Yanımda biliyorum yanı başımda belki aramızda kilometreler olsa da ya da yüzünü dahi hiç görmesem nefesime nefes katan kokusunu içime çekemesem yine de yanımda.İçimde hiç durmadan onun adını duyduğunda dört nala koşan kalbimde yanı ruhum, soluk bedenimden çıkıncaya dek o hep yanımda.
Bazen ona defalarca aşkımı haykırıyorum defalarca parmak uçlarımı eşsiz yüzünde gezdiriyorum sonra kurumuş dudaklarım sağ gözünün altındaki o beni buluyor inanır mısın onu bile kıskanıyorum.Keşke bilse diyorum keşke görse ona nasıl baktığımı görse böyle olmaz değil mi sever beni hem sevmese bile onun mutlu olması, başkası için nefes alsa dahi yaşaması bile yeter yahut elleri olmasa, okşayamasa saçlarımı, görmese gözleri, sözcükler hiç çıkmasa dudaklarından kendinden nefret dahi etse yinede severdim onu.Gözlerimi ilk açtığım andan beri hayatımda o vardı küçükken sırf benimle oynasın diye ağlar dururdum sadece bana baksın isterdim düşüp dizim kanadığında o kaldırsın isterdim büyüdükçe ona olan ilgim günden güne büyüdü sığamaz oldu içime onun mavilerinin başka bir göze karıştığını gördüğümde on sekiz yaşımdaydım aramızda dört yaş vardı okul çıkışı eve doğru yürürken sahil kenarında onu gördüm nerede görsem tanırdım önce ayaklarım onun olduğu tarafa adımladı fakat gözlerim baktığı bedeni bulduğunda zaman durmuştu çünkü ona sadece bakmıyordu elleri kızın sarı saçlarında dolaşıyordu sonra gözlerimin hiç görmemesini istediğim bir şey oldu onun hayranı olduğum dudakları başka birinin dudaklarında hayat buldu oysa bana gülümsemesine bile razıydım ona doğru adımlayan ayaklarım taşımaz oldu bedenimi yanağımdan süzülen yaşlar çoktan içime akmaya başlamıştı içime aktıkça içim kanamıştı yinede dudağımın yukarı doğru kıvrılmasına engel olamamıştım onun için yanarken onun için mutlu olmuştum ne tuhaftı bu aşk dedikleri.
Lise mezuniyetim onu son görüşüm olmuştu Amerika ya gideceğini bilmiyordum oysa onun hakkında her şeyi bildiğimi sanırdım.Annesi Ayşen teyze ile annemi evimizin salonunda konuşurlarken duymuştum babası Vedat amcayla tartışmışlar yanına bir çanta alıp çekip gitmiş ve bir dahada gelmedi bayramlarda ya da doğum günlerinde gelir sanmıştım fakat hiç gelmemişti ondan geriye kalan sadece anılar olmuştu birde bana dokuzuncu yaş günümde verdiği deniz kabuğu...
Tam dört yıl oldu artık herkes alışmıştı onun yokluğuna bir araya geldiğimizde adı zar zor geçer olmuştu aslında mühim olan bu değildi mühim olan onun alışmış olduğu düşüncesiydi mutlu muydu orada aklına geliyor muydum özlüyor muydu beni özlese gelmez miydi dedi iç sesim
Gelirdi..
Umardı bu aklına ne eserse onu yapardı keşke aklına bir kez olsun essem keşke çıkıp gelse keşke onun okyanusu andıran gözlerine baksam belki söylerim her şeyi korkmadan hiç tereddüt etmeden dokunurum tenine belki saçları parmaklarımın arasında yerini alır hayallerimdeki tüm güzel anları sahiden yaşarım onunla ama korkuyorum işte aslında korkumu bile ne güzel anlatmış Atilla İlhan
Evet korkuyorum;
seni kaybetmekten, seni daha fazla üzmekten ...
Sana kendimi ifade edememekten korkuyorum.
Yada yanlış anlaşılmaktan korkuyorum.
Uçurumun kenarında yalnız kalmaktan korkuyorum.
Dostluğuna doyamadan ulu orta yalnız kalmaktan korkuyorum.
Yüreğimdeki o ince sızının bir gün çoğalmasından ve beni sarmasından korkuyorum.
Sevgi denen güzelliğinin bir gün beni terk etmesinden korkuyorum.
Dostluğun ölüp yerine nefretin yeşermesinden korkuyorum.Korkuyorum evet;
seni kaybetmekten ve seni daha fazla üzmekten...
Bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kıyamıyorum uzaktan seyrediyorum çünkü;
Seni daha fazla incitmekten korkuyorum.
Ömründe yaşadığın mutluluğu huzuru sana yaşatamamaktan korkuyorum.
Sana kalbimden fazlasını verememekten korkuyorum.
Sonunda sana gözyaşından başka bir şey bırakamamaktan korkuyorum.
Seni sevmekten değil;
dostluğunu suistimal etmekten,
Seni kaybetmekten ve değerini bilememekten ve Yüce Rabbim'e hesap verememekten korkuyorum.
Belki de çok fazla korkuyorum ...ÇÜNKÜ; BEN İLK DEFA SEVİYORUM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Ruhun Nabzı
Teen Fiction"Artık dayanamıyorum Doğa bu yara beni günden güne daha da bitiriyor daha fazla kanıyor içim nefesim sanki soluk borumda sıkışıp kalıyor." Doğa dizlerinin üzerinde biraz daha yaklaştı titreyen ellerimi avucunun içine alıp baş parmağıyla ya...