Derin MAVİLER

3. bölüm

SU BARUT

Alarmın sesiyle uyandı genç kız "bi dakaa lan bu gün okul yoktu o alarm ne diye çalıyor" tabi ki gözlerini aralayip konuşmadı tam elerini açıp gerilirken genç kızın narin elleri bi güç yüzünden haraket edemiyodu anında gözlerini açtı karşısında birisi duruyodu ya ablası olanları anladı ve hesap sorcak ama sormadan önce iycene süzdü genç bayan ablası erkeklik hormonu alıp trans olmadıysa bu dalama kimdi su, biçimli kaşlarını ve tatlı yüzünü ifadestirerek karşısındaki adama baktı bisürü soru sormak isterdi ama ona böyle öğretilmediği için sadece karşısındaki rakibine korkunç bi sırıtmasıyla baktı kimse ne düşündünü anlamamalı.

Genç adam kızı uykusunda rahatça kucana alıp arabasına nazikce koymuştu kızın anormal limon kokusuyla rahatlar ken evine sürüp kızı evine götürmüştü kız horul horul uyurken bide onu sandalyeye kelepçelemişti işi bitince rahat kanapesine oturmuştu abisi beria'yı aldı  ateşte su'yu almıştı  aslında zaten su ona kalmaliydi gelecekteki karısı sonuçta abisi gibi menopoza giricene çocukluk yani ilk aşkıyla evkenirdi bi futboll takımı kurardı hayali bile genç adamı mutlu edebilmişti bikere çocukken alfa'nın adamlarına yakalanmıştı hayatında yemediği dayağı o zaman daha küçük bi çocukken yemişti okadar yalvarmıstı ki minik bedeni sora su gelmisti rüyada gibiydi onu görünce su ona bakmıştı gozlerinde abisi dışında ilk kez başkasının şevkat ve merhametle baktını görmüştü daha 11 yaşında olmasına rağmen aşık olmuştu kerata... su onu Alfa dan kurtarmıştı kızın o zamanki haliyle şimdiki hali

farklıydı sanki çocuk ken rüya şimdi ise hayal ama gerçek kız ona ilgisizce ve bi erkeği bile tedirgin eden bakışları karşılıyodu gerçekten o kadar soğuktuki duyguları varmı yokmu anlaşılmıyodu sonunda konuşmaya karar verdi "neden burda oldunu sormiycakmisin ufaklık" su sadece ona soğukca ve aşağılıycı bi bakış attı genç adam dıştan sarsılmaz görünsede yada bi mimik oynamasa bile içinden ağıtlar yağıyodu bu kız sandığından daha zorluydu zaten alfa'nın kızın dan bu beklenir di artık her şeyi açıklayıycaktı derin nefes aldı ve

"Sana açıklıyim ablan kumarbaz tabi sen bunu biliyosundur herneyse benim abim de üst sınıf bir hırsız ünlü ve ya zengin kadınların ilk önce kalbini sonra ise kasadaki paralarını mücevherlerini elmaslarını yada çok para getiricek şirket liselerini alıyordu yani çalıyordu diyebiliriz işini hep temiz ve kusursuz yapardı taki ablanla tanışana kadar ablan sayesinde-"

"İşini bitiremedi tahminen oyuncağı onu terk etti ve ablamı yakalayıp hapis etti ya ablam bozduğu oyunu baştan yaratıcak yada ben yok olucam yaptınız plan bumuydu! Beş yaşındaki çocuk bile yapardı ve beni kaçırmak büyük hata herneyse şuan ablam buraya geliyodur beni görüp olmayan gücünüzü kanıtlıycaksınız"

Genç adam sevdicenin zekasına hayret ve hayranlığın eşlik ettiği bakışlarla bakıyordu kapının çalmasıyla ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi bi eli silahında diyeri kapının pervazındaydı delikten temkinlice bakınca abisi ve gelecekteki yengesini görmüştü nede çok yakışıyolardı kapıyı açıp ikilinin girmesine izin verdi beria'nın çılığıyla iki adam yerlerinden sıçradı "KARDEŞİMİN! BURDA! NE! İŞİ! VAR!?" Genç kız evden içeri girince tatlı kardeşini görmesiyle şok oldu bide narin bedenini kelepçelemişlerdi kardeşine doğru ilerleyip tam kelepçelere bakıçaktiki "abla merak etme bak kelepçelerden kurtuldum" çoktan kelepçeleri elerinden çıkarmıştı genç kız bu kadar bağrışa neden yoktu ablası da dâhil herkesin aklında o demir kelepçelerden nasıl kurtuldu sorusu dolaşıyodu su rahat bi tavırla kanapeye oturdu ve ablasına anlayışlı bi bakışla "herşeyi öğrendim bu oyunda yer almak istemiyorum ve bunu şuanlık uyarı olarak alabilirsiniz cenk ve ateş terhan , ablamın başına bişey gelirse en acı ölumlere yada hayatlara sahip olursunuz" dedi bunu serçe kanıtlıyan gözlerle ateş kızın bakışlarıyla kalbine ılık ılık atan şeyin ne oldunu çözmek istiyordu ama neyi çözebilirdiki su'ya aşıktı hemde en çocuksu masum bi aşkla cenk ise alfa'nın kızının tehtitinin sadece kelimelerden olamıycanı biloryordu , beria ise çoktan kardeşine şaşkın ve gururlu bakışlarla bakıyordu ona yalan söylemeyi nede iyi öğretmişti