme beni Aylak! Yalvarıyorum!" dedi ve gülerek ölü taklidi yapmaya başladı. Bu olaylar sırasında Remus'ta eline bir Kazan Pastası almış kahkahalar atıyordu "Hepiniz bunun cezasını çekeceksiniz." dedi ve kükremeye benzer bir ses çıkardı. James bu ortamı çok özlediğini bir kez daha hatırladı.
Kompartımandan en son onlar indiler. Remus'u beklemek zorundaydılar. "Öğrenci Başı olmanın iyi yanı." dedi Sirius gülerek. James cevap verdi "Evet. Diğer şeylere bakacak olursak , bu kesinlikle iyi bir şey." dedi. Lily Hogwarts Ekpresinden inmişti. James hemen ona doğru yürüdü. "Hey Evans! Benimle çıkma teklifini düşündün mü?" diye sordu gülerek. Lily somurtkan bir yüz ifadesiyle "Rüyanda bile göremezsin Potter!" dedi sinirle oradan yürümeye başladı. James kızıl saçlarına hipnotize olmuş gibi bakarken Sirius James'in omzuna atladı. James Sirius'u sırtından attı ve gülmeye başladı. Ardından Remus geldi ve yürümeye başladılar. Arabaların hepsi gitmişti. Sadece bir tane kalmıştı. Onda da Lily vardı. "Başka araba kalmadığını görünce beklemeye karar verdim. Sonuçta öğrenci başı olarak sizi burada bırakamazdım" dedi gülerek. James hemen atladı ve Lily'nin karşısına oturdu. "Ah Evans... Biliyorum bana aşıksın!" dedi gülerek. Lily asasını kaldırdı. "Okulda değiliz Potter! Sinirlerimi bozmasan iyi edersin." dedi. Remus Lily'nin yanına oturmuştu. Peter'da Sirius'un yanındaydı. Lily yolu izliyordu. Kafasını bazı şeylere çok taktığı belliydi. James anlıyordu. Onu her saniye izlemekten , onun her halini anlamıştı. Bunu ona sormanın zamanı olmadığını düşündü. Daha sonra sorardı.
Seçmen Şapka yine konuşmasını yapmış , öğrencileri binalara dağıtmış ve kaldırılmıştı. Sonunda yemekler önlerindeydi. James , Sirius , Remus ve Peter her zaman çok fazla yerlerdi. Buna rağmen Peter haricinde hepsi zayıftı. Üçü , bunun Peter'ın çok tembel olmasından kaynaklandığını söylerdi . Peter ise kendinin kilolu olduğunu kabul etmiyordu. Gryffindor ortak salonuna çıktılar. Şişman hanımın portresinden içeri girdiler ve her zamanki koltuklarına oturdular. Gece oluncaya kadar patlamalı pişti , sihirbaz satrancı ve tükürenbilye oynamışlardı. En sonunda Lily onları uyardı. "Artık yatmalısınız. Geç oldu". Yine ilk cevabı veren James oldu. Ayağa kalktı ve ellerini Lily'nin saçlarına götürdü. "Ah güzel Evans! Benim uykumu düşünüyor. Ne kadar romantik." dedi ve güldü. Sirius'da ona havlamaya benzeyen bir gülmeyle katıldı. Lily James'in elini itti ve "Hayır. Gryffindor'dan puan düşülmesini istemiyorum da ondan. Potter!" dedi sertçe. James tekrar güldü ve "Hadi çocuklar. Yatakhanede devam ederiz." dedi. Ancak çıkar çıkmaz hepsi uyumuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Marauders / Çapulcular
FanfictionMösyöler Aylak , Kılkuyruk , Patiayak ve Çatalak , Hogwarts yaşantılarını sunar!